Giriş
(12)

sizli bizli mi senli benli mi? (online)

lemmiwinks
sorum ozellikle online ortamlar icin. bazi insanlar sizli bizli konusmayinca aliniyor. "siz" neden saygi ifade ediyor? neden "sen" deyince saygisizlik yapmis oluyoruz? size "sen" denmesinden neden rahatsizsiniz?ben gunluk hayatimda neredeyse hic "siz" kullanmiyorum. is hayatinda da kullanmiyordum, a
sorum ozellikle online ortamlar icin. bazi insanlar sizli bizli konusmayinca aliniyor. "siz" neden saygi ifade ediyor? neden "sen" deyince saygisizlik yapmis oluyoruz? size "sen" denmesinden neden rahatsizsiniz?

ben gunluk hayatimda neredeyse hic "siz" kullanmiyorum. is hayatinda da kullanmiyordum, artik "you" kullaniyorum ama o her durumda kullaniliyor zaten :D bana "siz" demek cok samimiyetsiz, duygusuz, uzak geliyor. burada bazen "sen", bazen "siz" kullaniyorum duruma gore. ama cok zaman arada kaliyorum.

sizce hangisini kullanmali genel olarak online ortamlarda?
0
lemmiwinks
(19.10.22)
ingilizce pek problem olmaz bence, karşı taraf nasıl istiyorsa öyle gitmek genel alışkanlık benim için, senin için nasıl uygunsa öyle devam et.
0
âlâ
(19.10.22)
online olsa da yüzyüze olsa da yeni tanıştığım herkese siz diye hitap ederim. samimiyetsiz, duygusuz, uzak gelmesi normal çünkü neden hiç tanımadığım insana samimiyetle yaklaşayım.

burada birine cevap verirken de restaurantta garsona sipariş verirken de siz şeklinde hitap ederim. sözlükte biriyle mesajlaşırken de müşteri temsilcisiyle telefonla konuşurken de. aramızda belli bir samimiyet eşiği geçilmemiş herkese siz derim.

benimle senli benli konuşuluyor olması rahatsızlık vermiyor bana.
0
coldegezenkutupayisi
(19.10.22)
samimiyetsiz, duygusuz ve uzak olmak için siz diyorum ben zaten. samimi, duygudaş ve yakın olmak istediklerime sen diyorum, online veya fiziksel genel ortam, yeni tanıştıklarım, iş ortamları böyle olmak istediğim insanlardan oluşmuyor ilk etapta. sınır olması güzel, saygıyla direkt bi alakası yok.
0
summer timetable
(19.10.22)
genel olarak siz olarak hitap ediyorum. instada birinin yaptığı yoruma yorum yazacaksam bile siz diyorum. saygı/saygısızlık olarak değil ama tanımadığım ya da yeni tanıştığım birine sen diyerek o kadar samimiyet vermek saçma geliyor. konuşmanın akışına göre sen e dönülebilir
0
chanandler bong
(19.10.22)
"Siz"ciyim, bastan soyleyeyim. Her ortamda, her yerde sizciyim. Cok yakin arkadaslik kurmayacaksak sizde kalmayi hep tercih ederim.

Metroda yaniniza oturan kisiyle, garsonla, yoldaki sürücüyle ne gibi bir duygu ve samimiyet bagi kurulmasini beklersiniz? Samimiyet kurmayacagim insanlarla nicin senli benli konusayim? Online icin de ayni durum soz konusu.

Siz kelimesinin dilde getirdigi olculu bariyer harika bir konfor alanidir iki taraf icin de. Siz diye baslanip kufur edilebilir mi mesela?
0
buf-e kür
(19.10.22)
Sizciyim gereksiz samimiyet sevmem hatta siz dememe ragmen sen diyene beraber bot mu bagladik diye terslemisligim cok. Zaten samimi oldugum biri olsa sen derim. Gereksiz samimi davranmaya calisanlara karsi mikemmel bir sozcuk.
0
kuzey li
(19.10.22)
siz neden mi saygı ifade ediyor? sizin olayı o zaten tanımadığım yakın olmadığın birine langır lungur sen dememek için olan bir şey. online ortamı bilemem günlük hayatta çoğu zaman iş hayatında da her zaman siz diye hitap eder karşımdakinden de aynısını beklerim olmazsa kibarca uyarır ya da düzeltirim. kimse babamızın oğlu değil sonuçta her şeyin bir sınırı var. kimseyle gereksiz samimi olmanın lüzumu yok özellikle de iş hayatında. sonra adamla senli benli konuştun diye başına bela oluyor.
0
bay b
(19.10.22)
Bana "mesafeli ve uzak" geliyor demişsiniz. Bunu saygılı bir hitap şekli yapan bu zaten. Çünkü konuştuğunuz kişi de size mesafeli ve uzak. Çünkü eğer siz demeniz gereken bir ortamdaysanız bu kişiyi ya tanımıyor olmalısınız ya da profesyonel bir ilişkiniz olmalı. Tanımadığınız ya da samimi olmadığınız insanlarla da mesafenizi korumalısınız.
0
akhenaten
(19.10.22)
Valla ben ayar oluyorum açıkçası tanımadığı biriyle senli benli konuşanlara. Yukarıda yazanlara katılıyorum, tanımadığım, samimi olmadığım birine neden sen diye hitap edeyim?

Sözlükte de öyle, mesaj atıp sen diye hitap eden birine daha baştan cevap yazasım gelmiyor.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.10.22)
Üslup da önemli bana kalırsa. Sadece siz diye hitap etmek gayriciddi olmayı tek başına engelleyemiyor. Öteki tarafta da benzer şekilde illa da hadsiz biri olacak değilim ya da olacak değil karşımdaki.

Ama nedense bazılarının gözü kulağı bunu çok seçiyor. Bu durumla ilgili asıl tuhaf bulduğum şey bu.

Açıkçası kendi adıma genel bir tutumum ve beklentim yok. İçeriğe ve üsluba bakıyorum. Benim ne kullandığım da o an sezgisel olarak gelişen bir şey oluyor.
0
encokbenisevinnolur
(19.10.22)
ben de siz demeyi tercih ederim genelde. internette tanımadığım biriyle samimi olmak gibi bir planım zaten yok. samimiyetsiz olmasında bir sakınca yok yani, aksi bana biraz lakayt geliyor.
0
roket adam
(19.10.22)
Ülkede insanlar "senli, benli" olduktan sonra "saygısızca" davranma haklarını kendilerinde gördüğü için siz diye hitap eder, aynı cevabı beklerim tanımadığım insanlardan.

Yani ekstra bir saygı istemiyorum siz'li konuşarak da, sen-ben olunca askerlik arkadaşından beter oluyor. Saçma sapan muhabbetler, özel sorular, yersiz şakalar filan.
0
burfak
(20.10.22)
(4)

Hamburg Bremen Gezisi

Mistyimage
Aralık başında beş gün Hamburg Bremen gezisi planı var. Sizce Hamburg dört, Bremen bir gün mü? Bremen iki Hamburg üç gün mü yapmalı.
Aralık başında beş gün Hamburg Bremen gezisi planı var. Sizce Hamburg dört, Bremen bir gün mü? Bremen iki Hamburg üç gün mü yapmalı.
0
Mistyimage
(09.10.22)
3 Hamburg 1 Bremen 1 Lübeck/Kiel/Lüneburg

Hamburgu Cuma gecesi veya Cumartesi gecesine denk getirmeye çalışın asıl dikkat edeceğiniz olay bu. Yoksa yazık olur..

turistik gezi için iki üç gün hepsine yeter artar.
0
AlsterWasser
(09.10.22)
Kiel mi? Peki neden? Mimarisi mi, etkileyici sosyal hayati mi, sehrin tarihi yapilari mi? Hicbir sey yok.

Nelerle ilgileniyorsunuz bilmiyorum ama ben 2 gün Hamburg 3 gün Berlin yapardim. Secenekler buysa ve sadece kuzey taraflarinda kalinacaksa da, 3 gün Hamburg, 1 gün Bremen, 1 gün Lüneburg.
0
buf-e kür
(09.10.22)
hamburg için iki gün yeter. bremen'i bilmiyorum gitmedim. berlin+1 berlin'e zaman ayırmak daha iyi olur
0
scudman1
(09.10.22)
Bremen 1 günlük bir şehir
Hamburg da 2 gün

Gitmedim ama diğer günlerden birini Lübeck’e ayırırdım. Hanse’nin başkenti neticede
0
but that was just a dream
(09.10.22)
(15)

Sacma korkulariniz var mi?

summer timetable
Sacma derken anormal anlaminda. Ben havalimaninda veya daha da mumkunu havasta bavulumu baska bi yolcu alir diye acayip korkuyorum. Bir kez olmustu boyle bir sey, gecenin korunde hafiyelik yapip yolculari instadan bulup bavul kovalamistim. Sabahina da cok onemli bi gorusmem ve ardina baska bi sehre
Sacma derken anormal anlaminda. Ben havalimaninda veya daha da mumkunu havasta bavulumu baska bi yolcu alir diye acayip korkuyorum. Bir kez olmustu boyle bir sey, gecenin korunde hafiyelik yapip yolculari instadan bulup bavul kovalamistim. Sabahina da cok onemli bi gorusmem ve ardina baska bi sehre seyahatim vardi. Aglamistim sıkıntıdan fsjs o gun bugundur bu stresten kurtulamadim. Az once yine verdim mesela bavulu, icim icimi yiyor su an -_-

Bir de yuruyen merdivendeyken biri duser de domino etkisiyle hepimiz duseriz saclarim merdivenlere takilir, boynum kirilir diye orta halli bi tirsma yasiyorum cogu kez. Bazen ya aniden durursa biz de dengemizi kaybedip devrilirsek nolur diye de korkuyordum ama gecenlerde oldu bu, megerse tam aniden durmuyormus, tatli tatli duruyormus ve dusmedi yani kimse. Bunu yasamak iyi geldi, kurtuldum korkudan gsjs

Bi de taksim'de vs kuslarin icinden gecemiyorum, gozume gireceklermis gibi geliyor. E uctuklarindan etraflarindan da dolanamiyorum, o yuzden gozlerimi kapatip yuruyorum nasilsa yoldan cekilirler diye dusunerek. ^Bi gun george costanza gibi bi kusa carpip sozlesmeyi bozdular diye basima dert alabilirim^

Kesin baska da vardir da su an aklima gelenler bunlar. Sizin var mi boyle?
0
summer timetable
(08.10.22)
Mutfak robotuna parmaklarımı kaptırmaktan çok korkarım.
0
Amaranta ursula
(08.10.22)
erkek berberi önlüğü boğazınıza geçirirken ensenizden topluiğne ile birleştirir.
aha işte o topluiğneyi sokarken tam omurilik sinirine denk getirip felç bırakırmı acaba diye düşünürdüm.
korkmak değil ama aklıma gelirdi her berbere gittiğimde. sonra berbere sordum bir gün bunu.

"önlüğü 1-2 cm geri çekip havada iğneyle birleştiriyoruz dedi. örtü ensene sıfır ve gerginken topluiğne ile birleştirmek için cerrah olmak lazım, naptın abi sen" dedi.

ondan sonra aklıma gelmiyor bu risk artık.
0
aslindasorunumpsikolojik
(08.10.22)
ya şimdi tanımadığım biri beni dava ediyorsa?
0
duyurukullanıcısı
(08.10.22)
Bavul olayı bende otobüs yolculuklarında oluyor. Salağın biri olur da benimkini alır falan kaygısı çok yaşıyorum. Bir de balık tutan insanların arkasından yürümekten çok korkarım o kancalar bana saplanır falan diye oltayı atarken.
0
fıytfıyt
(08.10.22)
havalimanında bavul karışması +1. metroda beklerken birinin raylara itmesinden korkmak. kara kule kitabından sonra fobim oldu bu da. yüksek bi yerdeyken atlamaktan korkmak. arabayla giderken kapıyı açıp atlamaktan korkmak. bu da çocuk olduktan sonra arabanın kapısını açmaya çalışması tedirginliğinden sonra başladı.

www.diken.com.tr bu haberden sonra bebek ya hastanede karışırsa diye korkuyordum. doğurduktan sonra yüzüne iyice bakmaya çalıştım o yarı baygın halimle ezberlemek için suratını. neyse ki tek doğum yapan benmişim o gün kehkeh.
0
pide
(08.10.22)
Bunlar saçma sapan korkular değil ki yahu. Bence gayet normal şeylerden korkuyorsunuz. Bavulumu başkası götürür diye korkmayan da ne biliyim.
0
kibritsuyu
(08.10.22)
(Soruya cevap değil de bavulla ilgili ben şöyle bir şey yapıyorum; toplantıya giyeceğim giysiyi veya inince mutlaka gerekecek şeyleri yanıma, kabin bagajına alıyorum risk olmasın diye.)
0
firez
(08.10.22)
Kelebeklerden korkuyorum
0
Corpsebridee
(08.10.22)
Bir keresinde devriye gezen polisler kendi mahallemde durdurmustu. Mahalle dediysek Kustepe'de degil, Bostanci'da sakin, nezih bir sokak arasi. Nereye gidiyorsun, nerden geliyorsun, cantada ne var falan 5 dakika sorgulanmistim ayak ustu gbt'ye bak birak yani ne salak salak sorular soruyorsun. Esnaf, cevredekiler falan da nooluyo diye saskin saskin izliyorlardi. Adres sorulan, bankamatikte yaslilarin emeklilerini cekmek icin yardim istedigi adamim, gelmis beni yolun ortasinda onemli bir supheli bulmus gibi sorguluyor. O andan itibaren bende polis korkusu, fobisi oldu.

Metro, tren gelirken de insanin kendini atasi geliyor sanki:) Ya kendimi atarsam korkusu var. O yuzden arkalarda dururum. Yine Benzeri bebekken yegenimi balkonda kucagima almistim, ya atarsam ya dusurursem diye cok kotu olmustum. Gerci bu gibi dusuncelerin bilimsel, mantikli aciklamalari vardi bir yerde okumustum yarim yamalak, cogu insanda varmis bu korkular
0
freedonia
(08.10.22)
Küçükken gözüme son hızla futbol topu çarpmıştı. O nedenle top korkum var. Öğretmenim, bahçe nöbetleri benim için kabus.
Balık tutan insanlar +1
0
mellifica
(08.10.22)
Üçü bende de var ama hepsi başıma geldi.

Bavul kaybetmeyi yaşadım ben de instadan bulmuştum. Artık kartvizitimi koyuyorum her çanta ve bavula.

Yürüyen merdiven o kadar tatlı durmuyor her zaman. Ben 5-6 defa yaşamışımdır hepsinde birileri düştü. Merdiven durunca benim üzerime de bir kere yaşlı amca düştü nasıl ayakta kaldım bilmiyorum. Asla yürümem o yüzden merdivenden. Üzerime bavul da düşmüşlüğü var. Arama mesafe koyuyorum artık.

Kafama kuş çarptı bir kere. İkimiz de zıt yönlere savrulduk. Kuşlar alçaldıysa bekliyorum.

Benim aşırı saçma korkum masaj yaptıramıyorum. Özellikle boyun bölgesinde çok savunmasız hissediyorum her an arkamdaki boynumu kıracakmış gibi geliyor. Saçıma ve yüzüme dokunulmasından da hoşlanmam bu yüzden.

Balıkçıların yanından geçemem, metro raylarına biri beni iter diye hep birinin arkasında beklerim.
0
jazzabel
(09.10.22)
Kamyonların yanından geçerken, kamyon kasasındaki kapaklar açılıp kafama dusecekmiş korkusu var bende :)
O yüzden kamyonların yanından geçemem.
0
etna
(09.10.22)
düdüklü tencere anksiyetemi azdırıyor.
0
wild honey suckle
(09.10.22)
Yokuslardan korkuyorum. Yüksekten degil ama. Sadece yokustan.
0
buf-e kür
(09.10.22)
Balondan çok korkuyorum. Ansızın patlarsa diye. Ha patlasa ne olur? Korkuyorum işte :\
0
Sakinolmamlazim
(09.10.22)
(5)

Köpek kısırlaştırılmalı mı?

tchuck
8 aylık erkek bir labradorumuz var. bu sıralar yavaş yavaş erkekleşmeye başlayınca veterinere götürdük "ne zaman doğru olur kısırlaştırmak" vs diye sormak için. veteriner ise şaşırttı. bizi; "kısırlaştırmayın? niye kısırlaştıracaksınız ki, erkek köpeklerde mecburiyet de yok zaten" vs. gibi konuştu.e
8 aylık erkek bir labradorumuz var. bu sıralar yavaş yavaş erkekleşmeye başlayınca veterinere götürdük "ne zaman doğru olur kısırlaştırmak" vs diye sormak için. veteriner ise şaşırttı. bizi; "kısırlaştırmayın? niye kısırlaştıracaksınız ki, erkek köpeklerde mecburiyet de yok zaten" vs. gibi konuştu.

eğer huyu kötüleşmeye başlamıyorsa, agresifleşmiyorsa, kaçmaya çalışmıyorsa vs. hayvanı kısırlaştırmayın. bi anda tüm fizyolojisi bozulacak, 60 yaşında gibi yaşamaya başlayacak dedi.

hiç beklemiyordum bunu, böyle olunca ben de üzülmeye başladım.
köpeğimizin hiçbir kötü huyu yok, son derece hareketli, aşırı iyi niyetli, eğlenceli bir tip. diğer köpeklerle hiçbir problemi yok, hiçbir agresif hali yok. pamuk gibi şuan. kısırlaştırmayıp testosteronu yiyince bu huyları bozulur diye de korkuyorum bir yandan.

siz ne önerirsiniz? ve ne diyorsunuz? biraz fikir almak istedim.
0
tchuck
(08.10.22)
Bir anda bütün fizyolojisi neden bozuluyor anlamadım. Ben köpeği barinaktan aldım ve zorunlu olarak her hayvan kısırlaştırırılıyor ve size köpeğimin 60 yaşında gibi davranmadiginin garantisini verebilirim (labrador border collie kırması).

Evet dedikleri de haklı. Bir zorunluluk yok. Ama bana sanki ikinci bir uzman görüşü alsanız iyi olur gibi geldi. Bir de reddit'te de sorabilirsiniz soruyu.

Bu arada köpekte sorun olsa da çözülecek sorun var cozulemeyecek sorun var. Misal agresifligi çözmek zor ya da korkuyu. Ama onun dışında çoğu şeyin çözümü var, zaman/para/sabır olduğu sürece.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
dişi kokusu aldığında zapt edemezsiniz, kaçmaya yeltenir belki kaçar gider bulamazsınız. sırf bunun için bile kısırlaştırın. genelde kısırlaştırmayı önerirler şaşırdım açıkçası veterinerinize. 60 yaşında gibi de yaşamıyor yav. iki erkek köpeğim de kısır. daha sakin oluyorlar evet ama yine hareketlilerdi yaşamları boyunca. şimdi yaşlandılar farkı daha iyi görebiliyorum o yüzden.
0
pide
(08.10.22)
kısırlaştırmanız yönünde olacak tavsiyem.
ama yavrusunu alacağız. saf labradorumuz var, arkadaşımın köpeğiyle düzenli yavru alacağız satacağız ya da bakacağız gibi bir planınınız yoksa kısırlaştırmak en doğrusu.

şu anda yavru. 12ay hatta 16-18 ay'ı geçecesiye kadar da yavru olarak hayatına devam edecek. ama bu 10. ay sonrası dişi kokusuna hassaslaşacak. diğer erkek köpeklerle hiyerarşik tartışmalara girmeye başlayacak.
kısırlaştırdığınız taktirde emekli amca olmayacak, o biraz ayarsız bir yorum olmuş bence.

burdaki tek kriteriniz yavru alacak mısınız? yetiştiricilik yapacak mısınız?
yavru beklentiniz yoksa daha stabil bir evcil hayvan için kısırlaştırma doğru tercih olacaktır.
0
tenyalar bagirsakta yasar bagirmasakta
(08.10.22)
"erkek kopekte mecburiyet yok" derken? buna anlam veremedim. erkek kopekte cok daha kolay yapilabilen bir islem. sosyal olarak da sorunu erkek kopekler cikartiyor. her gün bir ton kopegin ozgurce kostugu kopek alanlarina gidiyoruz. Kavga hep kisirlastirilmamis erkek kopekler arasinda...

Hicbir kopekte, fiziki ya da davranissal sorunlarla karsilasilmadiysa kisirlastirma yapilmak zorunda degil. Boyle bir planlama yapacaksaniz, yine de 2 yasina kadar bekleyin, buyuk irktaki fiziki buyume tamamlansin. Ben 4 yasindaki disi kopegimi kisirlastirma karari aldim, cünkü ilk kez bu yil medikal bir sorunla karsilastik ve bunu cozmenin en kesin yolu kisirlastirma.

Kisirlastirilmamis erkek kopek diger erkek kopekler icin sorun demek. Kopek parkinda vs. dalasirlar, orasi kesin. Eglenceli, enerjisi dusuk kopegin kisirlastirarak enerjisini bitiremezsiniz. Enerjisi bitecek. Bunu kisirlastirmaya baglamayin.

Lablar zaten tembellige ve fazla yemege yatkin hayvanlar, belli bir yastan sonra oyuncu kalanini gormedim. Duzgun ve duzenli olarak hareket etmesini saglar ve fazla beslemezseniz yine fit kalir.

Ne kadar sosyallesiyor bilmiyorum ama kisirlastirilmamis erkek kopek disi kopekleri de cok bunaltabiliyor. Bir "kaza"nin gerceklesmesi bir anlik dalginliga bakar. Bu dertlerle ugrasmaya hic gerek yok.
0
buf-e kür
(08.10.22)
Biz köpeğimizi iki yıl önce 2 yaşındayken kısırlaştırdık fizyolojisinde herhangi bir bozulma olmadı. Dişi, golden. Farklı veterinere danışın derim.
0
mirty
(08.10.22)
(3)

Nope'u izlediniz mi?

summer timetable
Begendiniz mi?
Begendiniz mi?
0
summer timetable
(23.09.22)
İzledim beğenmedim
0
kisa
(23.09.22)
Diger filmden dolayi gidip kosarak izledik. Begenmedim ben de.
0
buf-e kür
(23.09.22)
nope.

bende get out'un kredisi bu filmle bitti.
0
sir gawain
(24.09.22)
(15)

granül kahveden kurtulmak

MtKrt
sabahları zaman kazanmak için kahvaltıda granül kahve içiyorum. Artık daha sağlıklı, hızlı ve lezzetli olana geçmek istiyorum.işten gelince, akşamları nitelikli kahve çekirdeklerini el değirmeninde öğütüp french presste demliyorum.O yüzden sadece sabahı kurtarmak için çözüm arayışındayım. Evde kahve
sabahları zaman kazanmak için kahvaltıda granül kahve içiyorum.
Artık daha sağlıklı, hızlı ve lezzetli olana geçmek istiyorum.
işten gelince, akşamları nitelikli kahve çekirdeklerini el değirmeninde öğütüp french presste demliyorum.
O yüzden sadece sabahı kurtarmak için çözüm arayışındayım. Evde kahve içen bir tek ben varım, sütle işim olmaz, sadece espresso, americano, filtre kahve içerim.

Seçenekler;
1- Filtre kahve makinesi / zaman ayarlı;

www.hepsiburada.com

2- Kapsül kahve makinesi

www.hepsiburada.com

3- Tam otomatik kahve makinesi

www.hepsiburada.com

bu konuda fikirleriniz nedir? Ulan zaten sabah 2 dk kahveni içip işe gideceksin ne bu tantana derseniz de kabul.
0
MtKrt
(22.09.22)
french press kesinlikle kullanmayın. 3. nesil kahve ekipmanları satan bir firmada çalışan ve kişisel olarak da uzun yıllardır nitelikli kahve tüketen, her ekipmanı bizzat deneyimlemiş biri olarak bunu söylüyorum. french press kolay olduğu ve ve en önemlisi çok ucuz olduğu için tercih edilen inanılmaz çöp bir ekipman. 10 sene önce cafelerde kullanılmaya başlandı diye iyi bir şey sanıldı :) tat kalitesi rezalettir. french press kullanan biri birkaç defa v60 veya ortalama bir espresso makinesinden kahve içse bir daha french press'e dokunmaz. (french pressçiler linç edecek ama bunlar test edilmiş gerçekler)

konumuza dönecek olursak, bütçeyi zorlamıyorsa tam otomatik espresso makinesi alınabilir. kapsül kahve önermiyorum, donmuş nugget yemek gibi. filtre kahve makinesi f/p ürünü ama çok keyif vermez.

bu arada daha lezzetliye ulaşmak için taze öğütülmüş kahve içmek şarttır. öğütülüp paket halinde satılan starbucks, tchibo vs. gibi kahveler klasik ambalajlı ürünlerdir. o konuda da tavsiyem kavuruculardan (petra, probador, kronotrop) alıp öğütmek veya az alıp bir yerde öğüttürdükten sonra içmek.
0
stationary traveller
(22.09.22)
philips tam otomatik makina kullanıyorum, gayet güzel, lezzetli ve aşırı pratik. bendeki model ekranlı falan muhtemelen en üstü ama en ucuzunu almadığım için biraz pişmanım, sütle işin yoksa yolladığın model fazlasıyla işini görür. iç mekanizmaları aynı sadece yaptığı kahve sayısı değişiyor + süt özellği falan ekleniyor. çekirdek kahveyle çalıştığı için de çok taze oluyor. sadece çekirdek kullanıyorum ben.

kapsül kahveyi sevmedim çünkü tam otomatiğe göre kahve başına maliyeti kat be kat daha yüksek ve lezzeti bence tam otomatik kadar güzel olmuyor.

bakıma gelirsek, 3 tane rutin bakımı var,
pis su haznesi ve telve haznesini boşaltma (haftada bir falan yapıyorum, 3 dakika sürüyor)
kireç çözücü tablet (3 ayda bir, 10 dk falan sürüyor, sen sadedece düğmeye basıyorsun kendi hallediyor gerisini)
iç takım suya tutma (3 ayda bir, 10 dk falan sürüyor, makinanın bazı parçalarını yan kapısından çıkarıp suya tutup kurutmaya bırakıyorsun)
0
roket adam
(22.09.22)
Üçüncü linkteki cihazı taze kavrulmuş çekirdekle kullanıyoruz, hastasıyız. Düzenli temizliğini yapmak gerekiyor ama o da atla deve değil.

French press'i çöpe atın, nitelikli çekirdeklerinize yazık. Törenli akşam kahvesi içecekseniz pour over yapın, ucuzundan bir çakma v60'la çok daha iyi kahve içersiniz.

Edit: French press'i çöpe atmayın, bitki çayı falan demlersiniz. Ama sütle de işiniz yoksa ep2220'yle çok mutlu olursunuz cidden. Süt haznesi olan cihazların temizliği daha zahmetli, bunda süt köpürtücüyü kullanırsanız ucunu çıkarıp sudan geçirmek yetiyor.
0
kobuzchu kiz
(22.09.22)
Tüm yöntemlere pra harcayıp sonunda 3.linkteki cihazı aldım,keşke diğerleirne para harcamayıp ilk bunu alsaymışım.2 yıldır kullanıyorum.
@stationary nin de dediği gibi paket kahveden uzak durup 3. Dalga kahvecilerden taze öğütülmüş çekirdekle çok iyi sonuç alınıyor.
0
arenas
(22.09.22)
3 ama filtre temizligi falan beni yorar diye ben otomatik almadim. delonghi ec685 var bende
espresso makinesi al mutlaka sabah double cek kendine gel
0
nibba
(22.09.22)
Sinbo kahve makinesi alıp sabah düğmesine basmak seçeneği var.
Veya Sinbo kahve makinesine zaman ayarlı priz takma seçeneği de var.

Doğru cevabın kapsül kahve makinesi olmadığına eminim.
0
michael_knight
(22.09.22)
@roket adam ne dediyse aynısını yazacaktım.

saeco pico baristo var bende de. çok memnunum.

daha evvel yıllarca, delonghi bco264 kullandım yine delonghi kahve öğütücü ile. ondan da çok memnundum ama artık üşeniyordum biraz. tam otomatik beni mutlu etti.

arkadaşıma da breville/sage ses875 modelini aldık.. o çok daha şekil, gurme kahve de yaparsın. ama yine üşenme ağır basıyor bende.
0
bir ileti paylastim
(22.09.22)
yıllarca french press kullandıktan sonra şu makineye geçtim.

www.amazon.com.tr

french press'te kahve içtiğimi sanıyormuşum meğer... üstelik çekirdekleri de kendim öğütür -ki asıl zahmetli kısmı oydu, öğütücüyü temizleme vs.- kahve gramajına, sıcak su derecesine kadar her şeyi mükemmel yapardım.

espresso falan yok ama. düz filtre kahve... fiyat performans ürünü. ben de çok araştırdım. temizlik derdi dediğin de filtre kağıdını çıkarıp çöpe at, sürahiyi çalkala, bu kadar.
0
motosiklet burclu adam
(22.09.22)
sabahları zaman olarak kaç dakika ayırabilirsiniz bilmiyorum ama kahveyi önceden öğütüp vakumlu poşetlere veya hava almayan bir kavanoza koyarak da kullanabilirsiniz. Mokapot ile 2-3 dakikada kahvemi demliyorum genelde.
0
jepa
(23.09.22)
Sanirim kimse yazmamış ama mokapot da bi seçenek. sabah üşenir misiniz acaba.
Öğütülmüş kahve almanız gerekir ya da ogutmeniz gerekir mokapot için.
0
faredenkorkankedi
(23.09.22)
mokapot diyecektim ben de. bence de o bi secenek olabilir (hic kullanmadim ama guzel gorunuyor)

benim olayim 2dir. nespressonu al gec tertemiz
0
ala09
(23.09.22)
Aeropress dostum.
Senin durumun icin daha basiti yok. Daha basit kahve yapma yontemi yok zaten.
0
baldur2
(23.09.22)
dripper ya da v60 denen huni biçimli şeyden alırsanız filtre kahve yapmakla granül kahve yapmak arasında zaman bakımından bir fark kalmaz. Temizliği 10 saniye filan alıyor, benim bulabildiğim en sade ve kolay yöntem bu.

afiyet olsun.
0
babilfish
(23.09.22)
Ben kendinden degirmenli, zaman ayarli bir kahve makinasi kullaniyorum. Sabah uyanacagim saatten bi 10 dakika onceye aksamdan kurunca sabah kalktigimda taze cekilmis, hazir filtre kahveyle uyaniyorum, super bir keyif. Kahvenin taze cekilmesi cok seyi degistiriyor. Benimki caso diye bir marka ama baska pek cok benzer makine de var. Tavsiye ederim.
0
kartonpiyer
(24.09.22)
Aeropress ile 2-2,5 dakikada kahve hazirliyorum. Hem de buna gramaja bakma ve cekirdegi ogutme dahil.

Bence makineye gecmeden once "analog" kahveyi deneyin.

Hem ekipman ucuz, hem de ucuz kahve makinalarindaki yeterince isitmama, suyu homojen dagitmama sorunu yok.

French press cok zaman aliyor. Hem de kahve cekim ayari digerlerinden cok farkli. Temizligi de var. Ohoo... Ozellikle de americano icen birine aeropress tavsiye ederim.
0
buf-e kür
(24.09.22)
(3)

Yemekli davetlerde napıyorsunuz?

canım sıkılıyor
Sonuçta tuvaletiniz gelmeden tuvalete gitmiyorsanız acıkmayınca yemeğe gtmek de saçma. Ama nasıl bir adetse biriyle görüşmek buluşmak için yemek organize ediliyor. Ben gerek iş gerek sevgili olacak kişiyle buluşmalarda rahat edemiyorum çünkü görev gibi geliyor sanırım. Sizde durum nedir?
Sonuçta tuvaletiniz gelmeden tuvalete gitmiyorsanız acıkmayınca yemeğe gtmek de saçma. Ama nasıl bir adetse biriyle görüşmek buluşmak için yemek organize ediliyor. Ben gerek iş gerek sevgili olacak kişiyle buluşmalarda rahat edemiyorum çünkü görev gibi geliyor sanırım. Sizde durum nedir?
0
canım sıkılıyor
(22.09.22)
yemekli davetlerin saatleri belli, kahvaltı, öğlen, akşam kendimizi ona göre ayarlıyoruz

bunun yanında sevmek zorunda değilsin, arkadaşından ya da başkasından yemekli buluşma önerisi gelirse sen de bunu çay kahve buluşması düşündüğünü öneri ve saatiyle birlikte iletirsin :)
0
freebird5406_2
(22.09.22)
Valla "yemek buldun ye, dayak buldun kac" ilkesini kendine dustur edinmis biri olarak ortada yemek varsa aciksam da acikmasam da yerim.
0
j r r tolkien hayrani
(22.09.22)
Sonucta bir gün icerisinde, bir kere ogle ya da aksam yemegi yiyor muyum? Evet.

Bunlarin saatine uyduruyorum iste o randevuyu. Bu kadar.

Randevu saati yemek saatlerime hic uymuyorsa, ornegin 12 gibi ogle yemegi icin sozlestiysek, kahvaltida cok az yerim, olur biter.

Yemek iyi oldugu sürece hic dert degil. Kotu yemek yapiyorsa ya da yemek zevki yoksa huysuzluk yapacagimi bilirler. O nedenle de, yeme-icme islerini organize eden taraf genelde benim.
0
buf-e kür
(22.09.22)
(13)

Hiç maddi zarara uğradınız mı

dissendium
Hiç maddi zarara uğradınız mı? Konu neydi? Miktar neydi? Durum düzeldi mi? Psikolojinizi etkiledi mi?Teşekkür ederim cevaplar için.
Hiç maddi zarara uğradınız mı? Konu neydi? Miktar neydi? Durum düzeldi mi? Psikolojinizi etkiledi mi?

Teşekkür ederim cevaplar için.
0
dissendium
(22.09.22)
2014'te arkadaşım için 18.000 tl kredi çektim 36 taksit. ilk taksidi ödedi, gerisini ben ödedim. hala alabilmiş değilim. tşk.
0
altinci nesil caylak
(22.09.22)
geçen yıl birkaç koine 80 bin yatırdım 2 hafta sonra 40 bin olarak çektim. bi bedelli parasıydı.

aşırı üzülmedim açıkçası. psikolojimi etkilemedi. olan oldu deyip geçtim.
0
jelly bear
(22.09.22)
kripto zararı sayılır mı? 20-30k tl şu an. düzelir muhtemelen. psikolojimi etkilemedi. zaten kumar gibi baktığımdan doğasında var.

hastamın birinden alacağımı alamadım. gerçi çok var öyle alacağımı alamadığım ama birinden yüklü miktar alamadım. durum düzelmedi. dava açacaktım ki adam ölmüş, ailesi de reddi miras yapmış. psikolojimi etkileyen kısmı giden para değildi de, herifi gördükçe geriliyordum. 2017 için 20-25k tl idi .

arabalarda ufak çizik vs oluyor, bana çarpan oldu 1-2 kez. ufak şeylerdi ama telafisi olmadı. psikolojim yine etkilenmedi. boyatsan çok zarar olur, boyatmadım. zarar nedir bilmiyorum ama satarken, beğenmeyen almasın :D

böyle ufak tefek çok vardır. rica ederim
0
bir ileti paylastim
(22.09.22)
Kriptoda 2017-2018 zamanları bir ev parası gitmişti ailece çökmüştük :D

Ama çekmedik parayı sonra o para ana parayı da 2ye katladı kendimize geldik, ev aldık.

Bu tecrübe sonrası alıştık bence kaybediş veya kazanışlara.

Şuanda da B sınıfı bir 2.el araba parası erimiş durumda. Ana paranın 5te 1 i. kaldı elimizde ama bekliyoruz bakalım
0
ananiyimioguz
(22.09.22)
Çok uğradım ama psikolojik olarak çöküş yaşamadım hiç. Maddi şeyler için psikoloji bozmak huyum değil.
0
etna
(22.09.22)
Koinlerde 50bine yakın zararım var, çıkar diye düşünüyorum pek takmıyorum riske alarak yatırmıştım, anaparanın %40ı sayılır.

Arkadaş için 2021 başında arkadaş için 18k kredi çekmiştim, ilk taksit sonrası ödemedi, üstüne borçlar istedi, 5-6 bin daha verdim, geri gelmedi, arkadaşlığımı bitirdim, daha ucuza bitirseydim iyi olurmuş.

Kredinin büyük zararı findeks notunuza oluyor bilginiz olsun, asla ve asla başkası için kredi çekmeyin, taksitleri ödemediği için ben zorlandım geçiken taksitler notumu etkiledi üstüne kredibilitem de var olan borç yüzünden düşmüştü, geçen yıl ev falan alma şansım olsa ve kredi çekmek istesem çekemezmişim muhtemelen.

Psikoloji konusunda paranın büyüklüğü önemlidir tabi ama sağlıktan daha önemli bir şey yok, mesleğim her yerim sağlam, o parayı bir şekilde çalışır kazanırım bakış açım vardır, bu yüzden psikolojimi bozacağımı zannetmem.
0
atom karincanin torunu
(22.09.22)
Iscep elektrikli araclar karma fon. Abv bu fonun demek istiyorum. 10k kaybim olmustur sayesinde. Durum duzelmedi ama oraya koydugum parayi gozden cikardigim icin sorun yokmus gibi devam.
0
summer timetable
(22.09.22)
2019 sonunda kaskosu olmayan arabamı park halindeyken pert edip kaçtılar. Ederi 45bin civarıydı, 10bin masraf yaptım, satarken de 10bin düşüğe satmak zorunda kaldım. Şimdinin 65-70bini havaya gitti yani. Üzüldüm ama kendi hatam da vardı, kasko yaptırmalıydım. Tam masrafların çıktığı zaman elime güzel bir para geçecekti hepsi tamire gitti. Yine de psikolojimi etkilemedi.
0
signore
(22.09.22)
elimdeki 150k para vadeli faizdeydi. 20 aralıkta vade doldu 21 aralıkta 17liradan dolar aldım. o akşam dolar patladı. vadeli 1 gün sonra bitmiş olsa ben doları 11liradan alacaktım.

altında tuttuğum parayı al sat yaparak ve 13tl den dolar alarak zararımı bi nebze kapattım ama mutlu değilim.
0
sordumsoruyu
(22.09.22)
Ömrüm boyunca doğru düzgün param olmadı oldukça da hep biriktirdim, uniden mezun olduğumda su an bisiklet almaya yetmese bile o zaman bı araba parası kadar para biriktirmistim. Durum duzeldikce üzerine ekledim ekledim. En son güzel bı ise girince son iki yıldır 200 bin lira civarına kadar çıkardım. Sonra noldu geçen sene önce dolara yatırdım, oradan devlet bir çaktı yüzde 30 a yakın oradan gitti. Hadi bari dolar çıkana kadar coinde dursun dedim. Orada da bir düşmeye başladı ki hala daha 1 yıl olacak düşüyor, girdiğim noktadan yüzde 70 kadar düştü. Şu anda 10da biri kaldı paranın. He bir de ben coinlere zaten "düşük" oldukları bir zamanda girmiştim, bırakın kar etmeyi o noktada duramadilar bile. Yazın başlarında falan epey moralim bozulmuştu düzelmeyecek herhalde diye. Ama artık koyverdim, bakmıyorum eskisi gibi. Artık 1 yıl sonra mi çıkar 2 yıl sonra mi. Orada duruyor. Borcum falan yok bı yandan gene enayi gibi biriktiriyorum ama bu parayı kurtarirsam artık tatildi esyaydi her türlü geciktirmeden harciyacagim, bana öyle bir ders oldu. Daha asla birikim yapicam diye kendimi saçma sapan durumlara sokmam. Ihtiyacım olan (tatil dahil) her şeyi aldıktan yaptıktan sonra birikirse gene birikir zaten. 1 yılda 10 yıl yaşlandım harcadıgim vakit cabasi, yazık günah başka bir şey değil. Biraz da devlet mecbur bıraktı. Bu dolar mevzusu herkesin ağzına düşene kadar bile ben TL deydim hep.
0
sanguine
(22.09.22)
Ugramadim. Kara da gecmedim. Onla bir alakasi olabilir mi?
0
buf-e kür
(22.09.22)
3-5 senede bir kazik giriyor.

en son arabami tamircime sattim. taksitle verecem 3-4 ayda oderim dedi, cocugu 10 senedir taniyordum bana cok iyiligi dokundu o yuzden sikinti yok kafana gore dedim.

eleman yarisini odedi, sonra sesi kesildi. Ariyorum acmiyor vs. 1-2 hafta sonra kiz arkadasi mesaj atti, cocuk malesef vefat etti dedi. Overdose'dan gitmis. $5000 kadar girdi.

Ustune su ictik devam ettik..
0
cooperr
(22.09.22)
@buf-e kür, yatırım olarak sormadım aslında. Bir ürün almışsınızdır, bir nedenle işinize yaramaz, para boşa gitmiş olur. Bu tip şeyler de olabilir.
0
🌸dissendium
(23.09.22)
(25)

Yurt dışına gidip mutsuz olan var mı?

ananiyimioguz
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?Döne
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.

Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?

Dönen tanıdığınız varsa, neden döndüler öğrenebilir miyim?

Biz kıyısından düşünüyoruz ama rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası. Dil, iş arayışı, denklikler falan kolay bir süreç değil.
0
ananiyimioguz
(17.09.22)
var ben değilim bi arkadaş. onun dönen arkadaşları da var.

genel olarak çevre yüzünden mutsuzlar. yani arkadaş çevresi/ilişki vs. buradaki kadar rahat bulamıyorsun.. özellikle erkekler için ekstra zor sevgili bulmak, arkadaş çevresi yapmak vs. yapsalar da burdaki gibi olmadıklarını söylüyorlar.

sonuçta buraya alışmışız her türlü işimizi kolayca halledip güvenecek insanlar bulabiliyoruz. orda daha zor haliyle.
birine bi şey emanet etmek bile zor.
0
jelly bear
(17.09.22)
Genelde kuzey ülkelerine gidip de sosyalleşememekten şikayet edip dönenler var.

Bi de kendi işini kurmak için dönen tanıdıklarım var.

Dönenlerin hepsi erkek.

Ama orana vursan %10'un altındadır yani.
0
plutongezegendegilmi
(17.09.22)
var aslında. azımsanamayacak ölçüde var.
mutsuz veya beklentisini karşılayamayıp dönen de var aynı durumda olupta kalmaya devam edenlerde. tıpkı burası gibi düşün.

aslında tamamen subjektif bir konu bu. gittiğin yerin kültürü, çevre, senin alışkanlıkların, beklentilerin, beklentilerinin gerçekleşme potansiyeli vs herkesin kendi içerisinde yaşadığı ve bileceği bir durum bunlar.

sonuçta bir yere kısa süreki turistik amaçlı gidip kalmakla orada kalıcı olarak yaşamak kesinlikle iki ayrı denklem.
0
debian
(17.09.22)
gördüğüm kadarıyla, çift olarak gidenler büyük ihtimalle dönmüyor. ama yalnız gidenler dışa dönük tipler değilse orada daha da izole oluyor ve bunalıyorlar.
0
sir gawain
(18.09.22)
Daha geçen gün bunu konuştuk arkadaşlarla.

Bence orada mutsuz olan çok ama ulan girdik bir yola düzelir zamanla diyerek mutlu taklidi yapıyor veya sessiz sedasız dönüyor bir kısmı. Ama herkes başarı hikayesi anlattığı için bu arkadaşlardan haberimiz olmuyor. Çevremden giden yakın arkadaşlardan ciddi ırkçılığa uğrayan da oldu, işler planladığı gibi gitmeyip mecbur dönen de oldu (burada oldukça başarılıydı, cv de hayvan gibiydi ama çalışma iznini orada hallederim dedi halledemedi).

Ben de gitsem bir şekilde tutunurum gibi geliyor ama burada da keyfim düzenim yerinde. Seçim sonucuna göre yol çizeceğiz artık eşimle.
0
chicha_v2
(18.09.22)
Konu komşu akraba eş dost çevresi içinde yetişmiş, o curcunayı yaşam tarzı olarak benimsemiş, çekirdek aile yapısı veya yalnız yaşamayı özümseyememiş herkes oralarda mutsuz oluyor.

Bir de bildiğim kadarıyla Kanada'da yaşam hiç de hayallerimizdeki gibi değil. Oraya gidip mutlu olanı tanımadım henüz.
0
Mirket
(18.09.22)
Buyrun benim, hatta döndüm. Ama Euro kazanmaya devam ehe :d (olmasa da dönecektim)
Keywordler türklerin kredisi bitik, racial profiling, nepotizm (tr x10, ev ararken bile ama sadece sana, o ülke vatandaşına değil), türk entelektüel insan eksikliği, obsesif bireyselcilik (babası yatalak olsa bakmaz, itinin bokunu temizler vs), leş gibi hava (min 6 ay gri hava güneş yok), kendi dilini konuşamamak (bir süre sonra ing ce konuşmak içinden gelmiyor), orta ve kuzey Avrupa'da sense of humor bildiğin yok (güldükleri şeyleri duysan oturur ağlarsın), kan emici hükümet (%45 vergi) bunun bana karşılığının neredeyse sıfır oluşu (çocuğum bedava okula gitmez, sosyal yardım almam.. yol yapıyor ama sgsgs), tr den 5 gömlek leş sağlık sistemi (Berlin'de bir cildiye randevusu 3 ay sonraya veriyorlar)
0
wiekannich
(18.09.22)
Tanıdıklarımdan kimse yok.
0
halitkin
(18.09.22)
valla yok değil var. çift olarak da dönen var, tek başına kadın erkeklerden de var. (Ama dönen kadın sayısı benim etrafımda da düşük.)

Üniversite arkadaşlarımdan çoğu artık yurtdışında yaşıyor. Ve çevremden de çok giden-gelen oldu. Ama tabi gidip dönenler de az değil. Öyle sadece kuzeye ülkelerine gidip de değil.
Slovenya, çekya, ingiltere, avustralya, irlanda, romanya, isveç, finlandiya, peru, dubai, arjantin, singapur, malezya, japonya, hollanda'da (bunlar şimdilik hatırladıklarım.) yaşayıp dönen arkadaşlarım var. Bunların hepsi 25-40 yaş aralığındaki insanlar. Kimi oraya alışamadığından, kimi ailesi için, kimi kendini yalnız hissettiğinden, kimisi çocuklar hastalanınca sağlık sistemine erişemediğinden, kimi de yemeklere alışamadığından geri döndü. :) Bazılarının zaten baştan planı yurtdışında iyi bir para ve iş bağlantısı yapıp sonra gelip Türkiye'de yaşamaktı ki bu planlarını yapanlar da var.

Ama tabi dönenlerin bir 10 katı kadarı da yurtdışında. Hallerinden memnunlar mı dersen, yani büyük ölçüde evet.

Ülke değiştirmek yabancı bir yere gitmek gerçekten zor bir durum. Ancak yapılmaz da değil. Tabi bazı şeyleri, değişiklikleri ve sana orada yabancı olarak davranılmasını göze alman gerekiyor.

Bir kere buradaki durumun oradaki yaşamı göğüsleme ihtimalinin temel unsuru oluyor. Yukarıda saydığım ve yurtdışına yerleşen arkadaşlarımın çoğu, burada kamuda veya özelde iyi işlerde halleri vakitleri yerlerinde olan insanlar. Tabiki gittiklerinde o ülkede buradaki standartlarının biraz düşeceğini bilerek gittiler. Ancak bazen düşünceleri planları orada gördüklerine uymadı ve geri geldiler. Ki dönenlerin büyük kısmı bu gruptan. Bazıları da oradaki yaşama tutundular.

Bununla beraber, Üniversitenin hemen sonrasında gidip yerleşen arkadaşlarımın büyük kısmı orada kaldılar. Doğrusu farklı zamanlarda bunlarında bir kısmı buraya tekrar dönmeyi düşündüler. Ama Türkiye'de yukarıda anlattığım grup gibi, bir iş güç, ev düzen durumu olmayınca büyük çoğunluğu bu dönüşü yapmadı uygun imkan bulamadı. Mesela birisi doktorasını bitirmiş üzerine 5 yılı da aşkın süredir İsveç'te çalışıyordu. Vatandaşlığı bile almıştı. Dönüşü için uygun işlere alanlara baktık, çalıştığı alanı karşılayacak düzgün hiç bir iş bulamadık ve o da bu fikirden sonunda vazgeçti. (biraz da vazgeçirdim diyebiliriz.) Bir başkası ise çalıştığı şirketin Türkiye ofisine geçti, ancak globalde de bir bilinirliği ve pozisyonu olduğu için zaten olmazsa başka bir yere geçerim bileti her zaman elindeydi ki, o da 1 yılı dolmadan avrupaya döndü.

Konuyu gereksiz uzattım. Ama sonuç şudur ki, evli-bekar-çocuklu farketmeksizin giden çok, dönenler de görece az da olsa var. Ülke değiştirmek büyük bir karar ve bazı insanlar bu büyük değişimi iyi yönetemiyor, alışamıyor, buradaki rahatını özlüyor ve dönüyor. Kimisi için gecenin köründe çıkıp boğaz kenarında midye kokoreç yeme rahatlığı bile başka hiç bir şeye değişilmiyor.

Benim açımdan ise artık Türkiye'de ne kadar yıllardır süren işim, hayatım ailem olsa da, 40 yaşıma merdiven dayamışken ne olursa olsun eşimle ailemle birlikte çıkıp gitmek, gerekirse orada en basit işlerden yeni bir kariyer kurup başlamak var. Burada yaptım orada da yaparım, bir şekilde de aileme bakarım. Ülkedeki bu karamsarlıkla 40 yıla yakın yaşadıktan sonra, neresi olursa olsun, bir şekilde hayatımızı da kurarız. En azından çocuklarım hayatlarını gülümseyerek geçirsin diye her şeyi göze alırım. Ki umarım yakında da terk-i diyar eyleyip gideceğiz.

edit: bir de link ekleyelim.
www.youtube.com
0
yeninesiltupcu
(18.09.22)
var evet, benim de iki tanidigim var, dolar uzerinden guzel paralar kazanmalarına rağmen, orada refah düzeyleri iyi olmalarına rağmen bunalmış durumdalar. sosyallesemedikleri icin, buradaki dostlukları özledikleri icin. ama ne var, bir kaç senedir oradalar ve orada biriktirdikleriyle ciddi yatırımlar yaptılar turkiye'de, turkiye'de olsa 20 senede alacaklarını, oradaa 3 senede aldilar. simdi donecekler, ne olursa olsun, cunku ruh sagliklari etkilendi artık. bu bahsettigim iki çift.

orada doktora yapanlar henüz bitirmedi, bence is şartlarına bakmak lazim. bekar bir arkadaşım orada kalmayi kafasına koydu ve ordan biriyle evleniyor, is arıyor simdi. donup de turkiye'nin derdini çekmek istemiyor.

bence bu olay kişiliğe ve yaşanılan yere gore değişiyor. erasmus doneminde de alisamayan insanlar vardi gidip yurtdisina, ben de gittim ama o kadar cok sosyallesmistim ki, buradakileri ozlesem de, fakirlik icindeki refehim daha iyi geliyordu.
0
damba
(18.09.22)
bu soru arada bir soruluyor.

uzundur disarda oldugum icin cok donen arkadasim oldu, bence yurtdisinda tutunma orani hic de tahmin ettiginiz kadar asiri yuksek degil.

sebepler genelde aradigi parayi bulamamak, meslegini icra edememek, aile ozlemi, arkadas ortami ozlemi, vatan hasreti, dil bariyeri, kultur bariyeri, vs.
0
cooperr
(18.09.22)
benim çok fazla asyalı arkadaşım var özellikle çinli, bunlar olmasaydı ben de yapamazdım, çünkü kuzeylilerle arkadaşlık ve samimiyet çok zor oluyor. kötü niyetle falan uzaktan yakından alakası yok, ingiliz elemanla house of dragon konuşuyoruz adam sadece yorumunu yapıp fikir belirtiyor güzelce konuşulup bitiyor. ama bizim taraflar ya da asyalıya bu konuyu açınca "oo sen biliyor musun yav onu, izledin mi got'u müthişti valla ya" muhabbeti oluyor. biz hep bunu gördüğümüz için acayip sarıyor. ee bir de bize çok benziyorlar, özellikle kuzeyli ülkelerdeki (almanya uk dahil iskandinavları saymıyorum bile) insanlarla samimiyet zor oluyor. ama small talk dedikleri şeyler de çok keyifli oluyor o başka. tabi en başa dönersek, tr gibi kafelerde oturup 3-5 arkadaşın dertleşmesi, sohbet muhabbet etmesinin tadı başka yerde yok. ortak dert ortak ülke vs. ben elin iskoçuyla neyi dertleşebilirim ki? adam ingiltere'yi yağmurlar iskoçyaya göre daha dik yağıyor yürürken rahatsız oluyorum diye sevmiyorum diyor hhaah şaka mı bu?

tüm bunların yanı sıra, bir çok kişi tr'de ki ortamını özlüyor emin ol. çok iyi ortamı dahi olsa herkes kesinlikle özlüyor. kimisi parası iyi diye, aile kurduğu için vs kafası rahat takılıyor o kadar
0
avatar is back
(18.09.22)
insan yaşadığı yerin kötü yanlarını görmeye başlayan, eski kötü şeyleri de unutup romantize eden bir varlık. İş hayatı bile böyle. Başta güzel gelen yer sonra kötü gelmeye başlar ama kolayca çıkıp başka iş de aramazsın çünkü orada 'yine de' rahatsındır. Ülke de bunun büyüğü.

Dönmek isteyen tanıdıklar oldu ama genelde Türkiye'ye tatil için bile gelseler birkaç haftada ülkelerine dönmek istiyorlar o romantiklik hemen geçiyor yani :D

Her ülkenin farklı olayı var. Kiminin sağlık sistemi çok kötü, kiminde sosyal olamıyorsun.

Bu arada gidip dönmek, eğer vatandaşlık alınarak ve/veya online iş devam ettirilerek dönmekse bence kaybetmek değil. Benim mesela kafama estiğinde Avrupa'ya gidebileceğim bi pasaportum olsa Türkiye'de yaşamam daha rahat olur. Böyle birini tanıyorum, Kanada şirketine çalışıyor Kanada vatandaşı ama İstanbul Suadiye'de yaşıyor. (sosyal ortam burada daha iyi) Sadece çalışma saatleri biraz ters diyebiliriz.
0
nhk ni youkosu
(18.09.22)
en buyuk sebebi yalnizlik, izole olmak, aile ve arkadas ozlemi.

cok iyi paralar kazansan bile bu hayat degil diyorsun, omrumu mu boyle mi tuketecegim diyorsun ve yemisim parasini diyip basip gidiyorsun. zaten geri donenler pisman olsa tekrar yurtdisina cikarlardi, parayi kendi ulkende de kazanirsin.
0
baldur2
(18.09.22)
Benim cevremde dönen var ama dönenlerin içinde hiçbir şekilde başarılı olup dönen yok. Gördüklerim "gidelim belki kaliriz" diye mastera gidip kalamayanlar ve Türkiye'de dandik işlerde calisanlar.

Onun dışında cevremde yok. Mutsuz olan denk gelmedim ben.
Zaten bana göre Türkiye'de iki hafta geçirip "bıktım" demeyen kişinin dönmesi olası. Ben iki 1 haftadir buradayım, hafiften insanindan bıktım hemen ki tatildeyim. Ülkeye dönüp yaya geçidinde durdugumda arkadan kim carpar diye korkmamayi ozledim =d
Bu arada şu sağlık konusu açılıyor ama Türkiye'de ekstra para vermeden devlet hastanesinden randevu almanin denenmesini tavsiye ederim. Türkiye'de sağlık kapitalizmi olduğu için parası olan tedavi oluyor, parasız aylarca beklemek zorunda.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
Türkiye'deki duruma bağlı olarak değişiyor. Türkiye'de samimi arkadaş çevresi olan, ailesine düşkün, iyi para kazanan kişiler genelde dönüyorlar. Bu kişilerin gitmesi mantıklı değil zaten. Evlenmiş çocuk yapmış birinin gitmesi de mantıklı değil. Gidilen ülkede evlenmek ancak o topluma tam olarak girebilmeyi sağlar.

Türkiye'de evini arabasını almış biri için hiç mantıklı değil gitmek. Hiçbir şeyin yoktur. Sevgilin, arkadaşın yoktur o zaman git. Bir de Türk insanı yalnız kalamıyor. Sokakta bile biriyle selamlaşmasa yalnızlık hissedenler var.

Mesela bir kişi gidip de hala bu sitede takılıyorsa, sözlükte takılıyorsa, türk dizisi izliyorsa bir sorun var demektir.
0
OrangeYellow
(18.09.22)
ben varim.
sosyallik konusunda ben asosyal bir insanim ama ben bile zorlandim cünkü Tr'de istedigim zaman yalniz kaliyordum ama burada tamamen yalnizsin. ilk baslarda zordu ama simdi arkadas cevrem var o kadar da sorun degil.

ben dönmeyi düsünüyorum ya da almanya disinda baska bir yere gitmeyi, cünkü burada benim basarima tebrikler diyen bile olmadi, yemin ederim. benim aldigim ödülün daha azini alan avrupalilara (italyan, alman, franisz)'oscar goes too..' diye parti yapmislardi. ben bunlardan daha basariliyim ama bana aptal gibi davraniyorlar.
yasadigim ayni seyleri dogu avrupali arkadaslardan da duyuyorum. anladigim kadariyla caliskan olan balkanlilara ya da bize falan bir görmezden gelme durumu var sebebi din mi? tarih mi? bilmiyorum. ama bir Hintli'den Arap'tan duymadim.

bunun yanisira hastaneye isim düsecek diye korkuyorum, sigortam olmasina ragmen. kanser olan bir alman arkadasa cok gec randevu verdiler, sevgilisi Türk ve Tr'e gittiler ameliyat olmaya. babam ve hocam bel fitigi ameliyati oldu. doktor degilim ama burada danisman hocama acik ameliyat (eski) yapmislar.

irkcilik var dedigimde de kesinlikle bir kanitin yoksa kabul etmiyorlar. kültür farkliligi diye gaslighting yapiyorlar.

Almanlar, benim cevrem bavyearali, problemli insanlar, Türkiye'ye tatile gelmis olanlar cok iyi davraniyor ama digerlerinin Tr ile ilgili her sorusu bir asagilamayla karisik ölcme sorusu. bunu tarif edemem. mesela sizin ülkenizde bisiklet yolu var mi?, var diyorum. inanmamis bir bakis atiyor. beni cok yordular. Mister Erdogan lafini duymaktan cok yoruldum, zaten Tr ile ilgili haberleri bunlardan aliyorum. Türk doktorlarin almanya'ya gelmesi de hata bence baska ülkelere bakmalilar. yazilimcilarin yine iyi kötü bir uluslararasi cevresi olur calistiklari yerde ama onlarin cevresi yine hos olmayacaktir diye düsünüyorum, burada gördüklerimden sonra.

Cevrende yurtdisi cok güzel diye instagramdan falan hava atan arkadaslarin varsa pek inanma. okul ortamindayim, yurtdisina cikan egitimli Türkler en az buradaki tuhaf almancilar kadar sorunlular. cok azi düzgün. cünkü yurtdisina gelince kendilerini sinif atlamis zannediyorlar. garip garip tavirlara giriyorlar. sen zaten arkadas olmak istemiyorsun. bu ögrenciler arasiinda benim gördügüm uyum saglamayip yine de kalanlar, hava atmaya calisanlar genelde ailesinde para olan ama üniversite mezunu olmayanlar.

benim bir sebebim de saat sekize kadar calisip eve gidiyorum, ama Tr'de sekizden sonra avm'e gidip alisverisimi falan yapiyorum. burada haftasonum da kalmiyor. sonra yaz yok.

ve bu geri dönüp dönmeme cok kisisel birsey. benim Tr'de durumum iyi, ama aile problemim olsa falan heralde geri dönmeyi düsünmezdim. Ben yalnizlik hissetmiyorum, büyük bir özlemim de yok sadece basarili oldugumun kabul edildigi bir yerde yasamak istiyorum, görmezden gelindigi almanya da degil. belki baska bir grupta olsaydim bunlari düsünmezdim. Para konusunda burada kiradan dolayi zaten elimde birsey kalmiyor :).
0
Coma
(18.09.22)
@coma da guzel bir noktaya parmak basmis.

yani sen guzel bir uniden mezun olmussun, yuksek lisans yapmissin, ya da doktorsun, avukatsin diyelim. bu doneler yuzunden insanlar sana ekstra saygi da duymuyor fazladan ilgi, alaka veya hayranlik da beslemiyor.

yani senin yuksek lisans yapmis olman sana olan bakislarindan bir fark yaratmiyor, cunku onemsemiyorlar bu durumu, olay paraysa kaynak ustasi muhtemelen senin yaptigin beyaz yaka isten daha fazla para kazaniyordur, adam sana niye ekstradan saygi duysun ki? bu da turkiye'den giden okumus beyaz tayfayi biraz afallatiyor, degersiz hissettiriyor. toplumda ustunmus gibi goremiyorlar kendilerini. bu da bir neden.
0
baldur2
(18.09.22)
En yakin arkadasim amerikadan donuyor yari maasa burada calisacak ki kendisi tanidigim en modern profilli insanlardan biridir.

Baska bi arkadasim kisa bi sure izlanda isvec falan takildi ise baslama surecini tamamlamadan geldi.

Cok ornek var aslinda yakin cevremde.

Bir de benim gibi gitme firsati olup gitmeyenler var. Hepsinin sebebi su bence, belli bir gelirin ustundeyseniz turkiye gercekten cennet. Haberleri kapattiniz mi direkt avrupa.

Evet alkole ve teknolojiye cok vergi oduyoruz ama kiraya €300-400 veriyoruz, avrupada cok cok daha pahali kiralar oradan dengeleniyor gibi
0
aguen
(18.09.22)
Cok var...

Sosyal olarak uyum saglayamadiklarini düsündüler. Kariyerleriyle ilgili bir durum degildi.

Bir tanesi cok yanlis bir sehir secti. Almanya´nin kuzeyine yerlesti. Cok sosyal bir insandi ve cevre edinemedi.

Digerleri iyi sehir secimi yaptilar, cift olarak geldiler ve kabuklarina cekildiler. Sosyal hayatlari tatmin etmedigi icin geri donduler. Cift olarak uyum saglamak bence daha zor. Zaten derin insan iliskileri cok zor kurulurken, cift olarak gelip korunakli alanindan cikip yeni insanlar tanimak ve surekli cabalamak zor. Zaten iyi isi olan ve her yerde iyi kazanan insanlarin "vazgecme" esikleri daha düsük olabiliyor bi ´de.

Ayrica burada kalip, kendince baska alternatif gormedigi icin kalmaya devam eden ve her gününü kendine cehennem eden insanlar da var. Bir tanesi benim calistigim bakanlikta. Sürekli stres ve kaygi icinde. Bu halindan dolayi tatile bile cikamiyor, sürekli kendini yetersiz goruyor. Dil sorunu pek yok, ancak kültürel olarak asla ayak uyduramamis.

Gordugum kadariyla yalnizlasan insan cok. Bu lanet hale girmek Türkiye´dekinden cok daha kolay Avrupa´da. Kendi kendinize yetemediginiz durumlarda hemen bir ayaginiz depresyona düsebiliyor.

50-60 yasina gelmis, hayat mucadelesinden bikmis cok yitik insan var. Türkiye´dekilerle de cok iyi iliskiler kurmamislar ya da iliskilerini kesmisler. Dönmüyorlar da, öyle ruh gibi geziyorlar.
0
buf-e kür
(18.09.22)
Ben gidip olmuştum ama artısı eksisi tartınca çok pişmanım bi yol bulamadıgıma kalmak ıcın arkadaşlar.. ilerki mesajımda açıklıcam neden dönmesi mantıklı.

geri dönme sebeplerimden birisi öğrenciydim orda ve sistemi çok iyi bilmiyordum. halen belki bilmiyorum biriniz aydınlatabilir.
örnegin hastane mevzusu : sağlık sorunu oldu bende kafama göre hastaneye gidip tedavi göremiyordum.
mesela herşeyin kuralı var.
bi doktoru görmek için başka doktorun izni gerek.
bide randevuyu ekle buna ne zaman görücen belli değil yani.
hastanelerde gidersen soruyorlar böyle extrem durum var mı mesela araba kazası yada binadan düşme kan kaybı vs. yoksa 8 saat hastanede sıra beklersin şaka demiyorum oturup 8 saat bekleyip ananızı .... diyip eve dönmüşlüğüm var.

ikinci problem sosyallik insanlar robotumsu ve sokakta yürüken birisinin bana tokadı patlatmaması sorunu :

bundan kastettigim şu mesela istanbulda yürüyorsun kafana saksı falan bile düşebilir ama yaşadığım ülkede hiç extrem durum yok hayat çok sıkıcı gelmeye başlamıştı.
git mesela ora marketten 1 tane kalem al 25 cent ver odedıkten sonra fişi alma tamam yandın. adam fiş soruyor almıyor lan daha az önce kapıdan cıktım dıyorsun yok kardesım fiş diyor. Düzenden darlandım bide.

şimdi TR deyim neden geri gitmeye çalışıyorum onu açıklıyayım.
arkadaşlar ben homesick yani hasret yaşadığım için birde geri geldim.
ulan bir geldim TR de ekonomik kriz oldu herseyi 20x pahalanmış ve çevremde herkes yaşam savaşı veriyor.
arkadaşlarım dediğim insanlar evlenmiş yada taşınmış kalanlarda otlakçı olmuş ulan cebimden selpak çıkartıyorum bi tane versene sigara çıkartıyorum bir dal versene falan
bunlar basit örnekler parfüm sıkıyorum aaa iyi parfümmüş kanka evde fazla varsa banada getirebilirsin. alım gücü kalmamış hiçbirisinde bunu farkettim.
bide istanbulda gezdim falan sonra baktım gezecek bi yer kalmamış hep aynı yerde geziyorum anladım ki nereye gidersen git herulkede bi yere kadar sonra bitiyor.
birde TR de şöyle bi sıkıntı yaşadım psikologa gitmek zorunda kaldım abi televizyon izlemiyorum bazen yemek yerken acık oluyor bu ne ya herkes birbirini kesiyor dogruyor devlet nasıl bu haberlere ızın verıyor anlamadım. pskiolojim bozuldu resmen.

çok pişmanım ama bu sefer gideyim düzgün bir iş bulup para biriktirecegim istanbula geldim diyelim kadıköyden aşşagı bi yere tasınmıcam avrupa yakası pislik resmen birde türk bulması zor herkez multeci galiba.
0
Slynmaster
(18.09.22)
Var çok var bunalıma girip intihar edenler bile var yurtdışından kasıt ABD varsayıyorum.
0
beemaker
(18.09.22)
Şu beyaz yaka saygı muhabbetinden aklima geldi ki aslında yurtdışında yasamanin kisiden kisiye nasıl değiştiğini gösteriyor;
Ben boyaci, cilingir, araba tamircisi, polis, itfaiyeci gibi kişilerle muhabbet ettim. Cevremde beyaz yaka olup böyle kişilerle evliler var. Sebebi bu kişilerin genel kültür seviyesi ile Türkiye'deki karşılığının kültür seviyesinin apayri olmasi. Tabi Türkiye gibi olani da vardir ama genellersek apayri. Ha bu arada bunlarin hepsi çok para kazanmaz, misal tamirci, kaynakci cok kazanır goygoyu var ama birinin yaninda çalışan hiç de çok kazanmaz.

Bir örnek de şu; birgün ofiste cezayir kökenli bir Fransız arkadaşla oturuyoruz, bir adam geldi selam verdi vs. Ne yaptığımi sordu is olarak dedim iste tedarik zincirinde satın alma vs. Adama sordum, adam ben finansta calisiyorum dedi. Sonra gitti. Arkadaş bana "bak bu adam finans direktöru, sana sadece finansta calisiyorum dedi hiç oyle direktörum lan ben diye takilmadi. Bizim ülkeden gelmis olsa gururla söylerdi ama bunlarda böyle" dedi. Kısacası kültür farki. Bizde belediye başkanı kendine özel tuvalet yaptirir, burada doktor sırasına girer.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
bu konuda bir entry'm var.

eksisozluk.com

entry'nin ana metnini şöyle kapadım:

"ha döner miyim türkiye'ye. açıkçası bir kaç kere teklif edildi ama maaşı ve şartları beğenmedim. bir iki tanıdık türkiye'de daha mutlu olursun dese de mutlulukta parayı cebe atmanın etkisi var. daha önce türkiye'de aynı işi yaptım demiştim. eski sevgilim hayatımda olmasa yarrak mutlu olurdum mesela."

şubatta yazmışım entry'yi. şimdi eylül.

neler değişti mesela?

araba aldım, daha fazla gezebiliyorum, bir iki takıldığım kız / erkek arkadaş var, kafamı rahatlatabiliyorum. daha fazla olursa, daha ciddi ilişkiler içerisinde olursam daha da mutlu olurum. hala çıyanlarla uğraşıyorum. daha bir ay önce evde bir tane daha öldürdüm. bir de yavru gördüm koltuk altında. ben de evin parke - duvar birleşim noktalarına kotherine sürüp, 1 ay tatile geldim türkiye'ye bakalım haftaya cuma dönünce ne kadar ceset göreceğim.

-----

bu arada türkiye'ye dönmeme konusunda daha kararlı oldum bu bir aylık tatilde de. abi antalya, izmir, aşırı kalabalık geldi ki ben 3 sene antalya'da (1998 - 2001) ve 19 sene izmirde (2001 - 2020) yaşamış biriyim. insanlar üstüme üstüme geliyor. her yer trafik. antalya izmir yolu duble yol olmasına rağmen bok gibi (romanya otobanları ciddi iyi bence). yurt dışında sakin bir şehirde yaşayınca, türkiyede her şey üstüne üstüne geliyor. sadece aile yanında, sevdiklerinin yanında tatil yapıp döneceksin. mutsuzluk her yerde mutsuzluk zaten. bunu konforlu yerde yaşamak lazım.

------

edit: eğer döneceksem operasyon biter, işsiz kalır ve 2 ay içerisinde tekrar çalışma izni çıkaracak bir şirket bulamazsam dönerim. sike sike dönerim yani. kendi kararım olmaz.

-----

edit 2: haziranda ağır bir depresyon geçirdim (gelir bana zaten ara sıra). 2-3 hafta kendimi kesecek, balkondan atlayacak kıvamdaydım. temmuz'da bir kızla bol bol gezdim, yalnız olmadığımı anlık hissettim, toparladım. temel sorun yalnızlık aslında.
0
rain when i die
(18.09.22)
bir iki sey ekliyeyim:

"Vasıfsız gidenler genelde dönüyorlar." bence hatali yorum bu, tam tersine cogunlukla tutunanlar onlar. kaybedecek bir seyi olmayan her isi yaparimci tayfanin yolunu bulma olasiligi daha yuksek. zira arada bir haberi yapilan "cebinde $20 ile geldi, yogurt krali oldu" ya da " 10 sene kacak calisti, sonra calistigi dukkani satin aldi" gibi haberlerin kahramanlari genelde boyle tipler. sikinti ceken cogunlukla egitimli tayfa.

bir baska gordugum olay, "buralar cok iyi" diyenlerin net olmadiklari bazi konular var cogunlukla. adam mesela oranin yerlisi bir hatunla evlenip gitmis, ben 3 ay icinde hemen is buldum diyor, ama isi hanimin yada onun cevresinin buldugundan bahsetmiyor. Ya da yurtdisina yuklu bir miktar parayla cikanlar var, adam gider gitmez guzel bir muhitte daire kiraliyor, altina arabasini cekiyor, sonra buralar super diye sosyal medyada yardiriyor.

ozetle surec uzerine agir bilgi kirliligi var sosyal medyada su anda. Kendi yasadigim ulke ile sozlukte yazilanlarin arasinda atmasyon bilgi malesef cok. bir de fanboylar var, adam basina ne gelmis olursa olsun kotulememeye, reklamini yapmaya yemin etmis, ne desen tersini soyluyor.

eger siz "rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası" kafasinda iseniz sallayin derim oguzcum.
0
cooperr
(19.09.22)
(4)

Az kişinin bildiği süper mezeler

etna
Yiyenin parmaklarını da yediği meze tarifleriniz var mıdır?
Yiyenin parmaklarını da yediği meze tarifleriniz var mıdır?
0
etna
(02.09.22)
iş yeri yemekhanesindeki makarna sosunun tarifini ustadan alabilmek için haftalarımı verdim. usta denedim yine olmadı bak bişey saklıyosun diyorum yok diyor. çok basit niye yapamıyon yaa ahahah diyor. e sen sır malzemeni saklarsan yapamayız tabii. mayonezi mi söylemeyi unuttun diyorum. mayonez ne yaa saçmalama diyor. en son dayanamadı söyledi. o istediğim ama yakalayamadığım mayhoşluğu veren sarımsak tozuymuş.

yağda havucu kavuruyoruz. ayçiçek yağında da denedim zeytinyağında da. hemen hemen aynı lezzet.
havuçlar soğuduktan sonra üstüne kekik, çeşni, sarımsak tozu atıp karışıtıyoruz, en son yoğurtla karıştırıp olayı bitiriyoruz.
0
onemoremile
(02.09.22)
Dilimlenmiş yeşil elma üzerine toz kahve.
0
himmet dayi
(02.09.22)
kizartilmis somon küpleri, cok az un, karabiber
patates (bebek), mantar, peynir firinlamis
bir de halamin semizotu salatasi ama onun yaptigi gibi yapamiyorum. semizotu, sarimsak, nar eksisi + evde sogan falan ne varsa ama bu ucu asil birlesen.
0
spherical
(02.09.22)
Tinos usulü "kapari salatasi". Aglatir. Suna yakin, maydanozu da bol olmali.

cooking.nytimes.com
0
buf-e kür
(02.09.22)
(2)

köpek sahipleneceklere hap bilgiler

tadellesever
selamlar, bir haftaya kadar bir terrier kirmasi sahipleniyoruz. henüz 4 aylık, belirli komutlari anliyor ama tuvalet egitimi tam verilmemis. daha önce evde hayvanla yaşama deneyimimiz var, kisa bir süre de bir tanıdıgın köpegine göz kulak olmustuk. simdi internetten egitim ve bakim videolari izliyor
selamlar, bir haftaya kadar bir terrier kirmasi sahipleniyoruz. henüz 4 aylık, belirli komutlari anliyor ama tuvalet egitimi tam verilmemis. daha önce evde hayvanla yaşama deneyimimiz var, kisa bir süre de bir tanıdıgın köpegine göz kulak olmustuk. simdi internetten egitim ve bakim videolari izliyoruz, nasil davranacagimizi ögrenmeye calisiyoruz. ama bir terrier ile evini paylasanlarin tüyolarına ihtiyacimiz var. neler yapalim, neye dikkat edelim, evde köpegin ihtiyaci olabilecek neler alalim? hülasa, ancak yaşayanın bilecegi ipuclari verebilirseniz cok seviniriz.
0
tadellesever
(31.08.22)
öncelikle 4 aylık köpekten tuvalet eğitimi beklemeyin. 1 yaşa kadar tuvalet eğitimi tam oturmaz o yüzden eve yapacaktır bu konular sizi sinirlendirecekse baştan bunu bilin ki daha sonra bu tuvaletini öğrenemedi diye vazgeçmeyin çocuktan.
8-9 aylığa kadar sizi dişleyecektir de onu da bilin, insan nasıl elleri ile dünyayı tanıyorsa köpek de ağzı ile dünyayı tanır. O yüzden eliniz, ayağınız, evdeki yastık, koltuk vs her şey onun için etkileşim unsurudur

kablolar ortada durmasın, oral döneminde olacağı için en büyük risk açıkta duran kablolar.
Eve gelince kafes eğitimi mutlaka verin. Kafes kötü bir şey değil, kafes alanı onun kendi güvenli alanı olacak. Hem de tüm evin ona ait olmadığını bilmesini sağlayacak, Ayrıca eşya parçalamasının da önüne geçersiniz.

birlikte uyumak genelde hiyerarşiyi bozduğu için pek önerilmez ben başlarda yatağıma alıyordum, büyük ırk olduğu için sonrası zor oldu artık almıyorum

Bunun dışında köpeğin ihtiyacı olacak bir şeyi yok. Tuvalet eğitimi olmayacağı için ped koyacaksınız, pedi de kafese koyabilirsiniz ancak mama kabı sürekli ped ile yakında durmasın.

evde yalnız kalması için eğitim mutlaka verin. Tabii önce en az 3-4 gün full birlikte geçirin sonra 1-2 saat aralıklarla yalnız kalsın. Evde yalnız kalınca sürekli havlayan bir köpek olmasın :)

Oral döneminde olduğu için oyuncaklar alabilrisiniz. Çok para vermenize gerek yok, dandik peluşlar vs bile yeterli hatta pet şişenin içine 3-5 mama atıp, üstüne delikler açıp onu da verebilirsiniz hem mental hem fiziki olarak yoracaktır.
0
croswell
(31.08.22)
4 aylik kücük köpekten beklenir aslinda tuvalet egitimi. Benim köpegim de terrier (ama büyük irk, Airedale) ve büyük irk daha yavas gelismesine ragmen, tuvalet egitimi vardi. Tabii ki eriskin köpek gibi olmayacak. Size isaret verecek muhtemelen tuvalete cikmadan once. Bizimki kapiya pati atiyordu. Ped vs. ben istemem evimde. Kedi degil bu. Ayrica kopekler icin yasadigi alana pislemek sorun.

- Halilari kaldirabiliyorsaniz kaldirin. Sifir hali.

- Uyuyacagi yeri ilk günden gösterin. Köpegin kösesi, sürekli onunden gecilmeyen sakince bir yer olmali.


- Asla extradan havlatmayin. Kücük irklar sürekli havlamaya daha yatkin.

- Egitim vermeye ilk haftadan baslayin. Komut ogretmeyi ciddiye alin. Imkaniniz varsa hemen bir trainer ile randevu ayarlayin.

- Ne kadar sakin kalirsaniz o kadar iyi. Bagirarak sevmek, viyaklamak yok. Sürekli kucaginiza da almayin ve sürekli kopege dokunmayin. Kopekler oyuncak degiller. Evde huzura da ihtiyaclari var. Yoksa ne yalniz uyur ne de evde tek kalir... Kendi kendine sakinlesmeyi ogrenemeyen kopek sahibine iskencedir.


- Ergenlik kapida. Sizi zor günler bekliyor. Ergenlik evresine kadar ne kadar cok sey ogrenirse o kadar iyi. Tüm ana komutlari ogretin. Sürekli tekrar yapin.

- O inat. Siz daha da inatci olmayi unutmayin. Hayir hayirdir. Asla bir kerelik de olsa sinirlari degistirmeyin.

- Kopek yatagi, iyi 2 tane mama kabi. Disarida kullanmak icin battaniye. (Cafede vs direk ustune oturtun ve onu odullendirin. Ileride cok isinize yarayacak. Ben 4 aylikken sahiplendim ve simdi her yere yanimda goturebiliyorum kopegimi. Saatlerce masanin altinda yatiyor.) Dislerini temizlemesi icin kemik vs. gibi cubuklar. (Ayrica kemirmek stres attiriyor.) Kong. Evin icinde gögüslük, tasma vs. kullanmayin.
0
buf-e kür
(31.08.22)
(3)

rafine zevkleriniz neler?

Kittie
sb
sb
0
Kittie
(29.08.22)
Nitelikli kahve.
Geisha varyete bir çekirdeğe ulaşmak için ne gerekiyorsa yapıyorum. Panama geisha bulursam zevkten dört köşe oluyorum.
0
Bruce
(29.08.22)
Sarap. Sarabi gastronomiden ayirmak imkansiz ancak gastronomiye olan ilgim de sarap odakli. Onun yaninda 10 tane daha "zevk alani" yaratamam, cünkü zaten kendisi hayatimin cok büyük bir bolumunu kapsiyor.

Iyi sarabin arayisinda olunca; iyi kahvenin de iyi baharatin da ne bileyim iyi kampot biberinin de pesindesiniz. Italyan zeytinyaglarinin bolgesel farkliliklarini da ogreniyorsunuz. Cünkü, gövde-aroma-denge, bunlar sadece sarabin unsurlari degil. Bu ogeleri sarapta anlamaya baslayinca diger alanlara da ilginiz olusuyor.
0
buf-e kür
(29.08.22)
Galiba üzerine en çok kafa yorduğum konu kahve. Daha sonra da tazedirektin organik diye sattığı tatları denemek
0
kablelvuku
(29.08.22)
(7)

Biz uyurken odayı dağıtan köpek

tchuck
Selamlar, aslında bir eğitmenle anlaştım, yakında başlayacağız ama burada da sormak istiyorum.10 gün önce 8-9 aylık bir labrqdor sahiplendik. Tüm huyları güzel aslında ama tek bir huyu kötü:Biz yatarken onu odasına koyuyoruz, kapısı açık ama kapısında çit var çıkamıyor.İlk günler eşyalar fazla ortad
Selamlar, aslında bir eğitmenle anlaştım, yakında başlayacağız ama burada da sormak istiyorum.

10 gün önce 8-9 aylık bir labrqdor sahiplendik. Tüm huyları güzel aslında ama tek bir huyu kötü:
Biz yatarken onu odasına koyuyoruz, kapısı açık ama kapısında çit var çıkamıyor.

İlk günler eşyalar fazla ortada diye parçaladı.
Ama artık ekmeğini taşfan cıkarıp bulup öyle parçalıyor.

Oda gerçekten her sabah bi şekilde savaş alanına dönüşüyor. Yatağını flaan deviriyor ediyor.

Bu tip bir davranışı törpülemek mümkün müdür? Çünkü biz uyurken bunu yapıyorsa, evde bırakıp 3-5 saat alışverişe nasıl gidicez nasıl alışacak? Ne önerirsiniz?
0
tchuck
(27.08.22)
Aynısını kedi ile yaşıyorduk. Yatmadan önce oynatıp yorup sonra da yanımıza alıyoruz. Muhtemelen canı sıkılıyor ve yanınıza gelmek istiyor. Yanınıza alın. Bir şey olmaz.
0
prole
(27.08.22)
Yanımıza alamayız yoksa olmadığımız her senaryoda etrafı dağıtır ve uyuyacağı bölgeyi de benimseyip sevmeli
0
🌸tchuck
(27.08.22)
mesela şey oluyo. "ben burayı dağıtınca benimle ilgileniyolar" düşüncesi. yorun iyice ve yanınıza alın evet. yani bu bir obje değil orada kalsın vs. siz ona adapte olacaksınız, sonra o size adapte olacak. 8-9 aylık bir bebekten bahsediyoruz. ikiniz de öğreneceksiniz.
0
allineed
(27.08.22)
Çok fazla sebep var;
Yeteri kadar enerji harcanmadığı için hiperaktif durumda oluyordur. Hiperaktif de olabilir ama onun kararini siz veremezsiniz profesyonel biri lazım.

Séparation anxiety dediğimiz olaydan oluyor olabilir.

Ya da bahsedilen diğer şeyler.

Belli teknikler var ama en basiti köpeğinizin yeteri kadar enerjisini harcadigindan emin olmaniz. Bundan emin olduktan sonra digerlerine geçebilirsiniz.

Köpeğiniz yaniniza almamaniz en mantıklısı.
0
logisticsmanager
(27.08.22)
Sizin ergen show yapiyor. Bu yasta normal. Dagitacagi ne varsa ortadan kaldirin. Aliskanlik edinmemesi icin cok onemli bu.

Bir sey bulamayinca duvari kemirmisligi var benimkinin. Tek kalinca asiri strese giriyorlar. Evdeyken, ogle vakti de onu odasinda tek birakin, 5-10 dakika sonra acin kapisini. Bunu devamli tekrarlayin. Sonuc olarak, sinirlari sizin belirlediginizi ogrenmesi gerekiyor. Kong tipi seyler alip strese girdiginde agzini mesgul edecek bir oyuncak bulun. Dondurun kongu. En azindan 10-15 dakikasini rahatlayarak kongun icindeki seyi cikartmaya calisarak harcayacak.

Aksam iyice bir yormak gerekiyor, uzun bir yürüyüs yapin. Evde de oyun yoluyla kafasini yorun. Bizimki sakladigimiz seyleri bulmaya bayiliyor. Her esyanin adini ogrettik. Telefonumu, anahtarimi kaybedince onlari aratiyorum mesela :-)


Ayrica 3-5 saat birakip gitmeden once sadece 5-10 dakika birakip gideceksiniz. 3 saate ulasmak belki aylarinizi alacak.
0
buf-e kür
(27.08.22)
labrador ve goldenlar enerjileri tükenmeyen hayvanlar.
zaten şu anda ergenlikte.
ayrıca bunu sadece size tepki olarak değil, tamamen can sıkıntısı ve yaramazlıktan da yapıyor muhtemelen.
yaşı nedeniyle tamamen normal.

yukarıda yazılanlar gibi gün içinde ciddi şekilde egzersiz yaptırırsanız, uzun yürüyüşlere çıkartıp bol bol oyun oynatırsanız belki biraz azalır ama şu anda genç olduğu için bunlar bile inanın bir yere kadar etki edebilir, öyle bir enerjileri var.

bu arada bence de yanınıza alın +1
yani en azından kendi yatağınıza almasanız bile odanıza bir yatak koyun ve bari o yatakta uyusun.
yanınıza alırsanız sizin olmadığınız her senaryoda etrafı dağıtmaz, sizin evde olup onu sınırlandırmanızla evde olmamanız aynı şey değil.
uyuyacağı bölge sizin yanınız olsun zaten, kendini daha çok güvende hisseder.

yalnız bırakırken biraz izole etmeye alıştırmaya çalışabilirsiniz ufak ufak.
yani beş dakika boyunca odasına koyup dışarı çıkarsınız mesela.
böyle böyle alışır, siz yokken sınırlı alanda kalır.
ama uyurken buna gerek yok, yalnız kalma eğitimiyle alakası yok bunun.
0
blatta hiberna
(27.08.22)
bu arada normalde; sabah 6.30-8,
10-10.20
13.30-14.00
16-16.20
6.30-8

arası çıkartıyorum.
en iyisi 10-11 gibi bir daha yapmak lazım
0
🌸tchuck
(27.08.22)
(5)

Rodos'a gidilir mi?

chicha_v2
Milas'tayız şu an. Vizemiz var. Bodrum'dan Kos'a feribotlar var ama denize burada da giriyoruz istediğimizde. Kos'ta yapacak çok bi şey de yok gibi gezecek yer vs.Fethiye'den Rodos'a feribot varmış. Rodos merak ettiğim bir yer aslında. Buradan Fethiye'ye 2 saat araba yolculuğu sonrası arabasız gitme
Milas'tayız şu an. Vizemiz var.

Bodrum'dan Kos'a feribotlar var ama denize burada da giriyoruz istediğimizde. Kos'ta yapacak çok bi şey de yok gibi gezecek yer vs.

Fethiye'den Rodos'a feribot varmış. Rodos merak ettiğim bir yer aslında. Buradan Fethiye'ye 2 saat araba yolculuğu sonrası arabasız gitmeyi düşünüyorum. Arabaya ihtiyaç olur mu ada içinde?

Adada neler yapılır, nerelerde kalınır?
0
chicha_v2
(24.08.22)
Gidilmez mi?! Ada cok büyük ve orta cag yapilari cok iyi korunmus.

Cok güzel sarap barlari ve kücük restaurantlari var, listeye ihtiyaniz olursa yollarim.

Plajlar da gayet iyi. Bence cok keyifli bir yer. Monolithos diye cok turistik olmayan bir yerde kaldik, birkac taverna vardi, inanilmaz sakin bir yerdi. Bi´de eski sehirde kaldik birkac gün. Bu dedigim yerler birbirlerine yakin degil: 1,5-2 saatlik yol. Adada turistik köyler ve dolu dolu beachler de var.

Biz iki farkli kösesinde kaldik ve araba kiraladik. Otobüs yok mu? Var, ama günde birkac kez.
0
buf-e kür
(24.08.22)
Imkan var ise kesinlikle gidin
0
mirty
(24.08.22)
adalarin en guzeli. en buyugu.

caniniz sıkılmaz. arabaya ihtiyac olur ama adanin tamamini gezecekseniz. yoksa uzak plajlara otobusler kalkiyor. adada motor da kiralayabiliyorsunuz ama kiralarken onleminizi iyi alin, carik curuk dikkat edin.

rodos cok guzel bir yer.
0
kobretti
(24.08.22)
eskiden Marmaris'ten de feribotlar vardı. onları da kontrol edin bence.

ve kesinlikle ama kesinlikle gidin.
0
co2s2
(24.08.22)
rodos'a gidilir.
şu an arabayla gidebilme şansın yok, arabalı feribot yok.
0
adivar
(24.08.22)
(8)

Almanya’da neler oluyor?

temasettin
Ekşi’de Almanya başlığı son zamanlarda hep hareketli malum, dönen tartışmalar da çok sevenler ve nefret edenler arasındaki maç muhabbetinden hallice. Ancak son günlerde tek ağızdan çıkıyormuşcasına Almanya’da durumun çok kötü olduğu, ülkenin batmanın eşiğinde olduğuna yönelik çok fazla entry var. Sa
Ekşi’de Almanya başlığı son zamanlarda hep hareketli malum, dönen tartışmalar da çok sevenler ve nefret edenler arasındaki maç muhabbetinden hallice. Ancak son günlerde tek ağızdan çıkıyormuşcasına Almanya’da durumun çok kötü olduğu, ülkenin batmanın eşiğinde olduğuna yönelik çok fazla entry var. Savaşın ve enerji krizinin Avrupa ve özellikle Almanya açısından önemli bir tehdit oluşturduğu açık, ama bilmediğim başka şeyler mi var? Yeni hükümet Merkel kadar güven vermiyor bu da malum. Peki halkın gündelik yaşamında neler değişti? Bahsedilen enflasyon oranları orası için büyük tabi ama yüksek enflasyonla batılmadığının (henüz) canlı kanıtlarıyız. Nedir bu yangının sebebi? Ciddiye alınır bir durum var mı? Bir de Almanya ile ilgili haberleri takip etmek için önereceğiniz Türkçe veya İngilizce kaynaklara talibim.
0
temasettin
(22.08.22)
dünyada suni bir kriz var. abd, ingiltere, almanya vs. gıda krizi, enerji krizi, çip krizi. pandemide insanları panikle yönlendirmeyi keşfettiler. iklim krizi diye ortalığı yıkıyorlar. havalar çok sıcakmış. 5 sene önceki aynı dönemdeki hava durumu daha sıcak mesela ama şimdi insanlara iklim krizi var demek için haritaları kıpkırmızı gösteriyorlar. et yemek çevreye zararlıymış böcek yiyin diyorlar.

bunun dışında enflasyon yüzde 1 artsa onlar için büyük kriz. zengin ülke-fakir ülke ayrımı işte. yakıt bizde yüzde 400 artı adamlarda yüzde 10. gelişmiş ülke insanı buna alışık değil. stabil ülkeler. orada yaşayanlar bundan memnun değil. aktroller de bakın orda da kriz var sadece bizde yok diye ateşe benzin döküyorlar
0
paintov
(22.08.22)
almanya'da rus gazina bagimlilik cok ust duzeyde. bundan dolayi endise var dogal olarak ama paintov'un da dedigi gibi asil mesele hassasiyet. gelismis ekonomi icin yuzde 10 enflasyon filan cok ciddi sayilar.

almanya'da oyle inanilmaz sorunlar olacagini sanmiyorum, birkac yil belki enerji krizinden dolayi sorun yasarlar ama ureten bir ulke olduklari icin bu kriz digerlerine uc vuracaksa onlara yine bir vurur... kisacasi almanya'nin battigi dunyada hicbir avrupa ulkesi saglam kalmaz zaten. durum ic acici olmasa da bence fazla abartiliyor.
0
der meister
(23.08.22)
Almanya ya da diğer avrupa ülkelerinde herkes rahat yaşamıyor. Misal ben benzin ve enerji dışında Fransa'da ciddi sekilde bir etki yasamiyorum. Öyle yüzde 2-3 artmış fark etmiyorum ama öyle insanlar var ki haftalık ne yiyeceğini marketin indirimine göre falan planlıyor, haliyle bu insanlara sen yüzde 10 enflasyon dersen ki bu genel bir de enerji falan baksan uçuyor, haliyle sıkıntı var.

Şöyle hesap et; ben Fransa'da ilk zammı alırken müdür enflasyon yüzde 1 falan zam da işte 1.5-2 olur dedi. Ben bu sene kendime yüzde 8 zam bekliyorum eğer enflasyon beklenen seviyede olursa. Bu ciddi olay.

Ama bu demek değil ki öldü bitti avrupa. Satışlarda genel olarak beklenti az ama yıl sonu ve 2023 azalma yok.

Bu arada küresel ısınma konusunda ben sunu diyebilirim; 5 senedir burada yaşıyorum hayatımda ilk defa 2-3 hafta yağmur yağmadigini gördüm, resmen geçen hafta yağmur yağmasına sevindim.
0
logisticsmanager
(23.08.22)
suni kriz falan yok gayet kriz var heryerde. iklimsel krizin sebebi sicaklik degil kuresel isinma. her gun lizbon kadar buzul eriyor dunyada. 5 yil onceki sicakligi bugunun sicakligi ile karsilastirip kriz suni demek yanlis. onun disinda ekonomik kriz de var. avrupa'da bir cok markette fiyatlar artmis durumda. onun disinda bircok metropolde konut krizi var. benzin, bugday vs'ye girmiyorum bile.
0
buenosdias
(23.08.22)
kriz her yerde var. almanlar merkelle krizsiz ve rahat yaşıyorlardı. belirsizlik ve hükümete güven düşük olunca tedirginlik var. ama bizimkinin yanında hiç bişey.
0
mikahakkinen
(23.08.22)
Belirsizlik ya da yeni hukumete güvensizlik yok. Mesela dis isleri ari gibi isliyor. Uluslararasi gorusmelerde cok hizlica güven kazanildi ve Almanya ciddiye alindi. Ben bu koalisyondan memnunum. Ic ve dis siyaseti yakindan takip ediyorum. Isim de zaten bunlarla ilgili. Cogu sey daha iyi isliyor ve daha da iyiye gidecek, benim gordugum bu.

Almanya batiyor diye aglayanlar, Mark sonrasi cok fakirlestik diyenler ve bavulunda salca-bulgur tasiyanlarla ayni kesim? Onlar hep agliyorlardi.

Gerci Almanlar da aglarlar hep. Ben "bu gün dünden daha iyi" diyen Alman duymadim. Dert yanmaktan cok hoslanirlar, dert yanmak ve söylenmek ata sporlaridir.


Küresel krizde ülke olarak zenginlesmek zor. Buradaki insanlar, her seyin ulasilabilir olmasina alisik. Un bitecek diye gidip 100 kg un alanlar az degil. Her sey hep ellerinin altinda olmali yoksa cildiriyorlar. Rasyonellik yok. Kosemizde savas varke ben "bu bahar niye kuzu kulagi mantari yemedim, Ukrayna yüzünden transfer edilmiyor!!!!" diye Ukrayna bayragi yakmam mesela. Ama klasik Alman icin bunlar dert.


Orta hallinin yasantisinda büyük degisimler yok. Almanlar "köseye para atma" konusunda uzmanlar. Benim yasantimda ve cevremde de hicbir degisiklik yok. Kimse "acaba sinemaya gitmesek mi, aksam disari cikmasak mi?" demedi. Ama tatilde cogu insan Avrupa´da kalmis, istatistikler onu gösteriyor. Cok acilip onlerini goremiyecekleri harcalamalar yapmaktan kacinmislar bu yaz. Daha temkinliler kisacasi harcamalarda.

Yedigi ictigini hep kurusuna kadar saymak zorunda olan insanlar elbette 10% artistan en cok etkilenenler. Gelir adaletsizligi yok degil. Kriz zamanlari aradaki fark daha da aciliyor.

Bu "yanginin" sebebi Almanlarin ekonomik sorunlari degil, sosyal sorunlari. Fazlasiyla derin. Kitlik ve savas psikolojisine cok cok hizli giriyorlar. "German Angst" nedir, bir bakin gorun.


Merkel uzun süre iktidarda kalmanin verdigi güven ortamindan beslense de ne multeci krizinin altindan kalkabildi ne de bagira bagira gelen enerji sorunu icin yapici cozumlere yol acti. Merkel anamizi ben de severim, ama duraganlik ile güvende hissetmek cok karistiriliyor.

Kaynak önerisi: www.spiegel.de
0
buf-e kür
(23.08.22)
Almanya'nın (ve çoğu "gelişmiş" Avrupa ülkesinin) son 10 yıldır falan GDP'leri neredeyse sabit. "Büyük ekonomi yavaş gelişir" diye kendilerini avutuyorlar ama aynı dönemde Amerika ya da Kore ekonomisine bakarsan bu doğru değil.

Ekonomileri "iyi" değil yani. Ha bizden her türlü zenginler, ama bizde kapital yok, onlarda olmasına rağmen büyüyemiyorlar. Sebebi de "kültürel". Koca kıta depresyonda, çocuk bile yapmıyorlar. Bu gidişle 1-2 nesil sonra Almanlar kendi ülkelerinde azınlık olacak mesela.

Sorunu göçmen alarak çözmeye çalışıyorlar ama o da çalışmıyor. Entegrasyon diye bir şey yok mesela, ilk nesilden sonrasının ülkeye faydası yok, boşuna yük.

Merkel'i de bizim yazılım çevresi sevmez, Almanya'da hala yazılım sektörünün gelişmemesinin sorumlusu olarak görülür. Startup'lar açısından bizden bile baya gerideler o kadar kaynağa rağmen. Bunun önemi şu, fabrikan var iyi hoş ama geçen yüzyılın teknolojisi o, geleceğe yatırım yapmak lazım. Ama "herkes aynı maaşı alsın, hayvan gibi vergi alalım, kamu harcaması" diye bıdı bıdı edersen olmaz o iş.

Merkel'den sonra "yeşiller" iktidar ortağı oldu, ilk işleri kömür tüketimini artırmak oldu :) Millet enerjisiz kalıcaz diye korkarken gençlik kolları "iklim krizi" falan diye kafa ütülüyor, kendilerini yollara falan uhuluyor. Politik ortam da felaket yani. Kışa doğru Rusya ile el sıkışırlar herhalde, "enerji fiyatları uçuyor" diye her yerde ağlamaları böyle bi niyetleri olduğunu düşündürtüyor.

Neyse, şu an görece yine zenginler ama Avrupa kıtasının geleceğini parlak bulmuyorum ben. Almanya'da çocuk yetiştirmezdim.
0
plutongezegendegilmi
(23.08.22)
Benim tüm akrabalar Almanyada. Yukarda bahsedilen şeyleri onlar da söylüyor ama her Türkiyeye geldiklerinde Almanya cennet yeğenim diyerek dönüyorlar.
0
jazzabel
(23.08.22)
(9)

Tatil maceralarınız

dissendium
Ya üniversiteden bir arkadaş var. Çocuk birkaç bin lirayla otostop çeke çeke, çadırda uyuyarak, simitle beslenerek İstanbul'dan İzmir'e gitti. Yazıya İngilizce kelime sıkıştırmayı sevmem ama güzel bir "challenge" oluyor. Şu hayata bir kere geldik, böyle plansız bir şeyler denemeden ölmek istemiyorum
Ya üniversiteden bir arkadaş var. Çocuk birkaç bin lirayla otostop çeke çeke, çadırda uyuyarak, simitle beslenerek İstanbul'dan İzmir'e gitti. Yazıya İngilizce kelime sıkıştırmayı sevmem ama güzel bir "challenge" oluyor. Şu hayata bir kere geldik, böyle plansız bir şeyler denemeden ölmek istemiyorum. Sizin var mı bu şekilde maceralarınız? Tavsiye eder misiniz?
0
dissendium
(21.08.22)
otostop çeke çeke bir tatil macerası arayarak plansız bir şekilde ölmek istemem açıkcası :D dinleyince hikayeler güzel ama bu tarz şeyler korkunç geliyor günümüzde bana
0
chanandler bong
(22.08.22)
"Çocuk birkaç bin lirayla otostop çeke çeke, çadırda uyuyarak, simitle beslenerek İstanbul'dan İzmir'e gitti."

Bu cümle hiç cezbetmedi inan. Hikayesini dinlesem de rezillik derim içimden.

"challenge" olacak bir şey düşünsem 100 tane fikir gelir aklıma, ama yukarıdaki değil.
0
sailor
(22.08.22)
erkek olsam yapardım.
0
candide
(22.08.22)
Yakin bi arkadasim universite doneminde otostopla bursa'dan cikip antep'e maras'a filan gidiyordu. Ben de hep takilmak istemistim ama denk gelmedi bi turlu. 8-9 sene oncesi
0
fakyoras
(22.08.22)
Otostop değil de bisikletle uzun yola çıkmayı hep düşünmüşümdür.

Otostop benlik değil ama, tanımadığım insanın arabasına hayatta binmem diye bir koşulum yok ama binince muhabbet edemem, garip bir ortam oluşur :D öyle bir insan değilim.

Sadece 2-3 arkadaş bisikletlerle şehir değiştirip bir orman ya da sahil kampı yapmak isterdim.

Benim en maceralı tatilim bir arkadaşımla ansızın karar verip ertesi gün bodruma gitmekti. Çok da güzel olmuştu.
0
akhenaten
(22.08.22)
Oyle oyle sili'ye kadar gittim, yolda buldugum ufak tefek seylerden para kazanarak(okyanusu ucakla gectim ama onu da tekneyle gecebilir isteyen)...

kadin olayina gelince, kiz arkadasim vietnam'dan avrupa'ya gitti tek basina....


not; seneler sonra 2 hafta once otostop yapayim dedim, pek ise yaramadi yol kenarinda uyudum, kismet.... : )

tavsiye konusu; benimki gibi buyuk hikayeler tavsiye edilmez, cok uzun bir surec, hayatin kendisi gibi, hoslugu da nahoslugu da var, icinde varsa neden olmasin... istersen arkadasinin yaptigini yaparak ,baslayabilirsin... zira benim gibi cepte 300-400 euroyla guney amerika'nin ortasina dusersen yolun epey uzun olacak demektir...
0
hewit
(22.08.22)
Çok büyük bir macera olmasa da interrail yaptım. Trende garda uyudum. Çok güzeldi.
0
pispinti
(22.08.22)
Perişan tatili gibi geldi bana.

Ben Almanya’ya gittiğimde hiç aklımda yokken ufak bi Avrupa turu yapmıştım. Ana tren istasyonundan geçerken dur ya diğer ülkelere tren ne kadar diye sormaya gitmiştim. Görevliyle en erken nerelere tren varsa orası için rez yaptırmıştık. Normalde aşırı planlı programlı insanım benim için hiç bilmeden görevli kadının her dediği şehire tamam demek zor bir şeydi normalde.
0
jazzabel
(22.08.22)
Tavsiye ederim ama challange oldugu icin degil.

Merakli bir insan degilseniz ve gezmek istemiyorsaniz, gezmek zorunda degilseniz.

Yirmilerin basindayken param yoktu, Avrupa´daydim. Bir sürü sehri gidip gormemek ve deneyimlememek yerine otostop, couch-surfing, workaway vs. hangi secenek varsa hepsini kullandim. Hepsini de cok büyük bir istekle ve merakla yaptim. Simdi yapmam.

Ayni sehirlere simdi gidiyorum, üzerinden yillar gecmis. Rahatca ve parayla da gezmek gayet güzel. Böyle de yapilacak bir ton sey var.

Parasiz ve az konforla da yapilacak bir ton sey vardi. Daha önce gittigimde daha az zevk almamistim kesinlikle. Otostop vs. yük gelmiyordu ve cok daha fazla zamanim vardi.

Simdi yapmaktan hoslandigim seyler degisti. Bu halime, kendime otostop cekip ve couchsurfing yapip dolasmayi tavsiye etmem. Challange mi kalmamis? 5 günde 10 iyi restaurant challange yaparim.
0
buf-e kür
(22.08.22)
(26)

Size gelse sevinir misiniz küçümser misiniz?

deadwampir
Merhaba duyuru severler! Geçen hafta bir işe başladım. Bölge satış temsilcisi olarak. İlk gün uzak şehirdeki merkez ofise gittim oradakilerle tanıştım ve bölgeme döndüm. Merkezdeki beyaz yakalar çok cana yakın çok iyi davrandılar bu hafta gene gitmem gerekiyor ben de giderken şu 1 liralık haribo küç
Merhaba duyuru severler!

Geçen hafta bir işe başladım. Bölge satış temsilcisi olarak. İlk gün uzak şehirdeki merkez ofise gittim oradakilerle tanıştım ve bölgeme döndüm. Merkezdeki beyaz yakalar çok cana yakın çok iyi davrandılar bu hafta gene gitmem gerekiyor ben de giderken şu 1 liralık haribo küçük jelibonlardan alsam herkese birer tane dağıtsam diyorum. Arkadaşım anlattım arkadaşımdan Yok oğlum ya çok tırt bir hediye olur tatlı dağıt diyor. Hatta bana böyle dandik bir şey gelse küçümserim arkasından konuşurum dedi. Tatlı da bana çok oryantalist geliyor. Bir de maaş alanların tatlı dağıtması çok normalleştiği için sıradan geliyor. Peki sizi soruyorum size öyle küçük bir harbi gelse ne düşünürdünüz?

Şu linkteki haribodan:

www.a101.com.tr
0
deadwampir
(21.08.22)
Tatlı dağıt
0
freebird5406_2
(21.08.22)
Daha bir haftalık çalışanın, henüz maaş almadım. Bunu belirtmek istedim. Yazmayı unutmuşum..
0
🌸deadwampir
(21.08.22)
Kucumsemem ama bu ne amk derim
0
ghilleinthemist
(21.08.22)
tatlı oryantalistse ekler al o zaman. jelibon ne ya? küçümsemek değil de kültürel bi wirdness olur. avrupada veya jelibon dyarı almanyada değiliz. bi de 1 liralık bişey hepten kötü olur. jest yapacaksanız paraya kıyacak ve üzülmeyeceksiniz ya da yapmayacaksınız. her şeyin bir seviyesi var. yani rejansta yemek yiyip 10 lira bahşiş bırakmak olmaz, üniv öğrencine 5 lira harçlık verilmez gibi.

çikolata alın,
kalem dağıtın,
paket dondurma bile olur ama jelibon no.
0
jimjim
(21.08.22)
Valla ben gülerdim. Ciddiyetsiz bir şey. Bölge satış temsilcisi olmuşsun. En iyi yerlerden baklava almak yakışır.
0
dissendium
(21.08.22)
küçümsemem de, "garip" bulurum.

bütçen yoksa elin boş git ki bence elin boş gitmelisin zaten.
ha yok ortam tatlı götürmeyi kaldırır dersen de ekler falan al veya tulumba mulumba.
0
another satisfied lover
(21.08.22)
Jelibon uygun olmaz. Çikolata en güzeli. Her keseye uygun çikolata da var.
0
buzbebek
(21.08.22)
Jelibon olmaz
0
Mcfly
(21.08.22)
Bence de bir şey dağıtmanıza gerek yok. İlla bir şey vermek istiyorsanız kendi şehrinize özgü, belki orada hasını bulamayacakları bir şey jelibondan daha iyi olur sanki.
0
peki madem
(21.08.22)
Bişey dağıtma bence. Yani bunu zaten dağıtma da, bişey dağıtmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Zaten tatlı vs işi ilk maaşta olur.
0
elorelia
(21.08.22)
Dondurma da olur, böyle bir şey gelecek olsa şu aralar en çok dondurmaya sevinirdim
0
encokbenisevinnolur
(21.08.22)
küçümsemek gibi olmasın da bu küçük jelibonları ya da petito veya kalem çikolataları ben neredeyse 15 günde bir ofiste dağıtıyorum, kahve yanına eşlik edecek bir şey de çıkmış oluyor böyle.

hani attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmez gibi. bari karam veya canga olsa, o daha iyi olur gibi.
0
m e b
(21.08.22)
tatli oryantalist (?!) de jelibon da boktan bir sey, hangisi daha kotu karar ver. ben yemem mesela. imajini zedeler direkt.

bir de oryantalist ona denmez. batili biri gelip "ooo siz simdi butun gun baklava yiyip nargile iciyorsunuzdur" dese o oryantalist olur. sen batili degilsin.
0
hot potato
(21.08.22)
bulunduğunuz şehirde meşhur olan veya sevilen bir şeyden götürebilirsiniz. böyle bir şeyle karşılaştığı zaman insanlar ya düşünmüş de getirmiş sağolsun derler. ama her yerde bulunan veya çok da yöresel olmayan bir şey olduğu zaman diğer arkadaşların söylediği durum yaşanabilir.
0
bravoteam
(21.08.22)
çomarland de yaşadığımız için yukarıdakiler gibi bu ne amk tepkisi alabilirsin. burda millet mananın değil şeklin peşinde. ya daha pahalı bişi al yada hiç alma
0
buenosdias
(21.08.22)
jelibon ne gerçekten? bulduğumuz 6 milyar dolarlık rezervden mi? tatlı ne kadar oryantalist ise (ki değil), jelibon o kadar çocukça. tatlı iyidir. sen tatlıdan yürü. hatta şu vasat ve sağlıksız, çubuğa saplanmış meyve/kek/çikolata sepeti şeyler bile jelibondan iyidir. bana gelse gülerim.
0
nawar
(21.08.22)
farklilik olsun, sevimli bi sey olsun istegini anliyorum ama bu cocukca ve komik. her seyin yeri var. bir de 1 haftadir tanidigin insanlar en nihayetinde boyle sevimlilikler cidden komik kacar. bana baklava da komik geliyor o da baska acidan komik. girdigim hicbir sirkette ilk maasla dahi bi sey almadim, alani da gormedim. hic kucuk sirkette calismadim bu arada.
bi sey alma kisacasi. ille alayim diyorsan kucuk damak'lar var kutu seklinde ondan al bari.
0
Kittie
(21.08.22)
Jelibon olmaz, bir şey dağıtacaksanız fıstıklı baklava dağıtın.
0
Amaranta ursula
(21.08.22)
Baklava yerine jelibon getiren birine denk gelsem ilah ilan ederim kendisini.

Dunyanin en gereksiz en kurumsal kurumlarindan birinde calisiyorum sanirim, herkes gibi baklava getirmek yerine truffle falan getirmistim cikolata toplari, sirf bu olay sayesinde bile herkesle kaynasmis oldum hala hatirliyor rutin disina 2 saniye de olsa cikabilmis beyaz yakalar.
0
aguen
(21.08.22)
Ekler olabilir, tartolet olabilir bu tarz bir tatlı alıp ortaya koyun. Dalga geçmem ama çok çocukça jelibon.
0
cilekli pasta
(21.08.22)
Jelibon ne abicim, ilkokulda arkadaşlarına mı dağıtıyorsun?
Al iki kilo soğuk baklava, köy ortaya masaya bitti gitti.
0
etna
(22.08.22)
jelibonu unut..

tatlı veya o geldiğin yörenin meşhur bir şeyi alıp götür ya da paran yoksa maaş almadıysan hiç bir şey götürme maaş aldıktan sonra gittiğinde götürürsün.

ayrıca kusura bakma ama çol güldüm be
0
xdenizx
(22.08.22)
melih'cim sen misin canım :)

jelibon olmaz. hiç bir şey dağıtma gerek yok,
0
babafingo
(22.08.22)
yerel,doğal bir ürün varsa onu ikram etmen en makbulü
dut kurusu bile olur
beyaz yaka sever böyle şeyleri dsf
0
bir soru sorcam
(22.08.22)
Yukarıdakiler +1

Hiçbir şey dağıtmayın, maaşı bekleyin. Dağıtmak istiyorsanız uygun fiyatlı bir çikolata bulun.
0
ruhen hastayim ben
(22.08.22)
Tatli ne geliyor ne geliyor? Dünya´nin hangi kosesine giderseniz gidin, tatli kutlamalarin bir parcasidir. Eclair alin Avrupai olmak istiyorsaniz?

Haribo ne ya hu? Almanya´dayim, jelibonu 1. sinif ogrencileri dogum günlerinde arkadaslarina dagitiyor. Komsunun oglunun dogum günü vardi. Kapimiza bir paket birakmis. Icinde Haribo vardi. Bir yetiskinden jelibon aldigimi hic hatirlamiyorum.
0
buf-e kür
(22.08.22)
(3)

Paristeki marketler duty freeden ucuz mudur

condom kurşunu
İçki ve puro için.
İçki ve puro için.
0
condom kurşunu
(19.08.22)
99% evet, tabii ki. marketler her zaman daha ucuz. cesit de daha cok.
0
buf-e kür
(19.08.22)
Duty freelerde ucuzluk falan hikaye. Duty free alisverise zaman bulamayan zenginler alisveris yapabilsin, ucagi beklerken can sikintisindan gereksiz, keyfi harcamalar yapilsin biz de yolumuzu bulalim amaci guden bir cesit konsept.
0
speedy
(19.08.22)
Evet.
Fransa'da yaşıyorum; büyük markete (ufak market değil de daha büyük 3m migros gibi. Leclerc/casino/carrefour/super u/intermarche) giderseniz kesinlikle daha ucuz.

Puro Supermarkette satilmaz. Tabac denilen yerlerde satılir ya da cigar barlarda olur. Puro satan tabaclar var, google mapsten bakarsiniz.
0
logisticsmanager
(19.08.22)
(9)

Köpek öpmek

fobfilm
Her gün tuvalet için günde bir kere dışarı çıkardığımız, haftada ortalama bir kere de köpek parkında oyun için çıkardığımız bir köpeğimiz var. Gün içinde ara sıra sarılıp yanağından falan öpüyorum, ağzına vs temas etmiyorum hiç. Bir sağlık sorununa yol açabilir mi?
Her gün tuvalet için günde bir kere dışarı çıkardığımız, haftada ortalama bir kere de köpek parkında oyun için çıkardığımız bir köpeğimiz var. Gün içinde ara sıra sarılıp yanağından falan öpüyorum, ağzına vs temas etmiyorum hiç. Bir sağlık sorununa yol açabilir mi?
0
fobfilm
(19.08.22)
açabilir tabiki. yanağını öptüğün bölge belki mikroplu bir yere değmiş olabilir. dışarda millet halen balgamla tükürük atıyor. köpeğinin yanağı öyle bir şeye dokunsa sen de öpsen hasta olabilirsin. bunlar şans meselesi biraz. o yüzden ya köpeğini öpme ya da öpeceksen dışardan geldikten sonra öpeceğin bölgeyi silmeye çalış sonra öp.
0
false pretension
(19.08.22)
Ya onu bunu bilmiyom da ben sapur supur opuyom
0
balpolen
(19.08.22)
Kesinlikle açar. Bakteri, mantar, virüs gibi tehlikelere maruz kalırsınız
0
limonlu eksi
(19.08.22)
kafasindan öpün?

siz zaten o hayvanla ayni evde yasiyorsunuz ve onu her gün dometosla yikamiyorsunuz? saglikli yetiskin insanlar olarak immun sisteminiz alismistir diye düsünüyorum.

benimki günde 1,5-2 saat disarida ve neredeyse her gün köpek parkinda. dis ve agiz bakimi tr ortalamasinin üstündedir, her gün köpegimin dislerini yikiyorum, yine de agiz bölgesine yakin öpmüyorum.
0
buf-e kür
(19.08.22)
Kafasından öpün+1 Ben kedimi kafasından öpüyorum.
0
old possum
(19.08.22)
bakteri, mantar, virüs dolu bir hayvanla birlikte yaşamazsınız, gider tedavi ettirirsiniz diye tahmin ediyorum.

normal yaşayan bakımlı, sağlıklı, aşıları yapılan bir ev köpeğinden hiçbir şey olmaz.
öpmeye devam edebilirsiniz rahatlıkla.
0
blatta hiberna
(19.08.22)
10 yıldır falan her gün öpüyorum bendekini, bi sıkıntı olmadı.
0
plutongezegendegilmi
(19.08.22)
sapur supur opuyom +1
0
invictae
(19.08.22)
bence düzenli olarak mikroba maruz kala kala yeterince bağışıklık oluşturduk biz köpek öpücüler olarak.
0
pide
(19.08.22)
(8)

Restoranda önündeki boşalan tabağın hemen alınması

kanepeee
Doğrusu bu mu? Sevgilinle lüks bir yere gittin, senin önündeki tabak bitti, ama karşındakinin yemeği henüz bitmedi. Garson hemen senin tabağını almalı mı?Geçen gün başıma geldi, ve pek hoşuma gitmedi. Bence herkesin yemeği bitip arkasına yaslanınca tabakların toplanması daha iyi.
Doğrusu bu mu? Sevgilinle lüks bir yere gittin, senin önündeki tabak bitti, ama karşındakinin yemeği henüz bitmedi. Garson hemen senin tabağını almalı mı?

Geçen gün başıma geldi, ve pek hoşuma gitmedi. Bence herkesin yemeği bitip arkasına yaslanınca tabakların toplanması daha iyi.
0
kanepeee
(19.08.22)
Çatalı bıçağı yanlara bıraktıysanız bu tabağı alabilirsiniz demek sanıyorum. Ama ülkemizde böyle bir olay var mı emin değilim. Belki garson bu şekilde davranmıştır.
0
olaylar olaylar
(19.08.22)
bu benim en nefret ettigim konulardan biri ve sadece turkiye'de sahit oldugum bir olay. hatta gecen gun starbucks'da bile kahvemi aldi goturdu eleman. son bir yudum daha vardi ve daha onemlisi kahve kutusu onumde durursa biraz daha oturabilirdim :) kahve gidince kalkmak zorunda kaldim. muhtemelen de amac bu. masayi isgal ettirmemek.
0
juninho77
(19.08.22)
Lüks restoran dediğin kebapçı değilse çatal bıçak bırakış tarzlarına bi göz atabilirsin, hepsinin ayrı anlamı var.
0
zimbirik
(19.08.22)
Servis vermeyi bilen isletme sayisi 3-4 oldugu icin sorularinizda haklisiniz.

Karsinizdaki yemege devam ederken, sizin onunuzden kaldirilmasi yanlis. Yanlis. Bunun hicbir bahanesi olamaz. Her gün garson degistiren ve restaurant görgüsü sifir olan isletmeciler bunu istiyor olabilir.

Bizimkiler mutfaktaki is daha düzenli yürüsün diye, "tabagin bitti mi, hadi bittiyse yikayalim artik!!111" tadinda hareket ediyor.

Garson sürekli masaya gelip muhabbeti, ortami bozmamali. Garsonla etkilesime gitmisim gibi oluyor Türkiye´de. Adamlar sürekli masamda.

Catal-kasik birakmak bir kural degil. Bazi ust duzey restaurantlarda da, catal kasik her gang degistirilmiyor, ozellikle cevreci tutumuyla one cikanlarda... Tabaga koyarsaniz degistiriyorlar elbette.

Servistekilerle goz temasi kurunca, yakin zamanda masaniza gonderilmesi sart. Ne 1 saat masaya bakmama ne de her 3 dakika da bir taciz.
0
buf-e kür
(19.08.22)
luks bir restorana gidildiyse. yemegi bitenin tabagi alinmaz.

sizin orneginizdeki gibi iki kisilik bir masaysa, her iki kisi de yemeklerini bitirdiktn sonra tabaklar alinir. (cok ozel bir durum yoksa siz tabagi ozellikle alin demediyseniz alinmaz)

yemeginiz bittiginde catal bicaginizi saat 4:20 pozisyonuna yakin paralel koymalisiniz

tatli servisine gecmeden once masadan tuz biber ekmek sepeti vs kaldirilir. masada ekmek kirintisi vs varsa aparatla temizlenir. (bread crumber)
su ve icecekler tazelenir sonra tatli servisi baslar.
0
exlibris
(19.08.22)
Çoğu yerde böyle bu. Havada kapıyorlar. Hatta restoranı geçtim, avm'lerdeki yeme içme alanında da böyle. Doğrusu bu değil. Bu olayın çıkış noktası şu. Çalışanlar iş birikmesin mantığıyla hemen harekete geçiyorlar. Bunun olmaması için yoğunluğun az olduğu bir yere gidebilirsin.
0
dissendium
(19.08.22)
Bence de almamali, cok uyuz oluyor ben buna. Elimden catali, bicagi alacaklar neredeyse. Sinir bozucu.
0
ahm1
(19.08.22)
Esnaf lokantalarında almıyorlar benim gördüğüm ne yiyip içmişsin diye bakıyorlar hesap öderken alıyorlar
0
kararsızataletfilozofu
(20.08.22)
(7)

Köpekli ev için dikey süpürge mi robot mu?

croswell
Eyy temizlik hastaları,Büyük ırk bir köpeğim var haliyle ev çok tüy oluyor. Devasa bir süpürge var her gün zor oluyor. Robot güzel ancak yeteri kadar temizleyebiliyor mu emin olamıyorum, bir de koltuk üstleri ve köşeler falan var.Dikey süpürge her konuda rahat gibi ancak kullananlara sormak istedim.
Eyy temizlik hastaları,
Büyük ırk bir köpeğim var haliyle ev çok tüy oluyor. Devasa bir süpürge var her gün zor oluyor. Robot güzel ancak yeteri kadar temizleyebiliyor mu emin olamıyorum, bir de koltuk üstleri ve köşeler falan var.
Dikey süpürge her konuda rahat gibi ancak kullananlara sormak istedim.
Nedir tavsiyeniz?
0
croswell
(18.08.22)
benim goldenım var + sarman kedim var. vakum mop pro kullanıyorum ev her daim pırıl pırıl.
yalnız dikey süpürgem de var. bazı dip köye kapı arkası gibi yerleri süpürüyorum onunla. koltuk vs işte.
0
neira
(18.08.22)
eviniz parkeyse tamamen ve hali yoksa robot is gorur, ama hali varsa kesinlikle dikey supurge. hem koltuklarda da ise yarar.

kedilerim var, halilarim var. robotum vardi, dikey supurgeyle supurunce halilardan cikan tuylere bakarak robotun halilari supurmedigini anladim.
0
taurina
(18.08.22)
tek bir seçim hakkı varsa kesinlikle dikey süpürge hatta direk dyson.

not : her ikisi de var.
0
nuisance
(18.08.22)
dikey
0
ala09
(19.08.22)
kedim var, dikey süpürge bence klimadan bile önemli bir icad.
0
duster
(19.08.22)
Dikey süpürgem yok şu sıralar ama robot süpürgem var.
Kendimi tanıyorum, dikey süpürgem olsa da her gün çalıştırmazdım. Ama robotu her gün veya en azından gün aşırı çalıştırıyorum.

Koltukları süpürmeyince elbette tam olarak bir temizlik sağlamıyor ama tüylerin çok önemli bir kısmını hiç uğraştırmadan topluyor ve siliyor. Halılarım ince olduğu için onları da güzelce süpürüyor.

Elbette ideal olan her ikisine da sahip olmanız ama ben önceliği robota verirdim. Normal süpürge evde zaten var.

Hangisine karar verirseniz verin kaliteli bir ürün almanızı öneririm.

Roborocok s5 Max var bende, memnunum ama keşke Roborock s6 Max alsaydım diyorum. Üzerinde kamera olduğu için evde değilken evde gezip köpeğin nerede olduğuna ne yaptığına bakmak çok güzel olurdu :)
0
michael_knight
(19.08.22)
merhaba,

benimki kil tüy dokmuyor, pudel gibi bir cins. ama yine de ben onu kirptiktan sonra ne kadar dikkat etsem de kil tüy etrafa sacilabiliyor, robotu iki günde bir acinca sifir sorun.

ama bende hic hali yok, sifir. vileda pet var robot olarak, cok akilli degil, yolunu carpa carpa buluyor, ki akilli olmadigi icin aldik, data güvenligi acisindan. baska markalarinda pet editionlari var. bizimki cok iyi temizliyor ama halida basarisizmis.

Bu arada yazin halisiz yasayin derim. yapisir kalir tüy haliya, iskence...
koltuk deri. bir kez nemli bezle sil, oldu bitti. kopekli eve kumastan koltuk iskence. koltuklarinizi degistirmek istediginizde aklinizda olsun, ikinci el deri alin.
0
buf-e kür
(19.08.22)
(9)

Köpek tuvalet ve mama/su hk.

tchuck
selamlar, bugün 6 aylık bir labrador sahiplendim. sainternetten araştırdıklarıma göre hareket ediyorum, ama 6 aylık olduğu için oldukç büyük. o yüzden doğru davranmıyor olabileceğimi düşünüyorum.sahibi benle aşı kartını paylaştı. 1 aylık ve 2 aylıkken 2 aşı, 3 aylıkken 1 aşı daha olmuş. (bu aşıda la
selamlar, bugün 6 aylık bir labrador sahiplendim. sa
internetten araştırdıklarıma göre hareket ediyorum, ama 6 aylık olduğu için oldukç büyük. o yüzden doğru davranmıyor olabileceğimi düşünüyorum.

sahibi benle aşı kartını paylaştı. 1 aylık ve 2 aylıkken 2 aşı, 3 aylıkken 1 aşı daha olmuş. (bu aşıda lacivert ve kahverengi 2 etiket var. biocan dhrri ve biocan L sanırım)

1. genelde hayvanı alır almaz veterinere götürmek önerilmiyor, güvenimizi kazanması için. doğru mudur? sanırım 1 tane daha aşı olması gerekiyor sanırım, o yüzden sordum.

2. şuan dışarı çıkarmamda bir sakınca var mı? hastalık vs. için soruyorum.

3. sabah ve akşam 1er defa mama verip (sahibi öyle söylemişti, ama tuvalet eğitimi vs. yok çünkü bahçeli bir evdi. hatta baya büüyk bahçeli), mamadan hemen sonra dışarı çıkarıp tuvaletini yaptırmak istiyorum. bu yeterli mi? yoksa ilk etapta dışarı tuvaletini yaptırmak için daha mı sık çıkartmak gerekiyor? aradaki saat range'inin ne olması lazım? sabah 8 akşam 7 uygun mu örneğin?

4. gün içerisinde suyu nasıl kullanmalıyım? yani su hep önünde mi olmalı, yoksa onun da belli süreleri mi olmalı? suyu içtikten sonra da dışarı çıkarmam gerekiyor mu çişi için, ilk etapta en azından? özellikle su kısmını nasıl yapma mgerektğini çok merak ediyorum. birkaç yer akşam 7den sonra suyu kesmek gerektiğini söylüyor ama, gün içinde nasıl davranmalıyım?

5. hayvan büyük olduğu için, zaptetmek zorlayabilyior ev içinde. "şuraya otur, şuraya yat" vs. gibi. genel olarak ev içinde nasıl davranmalıyım? şimdilik kendi çalışma odamda bir alan daraltması yaptım, ama bu yaştan sonra, pede alıştırmaya gerek yokmuş herhalde. öyleyse hiç alan daraltmasını sürdürmeyeceğim doğru mu?

genel olarak ilk dönem nasıl davranmalıyım? (mesela merdivenden indirip çıkarırken ona baya bi çile oldu)
0
tchuck
(17.08.22)
6. bir de şuan yıkatmaya vs. götürmek mantıklı mıdır? yoksa güvenini yitirir miyiz? bunun için doğru zaman nedir?
0
🌸tchuck
(17.08.22)
1. yanlış yönlendirmeyeyim böyle bi şey varsa, ama ben duymadım. hatta ilk veterinere götürüp şöyle bi muayene edilse daha iyi olur sanki.
2. gençlik aşısını olmuş mu? olmamış varsayıp tüm aşıları sıfırdan yaptırmıştım ben (1 ve 1,5 yaşlarında sahiplendiğim iki köpek için). gençlik hastalığı bulaşıcı olduğundan dışarı çıkarmanız sakıncalı olabilir. en iyisini yine veteriner bilir, aşılarını yapar sizi yönlendirir.
3. sabah akşam mama iyidir. hemen peşinden olması şart değil öncesinde çıkarıyorum ben örneğin. gece boyu su içiyor, çişi olmuş oluyor ya da gün boyu su içiyor. hatta günde üç kez çıkarıyorum sabah akşam ve gece. ilk başlar evde kazalar olabilir. çünkü hiç eğitimi yok. tuvaletini yapınca hayır diyip yanlış bi şey yaptığını öğretin ve hemen dışarı çıkarın, ya da aşılardan önce çıkarmayacaksanız evde tuvalet için hazırladığınız yere götürün. doğru yere yaptığında sevin ya da mama verin, davranışı pekişir böylece. ama ceza vermeyin. bu sefer sizin gözünüzün önünde yapmanın yanlış olduğunu düşünüp gizli kuytu köşelere siz görmeden yapabilir. bi de ödül ya da hayır deme işini o an yapmanız lazım. olay üstünden geçmiş siz sonradan görmüşsünüz mesela, niye kızdığınızı anlamıyor. ya da niye ödül verdiğinizi. her durum için bu geçerli tuvalet dışında da.
4. su hep önünde olsun. özellikle yazın çok su içmek isteyecek zaten. tuvalet saatlerini öğrendikçe ona göre kendini ayarlar tuvaletini tutar merak etmeyin. ama susuz bırakmayın yazık.
5. sizin düzeninize bağlı bu da. bizde her yer serbest her yerde takılıyorlar. mutfağımız eskiden ayrıyken oraya girmeleri yasaktı, ama şimdi salon mutfak birleşik o kural da kalktı. merdivenden korkuyor şapşikler alışır merak etmeyin :)
6. aşılardan önce yıkamayın, veteriner bi şey olmaz derse yıkayın. güven konusunda da uzun vadede kazanırsınız zaten şimdi her şey yeni ona, alışması için süre lazım. ama en nihayetinde sürü hayvanı bu, sizi sürü lideri görecek (davranışsal sorunu olmadığını ve onun üstünde otorite kurduğunuzu varsayıyorum) ve güvenecek huzurlu bir ortam sağladığınız sürece.

köpeğe yaklaşım açısından şu kitap çok işime yaramıştı: i.dr.com.tr
0
pide
(17.08.22)
Hayırlı olsun, yepyeni hayatınız başlıyor.
Köpek davranışı konusunda pek çok birbiriyle zıt fikir var, bu dünyaya girdiğimde çok şaşırmıştım. Aynı çiftlikte çalışan bir eğitmenin söylediğiyle diğerinin söylediği bile zıt olabiliyor. Böyle durumlarda bir fikri seçin ve sonuna kadar onunla ilerleyin bence.

Youtube'da Türkçe kaynak olarak en beğendiğim Köpek Koleji - Tarkan Özvardar.

1 - Veterinere götürmenin önerilmediğini duymamıştım. Veterinerdeki her işlem acı ve stres yaratan işlemler değil. Götürmenizi öneririm. Çok stres oluyor gibi görünürse acı verici bir işlem varsa onu ertelemesini söylersiniz veterinere. Aşı veya iğne olmak çoğu köpek için acı verici bir şey değil. Benzer ırkta yetişkin bir köpeğim var, iğne yapılırken dönüp bakmıyor bile.

2- Öncelikle veterinere gidin ve yolda diğer hayvanlarla da yaklaşmasın, kaldırımın sağını solunu da koklayıp kurcalamasın mümkünse.

3- Günde iki defa mama vermek çoğu insanın üzerinde anlaştığı bir doğru. Tuvalet eğitimi konusunda okuyabileceğiniz pek çok kaynak ve fikir var. Genelde önerilen ilk zamanlarda uzun süre yani tuvaletini yapana kadar dışarıda dolaşmak.

4- Suya her zaman erişimi olmalı. Suyu içtiği anda çişi gelecek diye düşünmeyin. O suyun çiş haline dönüşmesi için arada ciddi bir zaman var ve ne zaman çiş yapacağını kontrol edebiliyor.

5- Alan daraltması yapmanız çok yerinde olmuş bence. O alanı da yavaş yavaş büyütün, bir anda tüm evi açmayın derim. Mesela 5-6 güne yayın bu süreci.
Kişisel tercihlerinize bağlı ama bizim evde köpeğe yasak olan yerler; mutfak ve yatak odası. Tuvaletlere de biz yokken girmesine izin vermiyoruz ki deterjan vs. yemesi gibi bir dert gelmesin başımıza. Ayrıca bazen tuvalet kağıdı rulosunu alıp kaçıyor, parçalayıp oynuyor :)
Bazı insanlar koltuğa çıkmasına izin veriyor, bazıları vermiyor. O konuda da tercih size kalmış. Ben tamamen izin veriyorum ama şimdiki aklım olsa belki de koltuklardan sadece birine çıkmasına izin verirdim.
Birlikte uyumanın köpeğin kafasındaki otorite algısıyla ilgili bir sorun yaratabileceğini okumuştum, o yüzden ilk aylarda kesinlikle birlikte uyumadım.

6- Önce veteriner, sonra o izin verdiğinde yıkama.

Merdiven inme-çıkma bazı köpekler için alışana kadar problem oluyor. Bu konuda da internette bol bol kaynak bulabilirsiniz. Genelde onu biraz zorlamak, cesaret edemediğinde zorla adım atmasını sağlamak ve her başarılı adımı için bol bol ödüllendirmek yöntemi aklımda kaldı.

Köpeğin büyük olmasının kontrol üzerinde o kadar büyük bir etkisi yok. Bazı durumlarda küçük köpeğe hakim olmak çok daha zor olabiliyor.

Mama konusunda ilk başlarda biraz ucuza kaçmıştım. Bir ay kadar sonra 12-15 kilosu 800-900 TL civarında olan mamalardan birine geçince hem kakaların kıvamı hem de tüylerin parlaklığı düzelmişti. Şu mama en iyisidir diye bir şey de yok ama mamalar kalite kalite, birkaç deneme yapmanız gerekebilir. (Brit Care Champion - Somonlu)

Pek çok köpek sahibi size "şunu asla yapma, şunu mutlaka yap" gibi şeyler söyleyecek. Hepsini kendi akıl süzgecinizden geçirin, herkes farklı bir şey söylüyor.
0
michael_knight
(17.08.22)
ya bu arada, bugün sabah bi çimlere çıkarayım dedim, şimdi biraz içime oturdu keşke çıkarmasa mıydım diye :(
ama biocan L ve biocan DHPPI sanırım bu gençlik, ateşli hastalıklara karşı vs. bir aşıymış. o yüzden içim rahatladı, bugün veterinere götüreceğim akşam.

da şeyi farkettim; kedi ve köpeklere karşı feci triggerlanıyor.
direkt bütün vücudunu dikip saldırmaya (mı oynamaya mı bilmiyorum tabi) kalkışıyor, ben de tutuyorum.

bu triggerlanmayı engelleyebilecek bir eğitim var mı acaba? yoksa tamamen içgüdüsel olduğu için dikkat mi edeceğiz sadece?
0
🌸tchuck
(17.08.22)
@tchuck o trigger'ların azalması, bitmesi uzun zamanda olan işler. Bazen hiçbir zaman tam olarak bitmeyebiliyor.
Henüz 6 aylık olduğu için eğitilmeye çok müsait.
İsterseniz siz bol bol okuyarak, isterseniz bir eğitmenden yardım alarak pek çok şeyi öğretip önünüzdeki 10-15 yılı daha kaliteli geçirebilirsiniz.
0
michael_knight
(17.08.22)
vücut dilinden zamanla anlayacaksınız oyun mu istiyor yoksa saldırmak mı. cesar millan'dan öğrendiğim ve çok işime yarayan şey şu oldu. benim büyük olan köpeğim de sokak köpeklerine atarlanıyor. amanın köpek geliyo karşıdan diyip köpeğimi çekmeye başlarsam tasmanın kayışının gerilmesini anlıyor ve bi olay olacak diye saldırıya hazır pozisyona geliyor. tasmayı çekiştirmeden rahat şekilde tutarsanız durduk yere heyecanlanıp saldırgan pozisyonuna geçmez. en azından tasma yüzünden geçmez. yoksa zalim bi it olduğundan yine saldırmak istiyor benimkisi o ayrı.
0
pide
(17.08.22)
1- Abartili bir yaklasim olabilir. Hayvan simdiye kadar veterinerde travmatize olmadiysa, niye veterinerde sorun cikartsin? Siz de geriliyorsaniz, birkac hafta bekleyin, sonra gidin. (Benimki her seferinde onunden gecerken veterinere girmek istiyor. Cogu köpek öyle.)

2 - Düzene oturtun bunu. 6 aylikken daha sik cikacaksiniz, daha az gezdireceksiniz. 15-20 dakika gezdirip getirin. Nicin sakinca olsun? Cok sicakta cikartmayin tabi. Lab. oldugu icin her seyi yer sokaktaki, bu konuda onu egitmeniz sart. Clicker ile calismanizi oneririm.

3- Bu soruda korkmaya basladim. Keske bir kopek sahibiyle daha onceden ayrintili konussaydiniz, biraz arastirsaydiniz :-( Mamadan bir 10-15 dakika sonra cikartin, o yasta cok tutamiyorlar tuvaletlerini. Günde bir iki kez cikartmayi unutun, umarim boyle dusunurek bu kadar genc br hayvani sahiplenmediniz... Bu yasta 4-5 kez cikartacaksiniz. 1-2 nedir? Disari cikmak sadece tuvaletini yaptirmak icin degil ki. Hayvan hareket edecek, enerjisini atacak, sizle yolda yürümeyi ogrenecek...

4- sürekli suyu olmali. digeri hayvana iskence. yaz ayinda hem de... izleyecekseniz, cok ictiginde yine bir 10-15 dakika sonra cikartin. suyu yenilemeyi, bekleyen suyu dokmeyi ve su kabini her gün düzgünce yikamayi asla unutmayin.

5- ögreteceksiniz, ama sorularinizdan bir trainer ile calismadiginizi anliyorum. youtube iyi bir arac. "otur", "yat" vs.. bu komutlari nasil ogreteceginizi hemen videolari acik ogrenin derim. clicker yine kullanilabilir burada. ped mi? niye ped? niye disari cikmiyor? fiziksel bir engeliniz yoksa asla girismeyin boyle bir olaya! köpekler yasadiklari yere, bahce de dahil buna, pislemek istemiyorlar, onlar icin rahatsiz edici bir sey bu. kakasini yemesiyle sonuclanir cünkü yasadigi yeri temiz tutmak ister! gece düzenini simdiden edinsin. siz yataga gitmeden once hep ayni saatte onu kendi kosesine yollayin. kendi basina huzurlu sekilde sessiz sakin olmayi ogrenecek. kosesine yollamadan once bir gece turu yapin. Yorulsun, zibarsin. Hep ayni saatte olsun bu. Benimki simdi saat 10 olunca kendi yatagina gidiyor ki yatagi baska odada. Basta istemedi cünkü biz her gün 10 diyince isiklari kapatip uyumuyoruz. Kapimizi kapattik. Bir iki haftada ogrendi. Bu size cok büyük bir rahatlik saglayacak. Kendi basina rahatlayamayan hayvanlar sahiplerine iskence oluyor. Kendi kosesi, sessiz sakin ve surekli onunden gecmediginiz bir yer olmali.

merdiven tehlikeli. bu yasta cok merdiven inip cikmasi iyi de degil. merdivende yaninizdan gitmesi ve sizin temponuza uymasi lazim. bunu da ogretmek mumkun.
0
buf-e kür
(17.08.22)
bu arada bir eğitmenle mutlaka çalışacağım. önce şu ilk alışma dönemini sorunsuz mutlu atlatma derdindeyim sırf.

günde 4-5 kere uygunsa 4-5 kere de çıkarırım, burda soruyu sormamın temel amacı hayvanın güdülenmesiydi. 4-5 kere çıkarınca bu sefer tuvaleti konusunda ona göre mi dağıtır vs. bilmediğim için sordum.

yoksa sabah, öğlen, akşam üstü ve akşam 10 gibi tekrar tekrar çıkarabilirim.
0
🌸tchuck
(17.08.22)
Köpeğiniz eğer köpeklere karşı bu haldeyse buna İngilizcede leash reactivity denir. Cesar milan bu tarz konularda önerilen biri değil çünkü kendisi bir show man. Dr.oz ne kadar doktorsa o da o kadar egitmen.

Bu konularda onlarca arastirma, yazı var. Dog reactive diye ararsiniz. Reddit'te reactivedog subredditi var.
Yanlış bir şey yaparsaniz su an sadece frustrated greeter olan köpek agresif olabilir.

Aslında çok geniş bir konu bu eğitim vs. Ilk günden her odaya giriş izni vermeyin, sadece belli yerlere girebilsin. Bizim köpeğimiz ilk birkaç hafta salon dışında bir yere giremedi. Kapinin sınırında beklerdi iceri girmezdi. Sonra çalışma odasına izin verdim. Sonra yatak odasina izin verdik ama mutfağa hala giremez. Şartlandıgi için mutfak sinirinda durur.

Bu arada mama konusunda şunu demek isterim; bloat denilen bir olay var. Sebebi de yemek sonrası kosmak, aktivite yapmak (mide dönüyor). Birkaç saat içinde ölüyor hayvan müdahale olmazsa.
Köpeğinize alsa yemek sonrasi dışarı cikma yapmayin. Yemeği dışarı çıktıktan sonra verin. Çünkü unutursaniz hayvan gider koşar ederse basınız agrir.

Bir egitmen bulmaniz mantıklı olur. Çünkü köpek konusunda cok yeniyseniz oldukça zorlu bir süreç.

Ben kendi köpeğimi sabah 8, öğlen 1.5, aksam 8, gece 11 diye çıkarıyorum.
0
logisticsmanager
(17.08.22)
(10)

Evinizde hangi dekoratif ürünler var?

ms brownstone
Mesela duvarlarınızda çok fazla şey asılı mı? Asılıysa ne asılı? Ya da mesela kitaplığınız sadece kitaplardan mı oluşuyor yoksa kocaman ve bol dekoratif ürünlü kitaplık mı tercih ediyorsunuz? Bitkileriniz varsa onları eve nasıl dağıtarak yerleştiriyorsunuz?Bunların dışında da benim aklıma gelmeyen a
Mesela duvarlarınızda çok fazla şey asılı mı? Asılıysa ne asılı? Ya da mesela kitaplığınız sadece kitaplardan mı oluşuyor yoksa kocaman ve bol dekoratif ürünlü kitaplık mı tercih ediyorsunuz? Bitkileriniz varsa onları eve nasıl dağıtarak yerleştiriyorsunuz?

Bunların dışında da benim aklıma gelmeyen ama sizin kullandığınız her şey olabilir aklınıza gelen. Hatta isterseniz fotoğraf da paylaşabilirsiniz. Genel olarak koltuk, masa vs en çok ihtyaç olan şeyler dışında insanlar evlerini nasıl doldurmayı tercih ediyor merak ediyorum.
0
ms brownstone
(11.08.22)
geçen ay 61x91cm boyutunda 3-4 farklı poster alıp ikea çerçeveleriyle duvara astım.
fazla uğraşmadan güzel sonuç aldım.

www.ikea.com.tr

duwart.com
0
MtKrt
(11.08.22)
Dekorasyon evinizde hali hazırda bulunan eşyaları tamamlayıcı olmalı, bu açıdan çok değişir ama...

Örneğin benim evim gri, beyaz ve siyah tonlu baya minimalist döşenmiş bir ev. Mesela koltuklarım deri kaplama köşeli hatları var. Haliyle dekorasyonda da kübik biçimli mumluklar, nadiren yerleşmiş soyut biblolar ve ince bir dal sarmaşık, bambu ve sert datayları olan lambalar ve herkesin bunu ben de yaparım diyebileceği sade tablolar var.

Ama atıyorum sizin eviniz daha renkli, krem ve bordo tonları ağırlıklıysa ve koltuklarınız daha keten görünümlü, sandalyeleriniz vintage ahşap sandalyelerse benimki gibi bir dekorasyon sanki arkadaşınız eşyalarını emaneten sizde dursun diye bırakmış gibi olur. Sizinse halat detayları olan bir saksı içinde yere sarkan bitkiler, kil vazolar, kilimler, daha empresyonist tablolar gibi şeyler tercih etmeniz gerekir.
0
akhenaten
(11.08.22)
Henüz yapmadım fakat fikir olarak bu ara grant haffner ın canlı renklerle yaptığı yol resimlerini seviyorum, kendim bunların taklitlerini yapmayı düşünüyorum :)

sebastianfoster.com
0
freebird5406_2
(11.08.22)
Kitaplığımızda antik yunan heykel büstler var mesela bizde kitaplar dısında baya cool duruyor, cok seviyoruz.
0
solenkol
(11.08.22)
Eğer bitkileri saymazsak çok çok az dekoratif eşya kullanıyoruz. Bir iki çerçeveli çizim, bir Lego, bir tane dekoratif mum. Duvarları boş ve beyaz haliyle seviyoruz.
Buna karşılık. Her odada en az 2 bitki var.
0
chavezding
(11.08.22)
Evde ıvır zıvır sevmiyorum. Dekoratif bir şey alırsam ömrü maksimum 2-3 ay oluyor. Sonra doğru çöpe. Çiçek, bitki de barındırmıyorum. Kendi yaptığım bir tablo ve yine kendi yaptığım bir tütsülük var o kadar.
0
ruhen hastayim ben
(11.08.22)
Müzayedelerden resim, antika eşya alıyorum. Kendi yaptığım çini, kanaviçe ve resimlerim var. Hepsini asmıyorum/yerleştirmiyorum. Benim resimlerim mesela toplu bir yerde duruyor ama 2 tane asılı duruyor, değiştiriyorum sıkıldıkca. Çini yaptığım tabaklar var şaman davulu desenleri var üzerinde, hayvan ve kurukafa desenli kanaviçelerim var. Hepsi farklı bir alanda ve tüm ana eşyalar, duvarlar, çerçeve rafları bembeyaz. Çok batmıyor.

İlerisi için eski çeyiz sandığı alma planım var. İçine bu ıvır zıvırları koyup sıkıldıkca değiştireceğim. Her şeyi ortaya koyarsam çok alakasız oluyor.
0
jazzabel
(11.08.22)
Bizim evde her yere anısı/anlamı olan ve bakınca mutlu olduğumuz şeyler dağılmış durumda. Hiç minimalist olamıyoruz.

Salonda iki tane kocaman film afişi var, biri benim en sevdiğim filmin 2000 yılında aldığım afişi, diğeri eşimin en sevdiği filmlerden biri. Bunun dışında tv ünitesinin üzerinde 1-2 küçük fotoğraf çerçevesi, ilk kez kum çölüne gidince oradan aldığım kumla doldurduğum bir cam kurukafa (kumu ben getirdim, kurukafa hediye), başka bir gezide aldığımız vintage cam ilaç şişesinde viski vs var.
Salondaki kitaplıkta özellikle ayırdığım, göz gezdirmesi keyifli kitaplar var; yanında cam kapaklı kısımda kalabalık yapmasını istemediğim her türlü ıvır zıvır, figür, hatıra, maket vs var. Üşenmedim fotoğrafını çektim: www.dropbox.com (Yeğenime yaptığım kanaviçe, arkadaşımın çocuklarına vereceğim Harry Potter şişesi/fincanı vs de kitapların arasında duruyor, geçici onlar.)

Dubai'den aldığım güzel tasarımlı üç kartpostala beyaz çerçeve yaptırdım, onlar mutfak duvarında, kahve makinesinin üstünde asılı.

Antrede eşimin annesinin yaptığı yağlıboya kuzey ışıkları tablosu ve Nepal'den alınmış el yapımı mandala var.

Eşimin çalışma odasında metal dünya haritası (images.app.goo.gl) asılı, kardeşinin hediyesi. Rafta muppet show figürleri, 1-2 kanvas tablo vs var.

Benim çalışma odam henüz tasarım aşamasında, arkadaşımın neredeyse 15-20 yıl önce yapıp hediye ettiği suluboya palyaço ve başka bir arkadaşımın yaptığı kanaviçe tardis asılacak, bir sürü eski kitap kapağı bastırıp bir duvarı onlarla kaplayacağım. (Bunun gibi ama daha nerd: images.app.goo.gl) Bir de Starry Night kırlent takımı var, divanın üstünde yığılı duruyor. Buradaki kitaplıkta bir Asimov büstü, bir peluş safrakesesi, bir de küçük fotoğraf çerçevesi var, zaten kitaplar zor sığıyor.

Öldürmemeyi başardığım tek bitki de balkonda yaşıyor.
0
kobuzchu kiz
(11.08.22)
Toplam 3 tane Chagall var. Plaklar duvardaki raflarda asili.

Kütüphane kitaplardan olusuyor sadece.

Bitki yatak odasinda sifir, onun disinda calisma odamda oldukca fazla. Bir iki tane anisi olan seyin disinda dekoratif urun yok gibi. Hic sevmiyorum dopdolu duvarlari ve evimde cok az duvar var, her yer cam.
0
buf-e kür
(11.08.22)
evi girişinde sevgili nuri çetinin çizdiği bir aile çizimimiz (ben kızım ve eşim) var. diğer koridorda babamın el emeği yaptığı bir bibloluk ve herbir bölmesinde cam minik objeler var.

salonda bir kitaplığımız ve güneş şeklinde takribi 50 cm çapında bir aynamız var.

yatak odamızda bir tablo var.

mutfakta da ufak bir kara tahtamız var not almak için. ama bunu kaldırıp bir duvarı komple kara tahta boyası ile boyatacağız. eski evimizde öyleydi çok eğlenceli oluyor.
0
teritori
(11.08.22)
(3)

Hangi tuzu tüketiyorsunuz?

tum haklari saklidir
İyotlu beslenmem gerekiyormuş. Tuz çeşitlerini araştırmaya başladım, çok çeşitli bir sektör olduğunu fark ettim.Sizin tuz tercihiniz ve sebebiniz nelerdir?Hem marka hem içerik olarak yazarsanız sevinirim.
İyotlu beslenmem gerekiyormuş. Tuz çeşitlerini araştırmaya başladım, çok çeşitli bir sektör olduğunu fark ettim.
Sizin tuz tercihiniz ve sebebiniz nelerdir?
Hem marka hem içerik olarak yazarsanız sevinirim.
0
tum haklari saklidir
(08.08.22)
sofra tuzu olarak marketlerin kendi markaları, iyotlu. öğütme tozu olarak himalaya tuzu.
0
inheritance
(08.08.22)
Deniz tuzunu almiyorum. Sebebi icindeki plastik orani.

"Sel des Alpes" aliyorum, hem Himalaya kadar eski tuz kaynagi, hem de cok lezzetli. (Aslinda bu da deniz tuzu, eski deniz tabani.)

Iyi ekmek, iyi yag ve tuz, sarabin yanina... Boyle tuketiyorum.

Aldiklarimda ayristirici vs. ekstra bir sey yok. Bu en önemli kriter.
0
buf-e kür
(08.08.22)
Billur tuz, iyotlu sofra tuzu.

Çeşitli tarifler için özel amaçlı deniz tuzu vs gerekiyor, onun dışında düz sofra tuzu gayet yeterli.
0
kobuzchu kiz
(08.08.22)
(5)

birini kirma pahasina soyle davranir miydiniiz?

Kittie
biri var adi mehtap olsun. mehtap sizi kendisi hakkinda birine kotu bi seyler soylemekle sucluyor. oyle bi sey yok. karsi tarafa sor diyorum ona da yanasmiyor. kendi kafasinda kurmus. bazi durumlari birlestirmis kafasinda ve boyle bi sonuca varmis dedigine gore.simdi siz bu kisiye senin hakkinda kot
biri var adi mehtap olsun.
mehtap sizi kendisi hakkinda birine kotu bi seyler soylemekle sucluyor.
oyle bi sey yok. karsi tarafa sor diyorum ona da yanasmiyor. kendi kafasinda kurmus. bazi durumlari birlestirmis kafasinda ve boyle bi sonuca varmis dedigine gore.

simdi siz bu kisiye senin hakkinda kotu bi seyler soylemedigim gibi senin su ayibini bile orttum der misiniz? bildigimi bilmiyor ama hakkinda baya kotu bi sey biliyorum. sahit olmustum ama o beni orada gormemisti. sadece ikimiz biliyoruz. cok agir olur diyorum ama o bana cok agir konustu hazmedemiyorum.
0
Kittie
(30.07.22)
- simdi siz bu kisiye senin hakkinda kotu bi seyler soylemedigim gibi senin su ayibini bile orttum der misiniz?

+ Derim ve "tabi sende bunları anlayacak kapasite nerdee" deyip uzaklasirim.
0
etna
(30.07.22)
o an boyle bi sey soylemis olsan oturturdun ama simdi gidip boyle bisi soylesen "a bak icinde kurmus" der. ben olsam salardim, konusu tekrar acilirsa soylerdim ve ondan sonra da kisiyle ilisigimi keserdim :) cunku hayat bu kaddar ucuz insanlarla muhattap olamayacak kadar kisa.
0
e mice
(30.07.22)
Konu ahlaki bir sey degilse söylerdim.
0
duster
(30.07.22)
O konuyu açmazdım ama “bırak senin hakkında kötü konuşmayı, gerekirse senin ayıbını örterim” diye inceden mesaji verir eklerim: “nasıl düşünmek istiyorsan öyle düşünmeye devam edebilirsin”
0
kaptankedi
(30.07.22)
demem. bir daha kendimi yoramam cünkü mehtap laftan anlamayan birisi.

benim icin inanilmaz degerli degilse mehtap ile arama mesafe koyarim, cok luzumsuz boyle inat etmesi.
0
buf-e kür
(30.07.22)
(4)

Kişiye Özel Tabanlık

joker hakki
Doktor içe basma problemi için özel tabanlık yaptırmamı önerdi. Bulunduğum şehirde yapan bir yer varmış, 350 tl istiyorlar. Bilgisayar destekli vs bir sistem kullandıklarını sanmıyorum. Kişiye özel tabanlık kullanan arkadaşlardan bilgi alabilir miyim? Yaptırsam pişman olur muyum?
Doktor içe basma problemi için özel tabanlık yaptırmamı önerdi. Bulunduğum şehirde yapan bir yer varmış, 350 tl istiyorlar. Bilgisayar destekli vs bir sistem kullandıklarını sanmıyorum. Kişiye özel tabanlık kullanan arkadaşlardan bilgi alabilir miyim? Yaptırsam pişman olur muyum?
0
joker hakki
(28.07.22)
Ben çocukken kullandım en son, çok kalın ve sertti, yüksekliği nedeniyle de her ayakkabıyla uyum sağlayamıyordu, özellikle spor ayakkabılarla.

Sonuç olarak, kullanmadım.
0
dreamnesiac
(28.07.22)
Ben de yaptırdım. Dreamnesiac +1
Hiçbir ayakkabımla kullanamadım. Benimki plantar fasiit içindi, başka alternatifler denedim.
0
curukturpkokusu
(28.07.22)
Tabanliktan tabanliga fark var, bunu cok iyi yapan bir yere gitmeniz sart. Ayakkabinizi veriyorsunuz, onun icine gore kesip bicip yapiyor. Bilgisayar destekli olmasina gerek yok, ayaginizin izini alan bir sey var, onda gozukuyor zaten sorunlu tum noktalar.

Ciddi bir problemse, spor yaparken o tabani kullanmanizi siddetle tavsiye ederim. Agirlik kaldirirken de, bisiklet sürerken de düzgün basmak cok onemli. Düzgün bir yer yaparsa ve düzenli sekilde yeniletirseniz, hayat kaliteniz yükselir.
0
buf-e kür
(28.07.22)
Footbalance kullaniyorum memnunum. Uzun sureli bisiklet ve kosularda yasadigim diz agrilarina cozum oldu. 3 ayda 1 tabanliklari kontrol ediyorum. Tabi ayni tabanlik tum ayakkabilara genelde uyumlu olmuyor. Bisiklet kosu ve casual ayakkabar icin ayri ayri tabanlik kullaniyorum Tavsiye ederim
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(29.07.22)
(6)

Robot Süpürge Tecrübeleri ve Hisleriniz

hsktr
Evime robot süpürge alalı 3 gün oluyor ve bu zamana kadar niye es geçtiğime kahroluyorum bu teknolojiyi. Bana hissettirdiklerini paylaşmak ve size tecrübelerinizi sormak istedim.3 gündür kalıp kalıp toz çıkartıyor evden bu arkadaş. Evet bu benim doğru dürüst bir ev temizliği rutinimin olmasını göste
Evime robot süpürge alalı 3 gün oluyor ve bu zamana kadar niye es geçtiğime kahroluyorum bu teknolojiyi. Bana hissettirdiklerini paylaşmak ve size tecrübelerinizi sormak istedim.

3 gündür kalıp kalıp toz çıkartıyor evden bu arkadaş. Evet bu benim doğru dürüst bir ev temizliği rutinimin olmasını gösterse de, hiç mi bitmez bu toz arkadaş? İşimden dolayı evde camları sadece gece ve sabahları yarım saat açıyorum. Etrafta öyle inşaat vs. de yok... Siz nasıl açıklarsanız bu devamlı toz yutma deneyimini? Bir yandan tatmin ediyor, "bak bak sen şuna yine neler toplamış" diye gurur duyuyorsun. Bir yandan da tedirgin oluyorsun lan aylardır ben mi sokuyordum tüm bu pislikleri diye.

Kısacası bu kalıp kalıp toz çıkarma işlemi sizce kaç gün sonunda daha minimal boyutlara iner? Sizin tecrübeleriniz nasıl seyretti? Robot süpürgeniz size neler hissettiriyor?

Teşekkürler:)
0
hsktr
(24.07.22)
şu entry epey etraflıca anlatmis
eksisozluk.com
0
kaerin
(24.07.22)
Robot süpürgem yok fakat ev durduk yerde tozlanıyor, diyelim evi temizledin tatile çıktın bir hafta sonra döndün sildiğin yerlerde tozlar görürsün
0
freebird5406_2
(24.07.22)
'Kendime aldığım muhteşem hediyeler listesi'nde baş köşeyi alır. Bu doğru ama, @kaerin'in verdiği linki de okudum, iki anlatımda da geçen ekstra bir temizlik ve toz toplama olayı bende olmadı. Eskiden neyse, o kadar ama parmağını kıpırdatmadan :)
0
Mirket
(24.07.22)
8 aydır kullanıyorum. Tek diyeceğim şey iyi ki almışım.
0
eloharp
(24.07.22)
Kalıp kalıp toz halıdan kaynaklanıyor olabilir mi?

Benim evimde halı yok. Çok iyi havalandırırım evi, yazın zaten hiç kapanmıyor camlar ve evde duvardan çok cam var. Kalıp kalıp toz durumu yok. Ya çok işlek bir caddede yaşıyorsunuz ya da evinizde toz çıkartan kaynaklar var, odada kurutulan çamaşır vs?

Bir senedir hep aşağı yukarı aynı derecede toz çıkıyor.
0
buf-e kür
(24.07.22)
İcad edenden Allah razı olsun muhteşem bişi
5 yıldır her gün öbek öbek toza devam ;)
0
photo85
(25.07.22)
(3)

Takip ettiğiniz yabancı köşe yazarları kimler?

bubiruyaolmali
Selamlar,Avrupa veya Amerika’da takip ettiğiniz köşe yazarları kimler? Spesifik bir konu özelinde değil. günceli yazanlar diyebiliriz. Her hafta açıp okuduğunuz bu hafta acaba ne yazacak diye merak ettiğiniz kişiler :)şimdiden teşekkürler,
Selamlar,

Avrupa veya Amerika’da takip ettiğiniz köşe yazarları kimler? Spesifik bir konu özelinde değil. günceli yazanlar diyebiliriz. Her hafta açıp okuduğunuz bu hafta acaba ne yazacak diye merak ettiğiniz kişiler :)
şimdiden teşekkürler,
0
bubiruyaolmali
(19.07.22)
glenn greenwald
joe rogan (podcast'çi gerçi bu, ama çok iyi konukları oluyor)
tucker carlson (bu da tv programı sunuyor, köşe yazarı değil, ama haber işte)
0
plutongezegendegilmi
(19.07.22)
Eric Asimov. Her yazdigini online yayimlandigi an okurum.

Ullrich Fichtner. Düzenli yazmiyor ama günceli yazar.

Deniz Yücel´i de takip ediyorum 2013-2014 zamanindan beri. Witty bir tarzi var.
0
buf-e kür
(19.07.22)
görüşlerine katılmasam da ben shapiro.
0
denizzz
(10.08.22)
(24)

Dunyanin en yasanasi ulkesi/sehri neresi?

ala09
sizin icin? is olanaklari, sosyal yasam, guvenlik, saglik, iklim vs
sizin icin? is olanaklari, sosyal yasam, guvenlik, saglik, iklim vs
0
ala09
(17.07.22)
ABD, Los Angeles
0
dissendium
(17.07.22)
berlin
0
avianthem
(17.07.22)
Lugano. İtalya görünümlü isvicre resmen.
0
fraise
(17.07.22)
ben ispanya'yı çok beğeniyorum, barcelona olabilir mesela.
0
roket adam
(17.07.22)
San Francisco sanirim
0
fakyoras
(17.07.22)
Benim için floransa. İş olanağı falan umrumda değil, benim için bir şehri yaşanılası yapan çoğu şeye sahip.
0
Bruce
(17.07.22)
ABD, New Hampshire
ABD'nin en homojen nüfusu burada, halk İngiliz kökenli beyaz, iklimi Bolu Yedigöller ayarında. Boston, New York gibi yerlere çok yakın mesafede. Refah desen ABD.
0
uvcray
(17.07.22)
Viyana.
0
buf-e kür
(17.07.22)
Amerikayi gormedim onu liste disi birakiyorum gorursem fikrim değişebilir.

Avrupa'nın bircok yerini gordum, gezmek icin cok guzel yerler ama yasamak icin direkt Amsterdam derim.
Amsterdam bir tarafa butun Avrupa bir tarafa. Sehrin her tarafından pozitif enerji akiyor. İnsanlar guleryuzlu, herkes rahat, orada bulunmak bile insani rahat hissetririyor.
Bir Viyana asiri sikici ve bogucu mesela bana gore. Keza Almanya sehirleri.
0
stavro
(17.07.22)
Barselona
0
rewlack
(17.07.22)
bu saydığınız sebepler nedeniyle değil ama hayalim olmasından mütevellik britanya, mümkünse londra'da yaşamayı çok isterim.
0
rakicandir
(17.07.22)
Ben Portekiz'de yaşamak istiyorum, oyum Portekiz'e.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(17.07.22)
barcelona veya amsterdam. ama daha çok barcelona.
0
scudman1
(18.07.22)
tanidigim bir yahudi asilli turk benim ayni soruma "en iyi para kazandigin yerdir" demisti zamaninda, ben de ne diyor ya bu bunak demistim.

15 sene sonra anladim ki dogru demis eleman, harbiden ulke farketmeksizin en yasanilir yer en cok parayi kazandigin yer. ulke kotu durumda olabilir ama kaymak tabaka her zaman guzel yasar.

herkesin 2-3gunluk tatil ile ya da filmlerden gorup etkilendigi yerlerde aslinda para sikintisi var ise yasamak ciddi eziyete donusebilir. karafatma kontenjanindan los angeles'da yasamanin bir kiymeti yok. bu asgari ucretle istanbul'da surunmeye benziyor.
0
cooperr
(18.07.22)
En iyi kazandığın yer bence de. Şu an Türkiye'de evin varsa Türkiye bile iyi olabilir.
0
OrangeYellow
(18.07.22)
iyi bir isin varsa kesinlikle amerika birlesik devletleri. oyle bir para indiriyorlar ki su anda dunyanin baska bir yerine gitsem maasim yarisina iner. uzerine avrupa'da oldugu gibi ulus devlet degil, yabanci olarak gorulup dislanmiyorsun. havalimanina indigin an buranin bir parcasisin. yine iyi bir isiniz varsa saglik sigortasi da kapsamlidir, sosyal devlet olmamasini da hissetmezsiniz. ama ben uber yapacagim derseniz riskli bir secim olur.

amerika'da benim gordugum kadariyla yasanilacak guzel sehirler;
boston
new york
seattle

kiyilardan cok uzaklasmamak lazim. icerileri biraz girdin mi oyle comarlarla karsilasirsin ki yozgatli hasan amca'nin elini opesin gelir.
0
antikadimag
(18.07.22)
İş olanakları: Yerine göre aşırı değişken olabilir.
Sosyal yaşam: Bizim millete en çok Balkanlar uyar. Aynı kafa. Biraz muhafazakarsan Ortadoğu da olur. Orta Asya...eh, biraz.
Güvenlik: Japonya.
Sağlık: Batı Avrupa, Kanada. Sosyal devlet kavramı halen bir miktar geçerli. İngiltere için de tırt diyorlar, Amerika'da tıp ileri olsa da ulaşılabilirlik yok. Japonya Avrupa'dan kötü, Amerika'dan iyi.
İklim: Bu da kişiye göre değişir. Benim gibi yazcıysan tropik kuşak. Kış seven, kar isteyen biri isen Rusya, İskandinavya, Kanada.
0
d max
(18.07.22)
Barcelona
0
gabe h coud
(18.07.22)
@ d max

saglikda kanada direk elenir, basit bir MR icin 6-9 ay, basit ameliyatlar icin 3-4 sene sira beklenilen bir ulkede saglik hizmetleri pek iyi denemez herhalde.
0
cooperr
(18.07.22)
Hmm...oranın Amerika'nın aksine biraz daha sosyal devlet olduğu aklımda kalmış ama bu kısım biraz İngiltere ile örtüşüyor. Orada yaşayan arkadaşım benzer bir şeyler yazmıştı.
0
d max
(20.07.22)
Maaş mahkumu değilsen İstanbul baya iyi.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(25.07.22)
coluk cocuk gelecek korkusu yoksa turkiye ege kiyilari iyi
cocugumun gelecegi de kurtulsun dersen avrupa, amerikanin egitim sistemi boktan ve pahali, saglik sistemi de pahali.
Tekim, param sonsuz, asya, kuala lumpur singapur phuket

ben
istanbul 18 sene
ankara 5 sene
kuala lumpurda 4 sene
tel avivde 4 sene
buenos airesde 6 sene
didim 2 sene
ingilterede 2 sene (su an devam) yasadim
Cogu ulkeye de is/tatil icin gittim.

Cocugum olmasa, uzaktan calisarak pound kazaniyor olsam giderim ucuz/ingiliz somurgesi ulkeye, expatlarin yasadigi ultra luks hayati yasar mutlu olurum
0
Corc
(25.07.22)
Bu arada alim gucum Avrupa standartlarinda olsun, Turkiyeden bir yere kimildamam.
0
stavro
(26.07.22)
Ankara, Türkiye.
0
floydian
(26.07.22)
(8)

Reçel neden bozulmaz?

ya ben lan neyse
çok şekerli olduğu için bozulması gerekmiyor mu? ama meyveyi stoklamak için icat edilmiş. şekerin bozulmayı engellemesi tezat değil mi?
çok şekerli olduğu için bozulması gerekmiyor mu? ama meyveyi stoklamak için icat edilmiş. şekerin bozulmayı engellemesi tezat değil mi?
0
ya ben lan neyse
(20.06.22)
Abi reçel yaparken 1 milyon derecede 300 saat kaynatıyorsun, bildiğimiz anlamda bozulmasına neden olacak bakteri ya da organizma kalır mı o işkencede içerik zaten ölmüş oluyor, e su da buharlaşıyor, yani reçel zaten ürünün tamamen bozulmuş ve yok olmuş hali oluyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.06.22)
Reçeli kaynatırken enzimleri parçalamış oluyoruz bu sebepten bozulma gerçekleşmiyor
0
freebird5406_2
(20.06.22)
Seker de alkol gibi cok iyi bir muhafaza edici. Bakteri muhafaza etmiyor icinde, uzerinde bakteri olsa da bir süre sonra hepsi ac kalip oluyorlar. Tuz gibi düsünün.
0
buf-e kür
(20.06.22)
hem söylenenler var bir de annem limon tuzu atardı bozulmasını engellemek için falan derdi.
0
floydian
(20.06.22)
Çok sekerli olduğu için bozulmuyor.
Bakterilerin üremesi için gereken optimal düzeyin çok üzerinde şeker içeriyor.
0
pro9it9is9
(20.06.22)
almanya'da satılan benim denk geldiğim reçeller bozuluyor buzdolabı dışında.
0
arkadakiadam
(20.06.22)
aşırı şekerli ortam organizmaların içindeki bütün suyunu emdiği için ölüyorlar. aynı şekilde bal da bozulmaz.
0
The_Lollok
(20.06.22)
The_Lollok +1
(bkz: osmotik basınç)
0
archmage mahmut
(20.06.22)
(3)

Bahşiş verme

naksidil
Manikür pedikür yaptırdığınız Ücret dışında yapan kişiye bahşiş veriyor musunuz? Veriyorsanız ne kadar veriyorsunuz?
Manikür pedikür yaptırdığınız Ücret dışında yapan kişiye bahşiş veriyor musunuz? Veriyorsanız ne kadar veriyorsunuz?
0
naksidil
(11.06.22)
Kuaföre verildiğine göre onlara da verilmeli gibi geldi ama raconu farklıysa bilemem. Not: erkek
0
pofudukayi
(11.06.22)
Hizmet sektöründekilerin hepsi icin 6-10% arasinda.

Asiri kotuyse ve gercekten hic memnun olmadiysam, sifir. Son 3-4 yilda 2 kez basima geldi.
0
buf-e kür
(11.06.22)
Vermiyorum. Eskiden veriyordum, manikür yapan kişinin ortak olduğunu öğrendim..aylık kazancı rahat 50bin var. Diğerleri de primle 10 bin civarı kazanıyormuş. Bunu öğrenince vermedim. Benden zenginler.
Sadece asgari ücretle çalışan biriyse verilebilir ama her zaman değil, arada derede çünkü çok sık gidiyorsanız her seferinde gerek yok.
0
photo85
(11.06.22)
(7)

Çalışma koltuğu/sandalyesi

aguen
Merhaba duyuru,Context olarak, evden çalışıyorum. Akşamları da pc başında olduğum oluyor o yüzden kaliteli bir şey arıyorum. Önerileriniz varsa duymak isterim.Gamer koltuğu istemiyorum estetik olarak çirkin duruyorlar.https://www.amazon.com.tr/NURUS-Fluid-Motion-Plus®Çalışma-Koltuğu/dp/B07HGZX8VP/Şu
Merhaba duyuru,

Context olarak, evden çalışıyorum. Akşamları da pc başında olduğum oluyor o yüzden kaliteli bir şey arıyorum. Önerileriniz varsa duymak isterim.

Gamer koltuğu istemiyorum estetik olarak çirkin duruyorlar.

www.amazon.com.tr®Çalışma-Koltuğu/dp/B07HGZX8VP/

Şuna baktım ama bi tık pahalı geldi. Bütçe limitim olmasa da ne kadar ucuz o kadar iyi benim için. 193/95kg bir bireyim.
0
aguen
(10.06.22)
Birazdan IKEA Markus diye öneriler gelecek. Şu koltuk Markus'a 10 basar:

www.hepsiburada.com
0
himmet dayi
(10.06.22)
bütçe sorunun yoksa dünyanın en iyi çalışma sandalyesi herman miller aeron'dur

www.shop.bms.com.tr
0
rentts
(10.06.22)
F/p olarak nurus me too. Yaptigim en iyi yatirimlardan
0
lynda.com
(10.06.22)
Himmet dayı +1
Markus almayın demeye gelmiştim,ikea mağazasında deneyince güzelmiş gibi geliyor ama uzun sürede çok rahatsız.Ne kadar yağlasam da gıcırtı sorununu çözemedim hala.
Kafalığı ayarlanabilir bir model bakıyorum.
0
arenas
(10.06.22)
ben aylar once buradan sorup himmet dayi'nin onerdigini almistim. cok memnunum
0
nibba
(10.06.22)
alabileceğiniz en ucuz koltuğu alın,
üstüne 1 cm kalınlıkta x 180 cm uzunlukta jimnastik matı serin.
sırtınzı ve poponuz mata yaslansın.
35 senedir masabaşı çalışıyorum.
daha rahat bir çözüm bulamadım.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.06.22)
Miller arti bir. Ikinci el bakilabilir.
0
buf-e kür
(10.06.22)
(3)

Tırnakların güçsüz uzamasi

ırene adler
》 Yıllardır aynı sorundan muzdaribim. Tırnaklarımı uzatayim diyorum, çok güçsüz üzüyorlar, ve ikiye ayrılmaya meyilli oluyorlar. Çok cılız tırnaklarım. Flormar nail growth kullandım, yine durum aynı. Ben de bir süre sonra sinir olup kopartiýorum. Kalyonda kullandım bir ara, fayda etmedi.İstediğim ta
》 Yıllardır aynı sorundan muzdaribim. Tırnaklarımı uzatayim diyorum, çok güçsüz üzüyorlar, ve ikiye ayrılmaya meyilli oluyorlar. Çok cılız tırnaklarım. Flormar nail growth kullandım, yine durum aynı. Ben de bir süre sonra sinir olup kopartiýorum. Kalyonda kullandım bir ara, fayda etmedi.


İstediğim tarz uzamayı ve sert tırnakları Sally Hansen ürünleri ile yakalamıştım bir tek o da 250 TL olmus. Çok fazla su an.


Alternatif olarak ne kullanabilirim?Salla Hansen kadar pahalı olmayan.
0
ırene adler
(05.06.22)
Bana doktorun onerdigi bir ürün var. Düzenli kullanimda bir iki haftada farki goruyorum. Uzun süre hic kullanmazsam eski haline donuyor ama tirnaklar.

Bu urunu gece yatmadan kullanacaksiniz, sonrasinda el yikamak etmek yok. Bundan daha etkili bir ürün görmedim duymadim.

"Sililevo"
www.amazon.de
0
buf-e kür
(05.06.22)
Tırnaklarını güçlendirme için "biotin" kullan.
0
elitoangelito
(05.06.22)
Çinko, demir ve biotin kullanın. Demir icin tahlil yaptırmadan kullanmayın, yüksek dozları zararlı olabilir.
0
kaptankedi
(05.06.22)
(6)

Yurt Dışı Tur Rotası

kendi helvasını kavuran zombi
Bir tura katılmak istiyor arkadaşım, rota şöyle ;Zagreb – Lübyana – Venedik – Verona – Garda – Milano – Como – Lugano – Cenova – Monte Carlo- Nice – St. Tropez – Cannes - Marsilya – Aix En Provence700 euro gibi bir fiyat ödenecek, değer mi sizce? Venedik ve Milano'ya gitmiş zaten.
Bir tura katılmak istiyor arkadaşım, rota şöyle ;

Zagreb – Lübyana – Venedik – Verona – Garda – Milano – Como – Lugano – Cenova – Monte Carlo- Nice – St. Tropez – Cannes - Marsilya – Aix En Provence

700 euro gibi bir fiyat ödenecek, değer mi sizce? Venedik ve Milano'ya gitmiş zaten.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(04.06.22)
Kac gün? Hepsi bir günse yok. Böyle gezilmez o sehirler. Minnacik Verona'da bile keyifle 2 gün gecirilir.

En az 20 günlük gezi rotasi bu. Cok kisa kaliniyorsa bu yerlerde, insan neyi nerede gördügünü unutur: Sifir ani, üc fotograf, sürekli yol yorgunlugu...
0
buf-e kür
(04.06.22)
Toplam 7 gece.
0
🌸kendi helvasını kavuran zombi
(04.06.22)
7 gün ideal. Lübyana, Garda, Aix En provence zaten çok fazla zaman harcanacak yerler değil. Gittiği yerleri de düşünürsek arkadaşının, değer gibi duruyoru.
0
belirsizlik
(05.06.22)
7 gece çok kısa. Okuyunca yoruldum. Sürekli koşturmaca ve görmüş olmak için görme gezisi bu. En az 15 gün olsaydı iyi olurdu.
0
but that was just a dream
(05.06.22)
Hangi sehirlerde konaklanacak?

Normalde 7 gun bu rota icin sirf meydanlarda foto cekilip donmek icin anca yeter.

Hele gece yolculuk sabah geziyse hic gitmeye gerek yok.
0
brkylmz
(05.06.22)
Şehir seçimleri ve rota iyi ama 7 gün çok kısa. Herkes +1

Fiyat uygun, zaten gidiş geliş uçak yüksek sezonda 250 Euro’dan asagi yok
0
kaptankedi
(05.06.22)
(3)

Almanca ceviri

spherical
.. mit Ayse und ihrem heraufbeschwörten Konflikt mit Ali...Arkdaslar bu cümleyi anlamadim, traanslate de büyücü catismasi yazmis, deyim falan mi?el yazisiydi belki t harfi yoktur, heraufbeschwörten kelimesinde.tesekkürler
.. mit Ayse und ihrem heraufbeschwörten Konflikt mit Ali...

Arkdaslar bu cümleyi anlamadim, traanslate de büyücü catismasi yazmis, deyim falan mi?
el yazisiydi belki t harfi yoktur, heraufbeschwörten kelimesinde.

tesekkürler
0
spherical
(04.06.22)
“Sebep olan” anlamındaki heraufbeschewörend yazılmıştır belki..
0
arenas
(04.06.22)
Aratmanız gereken kullanım şu: (einen) Konflikt heraufbeschwören

Büyücü çatışması değil, uyuyan yılanı uyandırmakla ilgili. Savaş olur, çatışma olur, skandal olur...
0
buf-e kür
(04.06.22)
bu gibi durumlarda kelimeyi ayırarak aratmak daha mantıklı bazen. beschwören'e bak, sonra herauf fiillerde genelde bir yerden yükselmek, ortaya çıkmak falan manasına geldiği için oradan bir bağlantı kur. herauf herüber herunter bunlar her fiilin önüne gelebilen şeyler olduğu için anlamı değiştirebilseler de fiilin kökü aslen ikinci kısım.

escalation tarzı bir şey anladığım kadarıyla. bu kelimeyi ben de bilmiyordum.
0
bohr atom modeli
(04.06.22)
(10)

Çivi çiviyi söküyor mu, yoksa daha beter mi hissettiriyor?

magni
Ayrıldığınız birine dair duygularınız tamamen yok olmamışken başka birileriyle tanışmak, flört etmek, yakınlaşıp beraber olmak size iyi geliyor mu? Bunları yaptıktan sonra saçma bir şekilde içinizdeki kalan duygulara ihanet etmişsiniz gibi bir şeyler hissettiğiniz oldu mu?Yoksa öncelikle içinizde o
Ayrıldığınız birine dair duygularınız tamamen yok olmamışken başka birileriyle tanışmak, flört etmek, yakınlaşıp beraber olmak size iyi geliyor mu? Bunları yaptıktan sonra saçma bir şekilde içinizdeki kalan duygulara ihanet etmişsiniz gibi bir şeyler hissettiğiniz oldu mu?

Yoksa öncelikle içinizde o kişiye duygu kırıntıları bile kalmayana dek beklemeyi, tam anlamıyla yenilenmeyi mi tercih ediyorsunuz?
0
magni
(02.06.22)
Bana iyi gelmiyor, zaten yeni biriyle flört etmeye zaman ayırmaya enerjim olmuyor yani ayrılığı atlatma süremi kısaltmıyor

Kişisine göre değişir belki başkaları da böyle enerji topluyor süreyi kısaltıyorlardır kişisel durumlar bunlar
0
freebird5406_2
(02.06.22)
İyi geliyor, ama zorla değil. İlk başta bir süre hiçbir şey içimden gelmiyor zaten, o süreyi kendi halimde geçiriyorum. Sonra sinirli bir dönem geliyor, o zaman gayet iyi geliyor ve atlatma sürecimi kesinlikle hızlandırıyor.
0
akhenaten
(02.06.22)
Ayrılıktan ayrılığa, kişiden kişiye değişir. Duygulara ihanet ettiğim gibi bir düşünceye hiç düşmedim ama çivi çiviyi söker yöntemi bende işe yaramamıştı.

Çünkü karşındakini bir insan bir flört gibi değil de, çivi olarak görüyorsun. Bunun da farkındasın. Karşındaki insan konuşuyor, sana bir şeyler anlatıyor. Hatta belki kendini beğendirmeye çalışıyor. Sen o anda eski sevgilini düşünüyorsun. Keşke şimdi karşımda konuşan o olsaydı diyorsun. Ben niye buradayım, şu birkaç saat bitse de ağlama nöbetlerime dönsem diyorsun.

O yüzden zamana bırakmak en güzeli. Karşına çıkan insanların zamanına da yazık etmemiş olursun.
0
chihirovekohaku
(02.06.22)
daha kötü olur mevzu çözülmediyse
eski sorunlar yeni kişiye yansıtılır
0
bir soru sorcam
(02.06.22)
Gelmez mi?

Tek sıkıntı kırıntılar. Onları aşmak kolay tabi karşınızdaki hassassa yıllar demek.
0
baldan kaymak
(03.06.22)
bence bu biraz mizaç ve karakter meselesi. karaktersizlik anlamında demiyorum. her insanın baş etme yöntemi farklı. ben mesela "çivi çiviyi söker" diye ayrılıktan bir ay sonra başkasıyla yakınlaşsam kendimi çok daha kötü ve aptal hissediyorum, biriyle yakınlaşmak eski sevgilimle flört dönemimi hatırlattığı için hem moralim bozuluyor hem de karşımdaki kişiye büyük saygısızlık yaptığımı düşünüyorum. hayatıma biri girmemişse ben üç sene sonra bile eski sevgilimi özlerim çünkü en son o vardı. acısı tabii ki azalıyor hatta tamamen geçiyor ama konu ilişki, sevmek, sevilmek vs. olunca en taze anılar canlanıyor doğal olarak.

ben severken dehlendiğim bir ilişki sonrasında genelde ilk bir sene kimseye dönüp bakmam bile. sağlıklı bir şey yaşama ihtimalim düşük çünkü, aklımda başkası var hala. sonrasında karşıma birisi çıkarsa neden olmasın?

kısacası benim için çivi çiviyi sökmüyor, daha fazla dert ve üzüntü yaratıyor. kendi adıma yıkıcı bir ayrılığı mental anlamda işlemeyi, acısını çekmeyi, bir süre yalnız kalmayı daha doğru ve verimli buluyorum. başka birisi için bu daha zararlı olabilir, ona bir şey diyemem ama ben biriyle ayrıldıktan üç ay sonra başkasına karşı bir şeyler hissetmişsem saçmaladığımı varsayarım.
0
der meister
(03.06.22)
İyi geliyor, yalnız kalmak kötü hissettiriyor.
0
jelly bear
(03.06.22)
Çivi çiviyi hemen sökmez. Eskisine olan duygularınız, ayrılma şekliniz vs.. bağlayıcıdır. Böyle bir durumda çivi çiviyi söker diye önünüze gelene atlarsanız sonuç daha beter olur. Ayrıca içinizdeki duygudan çok karşınızdaki kişiye ayıp edersiniz zira kimse kimsenin yara bandı değil
0
olimpia
(03.06.22)
Sana iyi geliyor. Ona şüphe yok gerçekten. Özellikle yaşadığın ilişki sayısı fazla değilse yeni birisi "ondaki bunda da varmış" dedirtebilir :) Ama başkasına olan hislerin tamamen gitmeden yeni biriyle birlikte olunca, o yeni kişiye âşık olamıyorsun. Sevemiyorsun. "Yara bandı" diye boşuna demiyorlar.

Yani sana iyi geliyor ama karşındaki kişiye iyi gelmeyebilir. Üzülebilir.
0
hitokiri kenshin
(04.06.22)
O kirintiyi check edecek enerjiyi baska kisilere vermek daha saglikli bence.

Bi' de öyle hastalikmis gibi bahsetmemek gerek iliskiden. Biriyle flört ediyorsanız zaten artik yeni biriyle sosyallesme ihtiyaci icerisindesiniz ve cift olmaktan cikmissiniz demek.
0
buf-e kür
(04.06.22)
(6)

Avrupa'da ülkeler arası seyahati en uyguna nasil getirebilirim?

rabitelli
Almanya Frankfurt'ta kalıp ordan çevre ülkeleri gezme gibi bir planımız var. Paris, Amsterdam gibi şehirleri görmek istiyoruz. Sadece ulaşım için ne kadar maliyetimiz olur hesaplamaya çalışıyoruz. Bu işi en uyguna nasıl getirebiliriz? Tecrübelerini paylaşan olursa çok sevinirim.
Almanya Frankfurt'ta kalıp ordan çevre ülkeleri gezme gibi bir planımız var. Paris, Amsterdam gibi şehirleri görmek istiyoruz. Sadece ulaşım için ne kadar maliyetimiz olur hesaplamaya çalışıyoruz. Bu işi en uyguna nasıl getirebiliriz? Tecrübelerini paylaşan olursa çok sevinirim.
0
rabitelli
(29.05.22)
omio'dan tum secenekleri tum tarihlere gore karsilastirin, erken alim onemli, muhtemelen otobus ve ucak en iyi olanaklari sunacaktir, ulkesine ve erken alma durumuna gore tren konforuna da erisebilirsiniz.
0
hewit
(29.05.22)
2 ya da 3 kişi iseniz ve araba kullanabiliyorsanız. araç kiralamınız öneririm. fra <-> paris ve fra <-> ams yapmak yerine fra->paris->ams-> fra yapmak bence çok daha makul olur. hatta paristen ams'ye giderken brüksel'e da ugrayabilirsiniz bu sekilde.
0
helenart
(29.05.22)
Tecrübeyle ilgili bir durum degil.

Aktüel indirimleri takip etmeniz gerekiyor.

Bunlari tren sirketlerinin, otobus sirketlerinin sitelerinden bakacaksiniz.

Almanya´da Aachen´e kadar 9 Euroluk biletle ulasip. Thales´in konforlu treniyle Paris´e gecebilirsiniz. Yaz sonunda kadar 32-33 Euro civarinda biletler. Yer kalmiyor, ucuz biletler de cabuk bitiyor, cok onceden plan gerek.

Fransa´nin otobus sirketlerine bakin. Ayrica araba paylasimi sitelerine bakin.

Arac kiralamak bence delilik, hem cok pahali hem de Avrupa´da araba kullanmadiysaniz, sürekli ceza yiyeceksiniz.
0
buf-e kür
(29.05.22)
Paris ve civarına ben arabayla hayatta girmem. Bir kere 30 km hızlı yerde 40-50 ile gecseniz hayvan gibi cezası var zaten, yedim oradan biliyorum.

Daha ufak şehirler olsa neyse de paris falan araba ile zor.

Fransa'da flixbus, ouibus falan var otobus için.
0
logisticsmanager
(29.05.22)
rynair
flixbus
omio
bazı lokal trenler

hepsine ek olarak +6ay öncesinden plan ve takip.
0
rewlack
(29.05.22)
Avrupa’da konaklamanin en pahali oldugu sehirlerden biri amsterdam, yani isteseniz dahi uyguna getiremezsiniz orada konaklamayi. O yuzden butce kisitliysa programiniza tekrar bakin derim.
Paris de oldukca pahali.

Onun disinda araba kiralamayin, paris’te/amsterdam’da otel parasi kadar otopark parasi verebilirsiniz neredeyse.

Ryanair/wizzair (kucuk sirt cantasi ile ucuza geliyolar genelde), flixbus, ouigo, db, thalys vb siteleri surekli takip edeceksiniz ve mumkun olan en erken vakitte planinizi kesinlestirip biletlerinizi alacaksiniz.
Almanya’daki 9€luk bilet (eger turistler alabiliyorsa) hizli trenlerde gecerli degil, aklinizda bulunsun.
0
kuehles blondes
(30.05.22)
(9)

daha bilinçli bir hayata geçiş yapıyorum tavsiyelerinize açığım

buenosdias
minimalistim. orası ok. veganlık ise, elimizden geldiğince... ama artık işlenmiş ürünleri de hayatımdan çıkarıp poşetli, paketli hiçbirşeyi eve sokmamak istiyorum. ama bunun için 2 aşamalı plan yaptım.1. açık şeyler bulmak.kendime organik poşet, kap falan alıp herşeyi açık alarak bunların içine dold
minimalistim. orası ok. veganlık ise, elimizden geldiğince...

ama artık işlenmiş ürünleri de hayatımdan çıkarıp poşetli, paketli hiçbirşeyi eve sokmamak istiyorum. ama bunun için 2 aşamalı plan yaptım.

1. açık şeyler bulmak.
kendime organik poşet, kap falan alıp herşeyi açık alarak bunların içine doldurmak. sıfır ambalaj sıfır poşet. amaç bu. ama açık şeyler bulmak zor. aktarlar, kimyasalcılar falan bakıcam. tavsiyelere açığım.

2. kendim yapmak. atıyorum evde çikolata yapayım, bisküvit yapayım, pekmez, rakı vs.. hepsini kendim yapayım. bunun için de tavsiyelere açığım.

son olarak, bu kararımı yorumunuza açıyorum. anlamsız mı? evetse neden. insanın kendine yetmesi harika birşey bence. özellikle 2. madde ile kişinin kendisine birçok şey katıp yeni yetenekler kazandıracağına inanıyorum. iyi pazarlar

edit: öyle çırpınış falan olmayacak. öyle hardcore bir geçiş olmayacak. gayet normal akışında seyredecek. ne kadarını yapabilirsem.
0
buenosdias
(29.05.22)
Hocam çabanı takdir ediyorum ama sokakta yarım saat yürüyüp o esnada otomobillerden salınan egzoz dumanını içine çektiğinde ya da aynı otomobili sen kullandığında kendine ve çevreye yaptığın tüm yatırımlar zaten anlamını yitiriyor, gerçekten gerek yok böyle şeylere eğer İsviçre'nin bi dağ köyüne yerleşip yaşamayacaksan.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(29.05.22)
Kendine yetmek istiyorsan minik bir bahce alip sebzeni kendin yetistirmelisin.

Su an pirincinden tut en yesil sebzesine kadar fabrika atiklariyla sulaniyor.
0
divit
(29.05.22)
Değer odaklı yaşamak diyoruz buna. Annem daha 25-30 sene önce atıkları ayırarak atardı. Süt kutularını toplayan tetrapak ünitelerine götürürdük dik bir yokuşu 15 dk çıkıp. Bunun bugün kim olduğumla bile ilgisi var. Dünya için de bir eksik zarar demek. Evet her şeyi değiştiremeyiz belki, ama kim olduğumuzla etrafımız değişir ve talep ettikçe, uyguladıkça yayılıyor pratikler. Hem de doyumlu yaşıyor insan böylece. Daha ne olsun…
İstanbul’daysanız kadıköy belediyesinin böyle bir satış yeri var diye biliyorum. Diğer yerlerde pazardan almadıkça güç. Açık bakliyat ve baharat muhteşem güvenilir gelmiyor mesela bana, pazardan almaya huzursuz oluyorum. Ben de bana yakın üreticileri seçiyorum, mesela bir ilçedeyim bu ildeki ya da komşu ilçesideki üreticiden alışveriş yapıyorum, geldiği yol azalmış oluyor aslında karbon salınımı etkisine fayda.
0
kullanıcıadımbuolsun
(29.05.22)
türkiyede yaşadığın müddetçe kırsala gitmiyorsan asla temiz bir hayatın olmayacak. evde çikolata yaparsın harika ama şuan ne kazanıyorsan 3 katını kazanman lazım.
0
hayvan gibi yazar
(29.05.22)
Sakin olmak, sakin kalmak. Yogunlasacaginiz alani da secmek. Ornegin "banyomda fazlaca plastik kullaniyorum. Doga dostu olmayan temizlik maddelerini de cok kullaniyorum. Bunlari nasil azaltabilirim?" Bu konuda artik günlük hayatinizdaki cogu cözümü bildiginizi düsündügünüzde, "Simdi yatak odasina geceyim, yastigim-yorganim ve kiyafetlerim nasil daha az karbon izi birakabilir?"

- Acik mümkün degilse, ayrica yüklü alim yapmak. 10 kg mercimek gibi. Hem ucuz hem daha az atik uretiyorsunuz.

- Cikolata zor, sonucta zanaat bunu yapmak. Kakao ve kakao yaginin fair ya da direkt-trade yoluyla size gelmis olmasi sart. Bunlari az ama cok iyi yerlerden alip tuketme taraftariyim. Kahve konusunda da ayni. Yurtdisindan geleniniz gideniniz olursa, adil ticaret ürünleri isteyebilirsiniz. Yeme-icme konusunda arada atolyelere gidin, evde deneyip yapamayinca bir moral bozuklugu oluyor, o atolyelerde dogru yöntemleri ögrenirsiniz hem sosyallesirsiniz de.

- Icki konusunda da yukaridaki gibi düsünüyorum. Evde yapilacak bir seyin beni tatmin edecegini de düsünmüyorum. Bunun yerine, bio-dinamik tarim yapan, hem teknik alaninda hem de bagda olabildigince az müdahalede bulunan sarap üreticilerinden sarap aliyorum. Her seyin ustasi olamam ama tarimda temiz calisani destekleyebilirim.

-Sürekli kullandiginiz ve fazlasiyla plastik ürettigini düsündügünüz alanlara cözüm bulmak. Ben cok su icen biriyim, yanimda kocaman su kabi tasiyorum. Yasadigim yerde taze baharatlar minnacik plastik paketlerde satiliyor. Ihtiyacim olan reyhani, semiz otunu, ada cayini, hepsini diktim bu sene terasa. Bunlar beni vicdani olarak cok rahatsiz eden noktalardi.

- Ucak kullanmamak ya da olabildigince az kullanmak. Karbon ayak izini arsa cikartiyor. Güya "öko" arkadaslarim Ankara´dan Izmir´e gitmek icin zirt pirt ucakla seyahat ediyorlar. Bu bilinc hic yayginlasmamis nedense Türkiye´de.

Sonuc olarak, sizin de yaptiginiz gibi, yemek konusunda kafa yormak dogru. Cünkü günlük olarak tükettigimiz bir sey. Kendiniz uretip donusturemediginiz noktada, etrafinizda sorup fikir alabileceginiz insanlar olsun. Ya da gidin bir forumda, FB grubunda, Instagram´da sorun. Pratik öneriler alin.
0
buf-e kür
(29.05.22)
güneş alan balkon varsa saksılarda çok kolay çilek, yeşil soğan, fesleğen, biberiye, maydanoz gibi şeyler yetiştirebilirsin.

bence iş gibi görmüyor ve keyif alıyorsan çok güzel. etrafındaki insanlar da sana özenecek nasıl yapıyorsun diyecek. hiçbir şeyi değiştirmiyor'a katılmıyorum o yüzden. sadece çikolata ve kahve gibi ürünlerde gerçekten pahalıya gelebilir. onları da az tüketmekte hiçbir sorun yok. veganlık da güzel ama en azından haftada bir veya iki haftada bir et yemek daha sağlıklı gibi geliyor bana. özellikle misafirliğe davet edildiğimde yemek seçmiyorum. eğer vegan besleneceksen b12 vitaminini ve diğer şeyleri takip ettirmeyi ihmal etme.
0
curious mind
(29.05.22)
bence bu zihniyet her turlu kârdir. dogaya saygi duyup olabildigince zarari minimuma dusurmek istiyorsun yapabildigin her sey iyidir
0
ala09
(29.05.22)
fermantasyonu öğrenirseniz bir çok şeyi (turşu, şalgam, kefir, bira, şarap, menemenlik domates... ) kendiniz yapabilirsiniz.

alkolü / rakıyı da kendin yapabilirsin.

ben youtube deki "Kendimce Denemeler" isimli kanalı izleyerek öğrenmiştim.

ötv siz kdv siz iyi oluyor, vergi dairesini masaya oturtmuyorum :-)
0
ankarakecisi
(29.05.22)
gerçekten hayatını değiştirmek istiyorsan git havası temiz bi ege veya iç anadolu köyüne yerleş.

geri kalan tüm maddeler bence yeni nesil hobi/fantazi gibi görünüyor. evde yaptığın çikolata da, rakı da. çok daha sağlıklı veya daha az maliyetli. çevreye daha az zarar veriyor olmayacak.

bence anlamsız. iyi beslenmek (vegan ya da tahılsız, paketlenmiş gıda yok vs) psikolojik olarak stresten uzak durabilmek (en önemlisi) düzenli spor birkaç tane iyi hobi dediklerin için yeterli.
0
orpheus
(30.05.22)
(3)

Espresso için değirmen önerisi

themanwhowasntthere
Selamlar,Yeni aldığım Delonghi EC685 için değirmen arayışım var, Espresso yapacağım. Bütçem 2000 TL'lere kadar. El değirmeni olarak Molent G50 fiyat performans ürünü gibi duruyor. Ya da benzer fiyat aralığında otomatik Graef CM 702 ve Gaggia MD 15 seçeneklerini buldum, bunlar için pek kaynak bulamad
Selamlar,

Yeni aldığım Delonghi EC685 için değirmen arayışım var, Espresso yapacağım. Bütçem 2000 TL'lere kadar. El değirmeni olarak Molent G50 fiyat performans ürünü gibi duruyor. Ya da benzer fiyat aralığında otomatik Graef CM 702 ve Gaggia MD 15 seçeneklerini buldum, bunlar için pek kaynak bulamadım. Tavsiyeniz ne olur?

-Molent G50 Kahve Değirmeni
-Gaggia Kahve değirmeni MD15
-Graef Cm 702 Kahve Değirmeni


Teşekkürler
0
themanwhowasntthere
(29.05.22)
Molent'e alternatif Timemore da olabilir

ek: aşağıdaki linkten 2. el de takip edebilirsiniz

www.kahvekulubu.net
0
lancelot du lac
(29.05.22)
Timemore C3 manuel öğütücülerde espresso seviyesindeki ince öğütüm için asgari seviyede bir ürün, ondan aşağısı mutsuz eder espressoda. Molent yerine C3.
0
Bruce
(29.05.22)
Graef´i asla tavsiye etmem. Espresso ayarina getirmek dert, homojen sonuc almak imkansiz.

Timemore C2 cok kötüydü, ayni gün geri verdik. C3 hakkinda bilgim yok. Bütce bu seviyede ise, Comandante de olabilir? 2. el temiz Comandante de bakabilirsiniz. Her gün ögütürüm elimde diyorsaniz cok iyi bir elde ögütücü alin, yillarca kullanacaksiniz, baska tür kahveler yapmak isterseniz Comandante ile filtre kahve de harika.

2000´e düzgün makine olmaz bence. Düzgün makineler 500 Euro civarinda cünkü.
0
buf-e kür
(29.05.22)
(4)

Sahiplendiğimiz köpeğimizdeki parazit problemi

kasa kasa berg
Merhaba bir kaç gün önce sokaktan bir dost sahiplendik ancak belliki ciddi bir parazit sorunu var, çünkü kakasından ve kusmuğundan anlaşılıyor. Bu neden olur veterinere götüreceğiz ciddi bir problemin işareti midir? Bizi çok endişenlendirdi tavsiyelerinize ihtiyacım var.
Merhaba bir kaç gün önce sokaktan bir dost sahiplendik ancak belliki ciddi bir parazit sorunu var, çünkü kakasından ve kusmuğundan anlaşılıyor. Bu neden olur veterinere götüreceğiz ciddi bir problemin işareti midir? Bizi çok endişenlendirdi tavsiyelerinize ihtiyacım var.
0
kasa kasa berg
(28.05.22)
hocam siz kendinize dikkat edin. köpek iyileşir. keşke bugün götürseydiniz. hatta belki veterinerde de bir süre bıraksanız sizin için daha doğru olabilir.
0
malheiros
(28.05.22)
Hayvanın sağlık durumunu ve yaşını yazmamışsınız ama çok küçükse ve daha önce hiç parazit temizleme yapılmamışsa başlangıçta bu işlemin çok agresif yapılmaması lazım. Özellikle sokak hayvanlarıyla haşır neşir bir veteriner bulun, o sizi yönlendirir.

Ben kakadan ve kusmuktan anlaşıldığını bilmiyordum, doğru olabilir? Bilgim yok. Mukus iltihap değil miydi?

Mama değişiminin çok yavaş yapılmaması, stres hayvanı kusturabilir de, ishal de yapabilir.

Uzun dönemde: Parazit sağlıklı ve çok yaşı olmayan hayvan için aşılmayacak bir sorun değil. Temizlik yapıldığında, bitti gitti. Ama ertesi günü yine parazit toplayabillir. Bu nedenle, daha sonrasında mama kabının her gün temizliğine dikkat edeceksiniz ve dışarıda mümkün olduğunca leş hayvan, yerdeki yemek ya da başka hayvanların kakası ile içli dışlı olmasını engellemek sürdürülebilirliği sağlamak için önemli. Yılda iki kere de iç parazit temizliği yapılırsa, oh harika.
0
buf-e kür
(28.05.22)
parazit kusmuktan ve dışkıdan anlaşılabilir, özellikle dışkıda direkt görünebilir hatta.
sokaktan gelen kedi ve köpeklerde parazit görülmesi normal, endişe edilecek bir şey yok.
bir süre parazit tedavisi görmesi lazım.
köpeğinizin yaşına, parazitin türüne vb. göre değişir tedavi.

bu süre içinde kakasıyla, kusmuğuyla haşır neşir olduktan sonra ellerinizi güzelce yıkayın.
aynı kaptan yeme, içme gibi şeylere dikkat edin.
yani bardağınızı, tabağınızı yalarsa falan muhakkak yenisini alın.
bu tip temaslara dikkat ederseniz sizin için sorun olmaz.
çok endişelenirseniz veterinere kendiniz için de sorarsınız zaten.

onun dışında, veterinerde bırakılmasını gerektirecek bir şey olacağını sanmıyorum ama öyle bir durum olursa veteriner söyler.
0
blatta hiberna
(28.05.22)
Sokaktan sahiplenilen bir köpek direk bir şekilde hiç bir şey olmamış gibi eve sokulmaz. Önce Köpeği banyoya çekip güzelce yıkanması lazım.. Sonra da veterinere götürüp iç dış parazit aşısı yaptırıp kontrol ettirmeniz lazım. Yoksa kendi saglıgınızla ciddi bir şekilde oynarsınız
0
limonlu eksi
(28.05.22)
(7)

bira önerisi

tantunisultansuleyman
Efes malt müdavimi olarak son dönemde tadının ciddi anlamda bozduğunu hissediyorum. alternatif olarak efes lacivert kutuya geçtim ama onun tadı da su gibi geldi.Tuborg içenlerden de genelde şikayet geliyor.Ne içmeli, ne önerirsiniz?Teşekkürler.
Efes malt müdavimi olarak son dönemde tadının ciddi anlamda bozduğunu hissediyorum. alternatif olarak efes lacivert kutuya geçtim ama onun tadı da su gibi geldi.

Tuborg içenlerden de genelde şikayet geliyor.

Ne içmeli, ne önerirsiniz?

Teşekkürler.
0
tantunisultansuleyman
(27.05.22)
biri diğerinin laciverdi fakat carlsberg diyorum.
0
orient blue
(27.05.22)
Heineken bence her yerde bulabilecegin fiyatina gore en iyi lezzeti alabilecegin bira. Biraz pahali ama deger bence.
0
floydian
(27.05.22)
heineken bu işin kralı ancak pahalı bomonti filtresiz veya efes tombul.
0
mikahakkinen
(27.05.22)
En iyi fiyat performans Bomonti bence.
0
fazılkeskin
(28.05.22)
Daha pahalı ama hiç hayal kırıklığına uğratmadı; Weihenstephaner
0
hakmut
(28.05.22)
Efes Malt, adi üzerinde malt notası yogun olan bir bira. Maltin getirdigi hafif tatlilik (seker manasinda degil!) var. Dümdüz Heineken ile karsilastiralacak bir yani yok. Yogunlugu daha yuksek oldugu icin, filtrelenmis mainstream biralar size su gibi gelecek o karsilastirmada. O nedenle ayni sekilde yapilan biralara bakabilirsiniz, Tuborg Malt gibi. GaraGuzu Amber Ale de bir alternatif olabilir. Bu tip bira yapan marka cok yok zaten Türkiye´de.

Yukarida ise kafalar cok karisik. Cünkü bahsedilen biralarin birbirleri ile alakalari yok. Subjektif bir yorum degil bu. Filtrelendirilmemis pilsener ile dünyanin en hafif en "generic" filtreli pilseneri, bi´de üzerine filtresiz beyaz bira...
0
buf-e kür
(28.05.22)
Bir ara efes özel seriye sarmıştım ama bu aralar bud'çıyım. İçimi güzel yormuyor.
0
robin one persie
(29.05.22)
(14)

Yetişkinken bisiklet sürmeyi öğrenen var mı?

signore
Yaş 27, bugün itibarıyla bisiklet sürmeyi öğrenmeye başladım. 2 saat falan uğraştım beklentimin üzerine çıktım açıkçası çok korktuğum gibi gitmiyor. Ama yine de çocukken öğrenenler kadar olabilir miyim acaba diye düşünmüyor değilim. Belli bir yaştan sonra öğrenip bisikletin ustası olanlar var mı?
Yaş 27, bugün itibarıyla bisiklet sürmeyi öğrenmeye başladım. 2 saat falan uğraştım beklentimin üzerine çıktım açıkçası çok korktuğum gibi gitmiyor. Ama yine de çocukken öğrenenler kadar olabilir miyim acaba diye düşünmüyor değilim. Belli bir yaştan sonra öğrenip bisikletin ustası olanlar var mı?
0
signore
(26.05.22)
ustası mıdır bilmem ama var tanıdığım. gayet yeterli seviyede kullanıyor.
0
syozkn
(26.05.22)
Kucukluk kadar olmaz ama ogrenirsin.
Bisikletin bir zorlugu yok, surmeyi bilenler ogretmeyi bilmiyor.

Ben 10 yasinda gunumun 12 saati falan bisikletle geciyordu, benim kadar ustasi olman icin o kadar saati doldurman lazim o da yetiskin halinde imkansiz zaten.
0
divit
(26.05.22)
23-24 yasimdayken ogrendim.

Bir iki sene sonra da tura ciktim. Danimarka ve Isvec´i turladim.

Surekli kullaniyorum günlük hayatta da. Ustasi degilim elbette, bence kücük yastan ogrenenler cok daha iyi sürüyor.

Sürekli sürecekseniz, dogru bir training programiniz olsun. Ben ust bacak kaslarimi yeterince guclendirmedigim ve dizlere yuklendigim icin, o büyük turda dizlerimi sakatladim. Sonrasinda da bisiklet kullanmaya ve sehirler arasi yol yapmaya (günlük 35-40 km gibi) devam ettim. Yillarca kronik agrim oldu ve gecen hafta da dizimden ameliyat oldum.
0
buf-e kür
(26.05.22)
Abi şöyle düşün, ben 7-8 yaşlarında öğrendim bisiklet sürmeyi çocukluk günlerimde de sürekli kullandım, bununla birlikte mesela son 20 yılda bir kere bile bisiklete binmedim ama çocukluk günlerimde beyin-motor hafızasına kodlanan bu bilgi ve kazanılan yeteneği sen yetişkinliğinde kazandığında ne kadar pratik yaparsan yap o seviyede kazanamazsın zira benim bilgilerim son 20 yıldır hep orada hiç kaybolmadan duruyor, sonrasında hiç kullanmasam da sana göre neredeyse 30 yıllık bi tecrübe avantajım var, bisiklet sürmenin de kazanılan başka yeteneklere göre böyle bir avantajı var 20 seneden sonra bugün kullansam 20 sene önce kullandığım gibi kullanabilirim nöronlarım kaslarım yine aynı şekilde çalışır aynı refleksleri gösteririm bu acayip süper bir şey. Yani sen de elbette çok iyi bisiklet sürebilirsin ama çocuklukta öğrenilen kadar olamaz. Ben de mesela araba kullanmasını 30 yaşında öğrendim, ömrümün sonuna kadar pratik yapsam 17-18 yaşında öğrenmiş biri kadar usta olamam, öyle düşün; ne kadar erken o kadar iyi :)
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.05.22)
bisikleti sonradan ogrenmek ile cocukken ogrenmek arasinda cok bir fark yok bence.

Cocukken ben bisiklet ogrendigim zamanlari hatirliyorum, oyle bir saniyede ogrenmedim, 4 tekerlekli bisikletim vardi ilk, onun iki tekerini sokup, 2 tekerlekli yapinca dengede durmakta cok zorlaniyordum ilk zamanlar, pedal cevirmeden sadece kendimi ayaklarimi yere koyarak itiyordum o sekilde biraz dengede durmayi ogrendim, sonra yavas yavas pedal cevirerek sadece duz gittim, oyle oyle ayni bir yetiskinin ogrendigi gibi ogrendim yani.

demem o ki, yetiskin-cocuk diye cok ayirmaya gerek yok, bu bir process, bunu cocukkende yapabilirsiniz, yetiskinkende.

Mesela 28 yasima dek hic motorsiklet surmemistim, baya buyuk motorlu racing motorsikleti tek basima hic kimsenin yardimi olmadan, vitesli bir de, 28 yasimda 1 gunde ogrendim, 2. haftamda artik otobanda suruyordum, pratik yaptikca beyin ayni seyi tekrar etme konusunda hizlaniyor, bunun cocuklukla falan pek ilgili oldugunu sanmiyorum, gercekten dogru olsaydi ust mesajdaki arkadasin soyledigi, insanlara araba kullanmayi 7 yasinda ogretmeleri gerekirdi 18 yerine.
0
nosmoke
(26.05.22)
Araba kullanmayı öğrenmekten kastınız ralli yapmak olmadığı gibi, bisiklet kullanmayı öğrenmekten kastınız akrobasi yapmak değilse hangi yaşta öğrendiğinizin bir önemi yok.

Ulaşım, gezi amacıyla bisiklet sürmek çok ustalık becerisi isteyen bir durum değil. Öğrenin, hiçbir eksiklik hissetmrzsiniz.
0
akhenaten
(26.05.22)
öğrenmekten kastınız bisikletin üstünde devrilmeden ilerleyebilmek mi, yoksa cayır cayır kullanabilmek mi?

araba kullanmak, yüzmek, bisiklete binmek. bunlar omurilikten yapılan işlerdir. yaparken düşünmezsiniz, yani düşünmemeniz gerekir, kendiliğinden olur.

araba kullanırsınız, ama kullanırken devir yükselince vites büyütmem lazım, şimdi frene basıp yavaşlayınca vites küçültüp dönerken tekrar gaz vermem lazım falan diye düşüne düşüne yapıyorsanız siz araba kullanmıyorsunuz, sadece sürüyorsunuz. araba kullanmaktan kasıt ralli yapmak değil zaten, düşünmeden, beynini kullanmadan, omurilikten sürmek. omurilikten kullanan kişi fren yerine gaza basmaz mesela. basıyorsa bile 0,5 saniye içinde yanlış yaptığını fark edip toparlar. araba elinin kolunun parçası gibi olmuştur zira. panik anında düşünmeye gerek duymaz. ustalık budur, ralli yapmak değil.

yüzmek keza, şimdi kulacımı atayım, ayağımı aynı anda çırpayım, bu kolumu çekerken öbür kolumu uzatayım diyorsanız o yüzmek değil, su üzerinde hareket edebilmek. suyun üzerinde durmak için hebele hübele elleri kolları oynatıyorsanız, yüzmek değil, suda durmak bile yoruyorsa onun adı yüzmek değil, boğulmadan durabilmek. yüzme bilen kişi suyun üstünde sakince durabilir. durmak için çaba sarf etmez.

bisiklet de aynısı. ben de çocukluğumda öğrenemedim. üniversitedeyken bisiklet ile düşmeden ilerlemeyi öğrendim. hala da üstüne binip düşmeden ilerleyebiliyorum ama bisiklet kullanmayı öğrendiğim söylenemez. çünkü düşüne düşüne gidiyorum. şimdi gidonu kırayım, ama devrilmemek için frene mi basmalıyım, evet fren yapayım ama aynı anda pedalı çevirmeyeyim, freni bırakınca çevireyim vsvs. böyle olmaz. bu bisiklet kullanmak değil, düşmeden ilerlemek sadece. giderken çaba sarf etmemek gerekiyor. siz yürürken sol adımımı atayım, sonra onun üstüne basıp güç alırken sağ adımımı ileri atıp gücü ona vereyim diye düşünüyor musunuz? kendi kendine oluyor.

böyle bisiklet kullanılmaz ki. 1-2 km bisiklet sürünce insanın kolları ağrır mı? yorulursun bacakların ağrır ama benim gidonu kasmaktan kollarım ağrıyor. ne yaptıysam, ne kadar uğraştıysam da omurilikten yapamadım bu işi. ha düşmeden gidiyorum ama eziyet oluyor, keyifle süremiyorum. çocukken kullananlar bu işi omuriliğe bağlayıp düşünmeden kullanıyor.

çok çalışırsanız yetişkinlikte de o mertebeye ulaşabilirsiniz. ya da ayakta durmayı öğrenir öğrenmez omuriliğe bağlayan varsa onun da istisna olduğunu düşünüyorum.
0
kibritsuyu
(26.05.22)
arkadaşım 40 yaşında öğrendi. öğrenicem dedi ve öğrendi bi kaç günde
0
euteamo
(26.05.22)
yarışlara katılıp madalya peşinde koşmayacaksanız çocukken öğrenip bu bilgelik mertebesine ulaşan, biz evrenin sahiplerinden* bir farkınız olmaz :))
0
teritori
(26.05.22)
tolstoy'un bisikleti

Her yaşta öğrenilir +1
0
John Bloor
(26.05.22)
20 yaşında öğrendim. 49 yaşındayım düzenli şekilde istanbul trafiğinde yol bisikleti kullanıyorum.
0
lazpalle
(26.05.22)
Cevapların çocuğuna katılmıyorum. Bisiklete binmek kompleks bir şey değil ki çocukluğundaki gibi öğrenemeyesin. Pedallara basınca hareket ediyor ve dengede duruyor. Tüm mevzu bu. Küçükken cesaret edemez insan belki o yüzden gözünde büyür. Hani ufak bir ipi koparıp kaçmayan yetişkin fil muhabbeti biraz. Küçükken kaçamadığı için kaçamayacağını sanıyor.
0
black mamba
(26.05.22)
25 yaşındayım, 2-3 sene önce öğrendim. Tek başınıza değil de birisi yardımcı olursa daha kolay olur.

Önce birisi bisikleti tutacak, siz de ayaklarınızı havaya kaldıracaksınız sadece. Dengenin ilk aşaması.
Sonra pedallara dokunmadan kendi kendinizi yerden iterek çok kısa mesafe süreceksiniz. Yani ayakları yerden destek alıp ileriye doğru iteceksiniz kendinizi, birkaç metre ilerleyeceksiniz. Bu da dengenin bir sonraki aşaması.
Üçüncü adımda normal şekilde pedallara basarak sürmeye başlayacaksınız. Kısa kısa ilerleyeceksiniz ama zamanla mesafe artacak ve öğrenmiş olacaksınız.

Bu şekilde 22-23 yaşındayken 10-15 dakika içinde öğrendim.
0
rose parks
(26.05.22)
Yetişkinlere bisiklet sürme eğitimi veren sonra da onlarla deneyim sürüşleri yapan gruplar var. Onları bir araştırın, insanların kaç taşında öğrenip sonra neler yaptıklarına inanamayacaksınız.
0
Phoebe
(26.05.22)
(3)

Dışarıda Hangi İçki?

pantepember
Kokteyl gibi (meyve suyu veya soda ile seyreltilmiş) içkilerin- içinde ne kadar alkol olduğunu bilmemem (bira ile aynı etkiyi yapmaması)- afili bir isim ve güzel bir sunum ile fiyatların şişirildiğini düşünmemnedeniyle dışarıda sadece bira içiyorum.Aslında denemek isterim ama bahsettiğim nedenlerden
Kokteyl gibi (meyve suyu veya soda ile seyreltilmiş) içkilerin
- içinde ne kadar alkol olduğunu bilmemem (bira ile aynı etkiyi yapmaması)
- afili bir isim ve güzel bir sunum ile fiyatların şişirildiğini düşünmem
nedeniyle dışarıda sadece bira içiyorum.

Aslında denemek isterim ama bahsettiğim nedenlerden (aslında tek neden: fiyat/performans) dolayı uzak duruyorum. Mesela 150 TL'lik bir kokteyl yerine 2 hatta 3 bira içilebiliyor.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
pantepember
(25.05.22)
Bu endüstri standartı değil ama. :) Kokteyle hakkı miktarda alkol koyan işletmeler de mevcut. Deneyip görmeden bu şekilde davranınca da her durumda bira içmiş oluyorsunuz.

Yeni bir yere gittiysem ve canım kokteyl istiyorsa bir siparişlik denerim, memnun kalırsam devam ederim. Kalmazsam sek bir içki ya da bira söylerim sonrasında ben de.
0
jack of hearts
(25.05.22)
Cogu mekan ne yazik ki fazla seyreltiyor veya yeteri kadar icki koymuyor.

Ama daha onemlisi tek olay alkol degil ki. Belki birada daha cok alkol var ama kokteyle konan ek urunler var ve zaman emek faktoru var. Bunlar da fiyati etkiliyor.

Ama yine de bence oranlar gereksiz fazla. Kokteyller genelde biralara kiyasla x2 fiyatlandiriliyor. Kokteyl iceceksen bu parayi vereceksin diyorlar.
0
floydian
(25.05.22)
Elmalar ve armutlar.


Kokteyl seyreltilmis icki degil ki. Cok agir kokteyller de var. Manhattan gibi mesela... Ya da espresso martini gibi, iyi bir espresso makinesi gerektiren. Bu tip klasikler disinda, iyi kokteyl basli basina yaraticilik isteyen bir konu ve servisi iyi olmali. Bira da umrumda olmaz servis.

Simdi Paris Ritz´e gidip "Bu kadar para verecegime 4 bira icerim." desek bize bir taraflariyla gülmezler mi?

Evde yapacagimdan daha basit ve kotu kokteyl yapilmissa haklisiniz. Düzgün kokteyl yapabilen yerler zaten bir iki tanedir.
0
buf-e kür
(25.05.22)
(8)

Yunan adalari nasıl?

stavro
Yani para harcadıgina deger mi? Nasil sorsam, "git Egede Akdeniz'de yurtiçinde tatil yap daha iyi" midir yunan adalarina gidilir mi? Malum piyasanin hali belli, o yuzden deger mi diye sorguluyor insan, hic bilmediğim yerler. Hangi ada iyidir ya da yunan adalarından?Tanıdıklardan gidenler var ama onl
Yani para harcadıgina deger mi? Nasil sorsam, "git Egede Akdeniz'de yurtiçinde tatil yap daha iyi" midir yunan adalarina gidilir mi? Malum piyasanin hali belli, o yuzden deger mi diye sorguluyor insan, hic bilmediğim yerler. Hangi ada iyidir ya da yunan adalarından?

Tanıdıklardan gidenler var ama onlara sormuyorum çünkü o arkadaslar istisnasiz gittigi her yere ayy cok guzeldi yaaa diyen arkadaşlar, onlarin fikirlerine güvenmiyirum. Yani hic mi kotu yere gitmediniz arkadas. En son Karadağ'i ove ove bitirememislerdi, gittim bi numaraso yoktu. 1gunluk isi var zaten tum ulkenin.
Buraya sorayim dedim.
0
stavro
(21.05.22)
Beklenti ile alakalı olsa gerek, yoksa başka tatil yerlerine göre eksileri elbet vardır herhangi bir adanın.

Bi tatilden beklentin nedir ona göre adalar var bir sürü. Karadağ da öyle, giden minik bir old town görüp iki pub gezip az para harcama beklentisiyle gitmişse mutlu olur karadağ'dan. Beklentiye göre seçmek lazım tatil yerini, öyle yaparsan sen de ayy çok güzeldi yaa diyebilirsin.

Şu profil muhtemelen yunan adaları ile ilgili görebileceğin en detaylı türkçe kaynak. O adadan ne beklemen gerektiğini açık açık yazıyor, buraya bakmadan gitme bence.
instagram.com
0
Bruce
(21.05.22)
200 küsür ada var, hangi adalar? Bir numerosu dediginiz sey ne? Siz ne ariyorsunuz?

Ben cok turistik adalarina da (Santorini, Mykanos) hic duyulmamis adalarina da ( Andros, Tinos) gittim. Benim aradigim her sey var. Efsane yeme-icme kalitesi, sarap kültürü, temizlik, estetik, tarih, her adasinda bulunabilen asiri turistik olmayan, yerel halkinda yasadigi "normal" köyler, düzgün insanlar, temiz deniz... En güzeli de sifir Sark kurnazi. Her yaz gidemedigim icin cok uzuluyorum.
0
buf-e kür
(21.05.22)
Sınırı geçince 16x yakmaya başlıyorsun. Gerçekten güç birşey söylemek. Camping tarzda ise yine neyse denebilir.
0
baldan kaymak
(21.05.22)
2018 yılında midilli'ye gittik hanimla, petra tarafi, aradığımız her şey vardı; sessiz sakin temiz plaj, çocuk/beach club vs yok, güzel kokteyl yapan yerler var, yemekler çok güzel. Vallaha 5 gün geçirdik en efsane tatildi.

Ama kopayim, eglenip cosayim, ortam yapayim diyen kisi için değil.
0
logisticsmanager
(21.05.22)
kotu yer yoktur sana hitap etmeyen veya kotu vakit gecirmek vardir. Ne beklentin oldugunu soyle. ben kulturel olarak avrupa ulkesinde genellikle memnun kalirim. mucizeler beklemem, oranin sartlarinda yapmak istediklerimi yaparim. ornegin alisveris yapmak istiyorum ama dukkanlar 5-6da kapaniyor eee aglayayim mi hayir oglen gidip alisverisimi bitirmeye aksam da baska bir seye ayiririm vaktimi gibi. Ada sakinlik vs istiyorsan ben kaleköy tarzi yerleri de onerebilirim turkiyede
0
ala09
(21.05.22)
Mykanos santorini rodos a turla gittik gidilir
0
basond
(22.05.22)
@buf e kur
Bir numarası yok dediğim şey, buradan kalkıp gidip de farkli bir deneyim yaşatmiyor sana. Yani bir sey yok.
Yani yok.
Nasil diyeyim, bir Floransa'ya gittiğinde ornegin kendini bambaska bir yerde buluyorsun, bir numarasi var analatabildim mi? Sokaklarinda dolasmak da oranin numarasi, cunku bambaska bir yer. Ne bileyim tatil beldesine gidersin, gezecek sokaklsri caddeleri yoktur ama denizi, doğası guzeldir, oranin numarasi da odur. Az cok anlamissindir ne dmek istedigimi.
Yeme icme kalitesi demisken, yeme icme fiyatlari nasıldı? Diger Avrupa ülkelerine kiyaslayrak ornek verebilirsin.

Ama bazi yerler var bir numarasi yok iste. Yani hicbir özelliğiyle one cikan bir tarafi yok, ulkeden cikip kalkıp gitmenin para harcamanin anlami olmuyor. Orada bulacağın seyi kendi ülkende de bulabiliyorsundur cok rahat, o zaman buranın bir numarasi yok deriz.
200 kusur ada vardir da neyi kastettigim belli yunan adalari derken. Tek tek yazma gereği duymadim, bilindir yunan adalarindan bahsediyorum iste. "Yunan adalari turu" diye satilan paket turlar var mesela, 200 adayi birden gezmiyorlar degil mi?

Diğer yukarıdaki "beklentin nedir" sorularini da kısmen cevaplamis oldum gibi.
0
🌸stavro
(22.05.22)
Santorini mesela baska bir dünya, orada da "atmosfer farkli" denmiyorsa Mars´a falan gitmek lazim. Ancak yazin tiklim tiklim olabilir. Ikonik yerlesim noktalarinin disinda gordugunuz sey simsiyah volkan topragi, hem korku verici hem de cekici bir yer, yaban bir tarafi da var.

Ust duzey restaurantlar icin 2 kisi yeme-icme, bir sise sarap dahil, 100 Euro civarinda olur.

Kucuk tavernalarda 30-40 Euro civarinda türlü türlü yemek denenir.

Modern Grek mutfaklari da bu fiyatin arasinda. 60-70 Euro.

Andros ve Tinos´un bazi köyleri cok güzel. Böyle minik, bilinmedik Yunan adalarina giderseniz, elbette Ege atmosferine uyan seylerle karsilasirsiniz. Oralarda, o derece üst düzey yeme-icme olmasaydi ve insanimizin turizm anlayisi farkli olsaydi, Türkiye´nin bir Ege kasabasinda da tatil yapardim. Bizde de dogal güzellikler cok. Ama bizde güzel görünen mekan yapip aralikta kuskonmaz, enginar satarlar. Yemek yerken bok gibi müzik acarlar ve domates salatasina 150 lira isterler, bi´de korkunc saraplarimiz var. Estetik anlayisimiz da degisik... Bunlar benim icin onemli.
0
buf-e kür
(23.05.22)
(2)

Almanya'da kendime nereden ucuz bir bisiklet alsam

biravekahve
Kölnde öğrenciyim, ara sira etrafı keşfetmek icin kullanmak istiyorum. İkinci el veya bulabilirsem verilik bir şey de olur,bu işi hangi platformdan halledebilirim. Tesekkurler
Kölnde öğrenciyim, ara sira etrafı keşfetmek icin kullanmak istiyorum. İkinci el veya bulabilirsem verilik bir şey de olur,bu işi hangi platformdan halledebilirim. Tesekkurler
0
biravekahve
(09.05.22)
en cok bisiklet secenegi icin bkz: ebay-kleinanzeige. saticinin baska neler sattigina da bakin, fazlasiyla calinti bisiklet var markette.

mahallenizin fb grubuna da yazabilirsiniz. 70-75 Euro civarinda duzgun sehir bisikleti bulunur.

birkac hafta önce kalk-fundbüro cok ucuza bisiklet satti, bunlari da takip edebilirsiniz.
0
buf-e kür
(09.05.22)
ebay-kleinanzeige +1

sadece bisiklet değil, almanya'da herhangi bir şeyi ikinci el almak istiyorsan ilk bakman gereken yer burası. onun dışında her şehirde haftasonu bisiklet pazarları kurulur. şehrin etkinlik sayfalarından/hesaplarından tarihlerini ve yerlerini öğrenebilirsin. ebay'e kıyasla biraz daha pahalı olabilir ama daha eforsuzdur, bisikletçilerden alırsan garanti de verirler.
0
sir gawain
(09.05.22)
(15)

Partnerin yurt dışı tatili?

neverlose
Partnerinizin en yakın arkadaşıyla yurtdışında bir hafta tatile gitmesine nasıl bakarsanız? Cinsiyetleri belirterek cevap verebilirseniz mutlu olurum. Şahsım sevgili aşamasında sıkıntı olmaz diye düşünürken evlilikte olmaması gerektiğini düşünüyorum.26e
Partnerinizin en yakın arkadaşıyla yurtdışında bir hafta tatile gitmesine nasıl bakarsanız? Cinsiyetleri belirterek cevap verebilirseniz mutlu olurum.
Şahsım sevgili aşamasında sıkıntı olmaz diye düşünürken evlilikte olmaması gerektiğini düşünüyorum.26e
0
neverlose
(09.05.22)
Evliyim, kadınım. Hem eşim hem de kendim yakın arkadaşlarımızla yurtiçinde ve yurtdışında pek çok kez tatile çıktık. Sorun görmüyorum.
0
fotrsapka
(09.05.22)
Ya ben hiçbir zaman ilişki ile alakalı kesin konuşulmamasi gerektiğini düşünüyorum. İnsan yeri geliyor tükürdüğünü yaliyor. Neyse.

Karşı cins ile istemem ama hemcinsi ile neden gitmesin ki?
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(09.05.22)
Benim için sıkıntı, kıskanç ve evhamlıyım.
0
John Bloor
(09.05.22)
Sıkıntı olmaz ve olmamalı ancak bana kalırsa buradaki asıl durum eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle eğlenmek istemesi.
Neredeyse 8 yıllık evlilikle devam eden 16 yıllık ilişkimde eşimi dahil etmeden plan yapmak içimden geçmedi ve bu durum eşim için de böyle ki şimdiye kadar hiç böyle bir teklifi geçtim imada bile bulunmadı.
Çünkü zaten eşimle birlikte eğlenmeyeceksek, "yeni" olanları tatmayacaksak neden birlikteyiz? Rutin hayatı paylaşıp ilginç ve yeni olanları kendi kendime ya da kankamla tadacaksam neden eşimle yaşlanmayı tercih ettim? Böyle bir plan kafamdan geçse en başta bu benim kendi kişiliğime yaptığım bir saygısızlık olur, ya da bunu açıkça kendisine söylerim, "artık seninle eğlenemediğimi düşünüyorum, o yüzden farklılık istiyorum hayatımda" derim.

Edit: yazmayı unutmuşum, 38/E
0
foolrules
(09.05.22)
ben evliyim ve yurtdışında yaşayan arkadaşımla iki kez yine yurtdışında farklı bir ülkeye seyahat etmiştik. keşke tekrar gerçekleştirebilsek ama eşimin bakış açısı değiştiği için (!). ben yanlış bir şey görmüyorum. eşle de tatil çok güzel, en yakın arkadaşla da. (K)
0
deartheodosia
(09.05.22)
evli bekar fark etmez isteyen istediği arkadaşıyla istediği yere gider. sevgilim/eşim gitse benim söyleyecek sözüm yok, ben gitsem onun olmaz, zaten ne alaka. çocuk değiliz, birbirimizin ebeveyni değiliz. yeni tanıştığı biriyle gidiyorsa da yine bir şey demem, çünkü ayrılmış olurum. k
0
jen
(09.05.22)
içimden gelmez onsuz gitmek bu yüzden foolrules +1
ancak sorun da olmaz, gidebiliriz her türlü. 34/K
0
amelie poulain
(09.05.22)
foolrules +1

20'li yaşların başında belki olabilir.
sevgililikte de belki 30'a kadar falan kabul edilebilir, bütçeler tutmaz, eşlik edilemez falan filan.

ama 30+ yaşta, özellikle evlilikte mecburi iş seyahati dışında "tatile" gidilmemeli diye düşünüyorum.
çok istisnai şartlarda, belki yurt içi olabilir de, yurt dışı olmaz.
0
blatta hiberna
(09.05.22)
Maddi duruma göre benim görüşüm değişirdi. Eğer kırk yılda bir böyle bir ihtimal doğduysa ve eşim de bunu arkadaşıyla değerlendirmek istediyse ciddi anlamda alınırım.

Ama yıl içinde birkaç kere birlikte tatile çıkabiliyorsak arkadaşlarıyla gitmek istemesi beni ırgalamazdı.

Romantik çekim potansiyeli olan biriyle başbaşa tatile çıkması benim için bir sorun, ister karşı cinsi olsun ister hemcinsi olsun. Hele ki bu yukarda bahsettiğim tarzda nadir ele geçen bir durumsa güven kaybı yaşarım ve altında başka sebepler ararım. Grup olarak gidilebilir.

Ama burada kritik nokta bence maddiyat. Sadece tatil için değil bu, o kadar maddi sıkıntı yaşıyoruzdur ki birlikte dışarda bile yemeğe çıkamamışızdır, eşim kalkıp arkadaşımla yemeğe çıkıyorum derse bu da beni üzer. En başta ben kendim bunu yapamazdım, böyle bir ortamda tutup da "bu akşam arkadaşla bir yemeğe çıkacağız" diyemem yani.

Kısaca, birlikte yapabildiğimiz şeyleri arkadaşlarıyla da yapmasının mahsuru yok. Ama birlikte yapamadığımız şeyler için sorun.
0
akhenaten
(09.05.22)
Cok olumlu bakiyorum, pek olumlu bakiyorum. Sürekli kic kica yasamaya gerek yok.

Sadece arkadaslarimla tatil yapmiyorum, hem aileyle hem arkadasla hem de partnerle ayri ayri tatil yapacak kadar tatil/izin gününe sahibim. Yilda 10 gün tatilim olsaydi muhtemelen sadece partnerimle tatile gitmek isterdim.

Partnerlerimin de arkadaslariyla tatile gitmesine karsi cikmadim. Karsimdaki iki günlük tatilde kicini basini dagitip güvenimi sarsacak seviyede ise, zaten o iliskideki tek sorun tatil degil.
0
buf-e kür
(09.05.22)
birlikte eğlenmemeliyiz düşüncesine minicik hak veriyorum ama tam değil. sağlıklı bir ilişki için taraftaların kendilerini besleyecekleri çevreleri olması çok önemli.

ama sizi aldatıp aldatmaması sizden ayrı 2 gün geçirmesine bağlıysa izin verip vermemeye gerek yok diye düşünüyorum.
0
patronaj1
(09.05.22)
Seyahatle tatil arasındaki fark önemli tabi. İşi için başka bir erkekle seyahat etmesi gerekiyorsa ona karışacak halim yok. Ama onun dışında tatil kafa dinlemek için yapılan bir keyif organizasyonudur ve bir insanın ilişkisi varken başka bir karşı cinsle tatile gitmesini anlamam mümkün değil.

Yalnız başına gitmek isterse anlarım. Kafasını toplamak, kendine vakit ayırmak ister. Hepimizin ihtiyacı olur böyle şeylere.

Kız arkadaşlarıyla gitmek isterse anlarım. Hemcinslerle yapılan tatilin ayrı dinamikleri var, eğlencesi falan farklı.

Ama sevgilisi olduğu halde "böyle bir adam var ben bununla başbaşa tatile gidiyorum, sen gelme, ben onla gitmek istiyorum" gibi birşeyi anlayamam, o kadar geniş değilim.

Haber vermeden yapılan durumda zaten ilişki bitmiştir, o ayrı konu.
0
mantheman
(09.05.22)
Beni tamamen salıp hiç umursamayıp evde bırakıp max annemin evine gidecek şekilde sadece kendi arkadaşlarıyla tatile hayatta gidemez, ne yurtiçi ne yurtdışı hiç istemem, yani alınırım kıskanırım, ilgi beklerim yani. Ama diyelim biz zaten beraber güzel bi tatil yaptık, sonra onun arkadaşlarıyla da güzel bi tatil planı gündeme geldi, okey eğer gerçekten gitmek istiyosa ve mutlu olacaksa sorun çıkarmam diye düşünüyorum. (Henüz evli değilim ama 3 ay sonra evleniyoruz, 6 yıllık ilişkimiz var, ben kadın tarafıyım)
0
turuncu tonlarda
(09.05.22)
Okudum okudum okudum, cevapların en az yarısına "Bak bu da haklı" dedim. Sonuç olarak @akhenaten +1 sanırım.

38k evli olarak cevap veriyorum. Temelde sorun yok, en yakın arkadaşıyla ya da (en yakın olmasına gerek yok) arkadaşlarıyla yaşayacağı deneyim farklı bir şey. Gidip Brüksel'de craft bira turu yapsınlar mesela, ben de başka bir zaman kendi arkadaşlarımla sırf müze ve kitapçı gezmeli nerd tatili planlayayım. Müze gezmekten çok hoşlanmayan eşimle sanat sepet odaklı tatil planlamak istemem, "Yok sıkılmadım" dese bile her girdiğim yerde ay sıkıldı mı acaba, çok mu oyalandım, çabuk çabuk bakayım da çıkayım derken hem o sıkılır hem de ben gezdiğim yerden bir şey anlamam.

Bu böyle ilk aklıma gelen örnek oldu, sonuçta her yeni şeyi beraber denemek zorunda değiliz çünkü aynı keyfi almayabiliriz. Birimizin sevdiği/denemek istediği şeyi diğeri neden kısıtlasın ki?

Edit: Bir keresinde "daha biz tatilimizi planlamadan sen niye başkalarıyla plan yapıyorsun" diye kavga çıkardığımı hatırladım. Benim için öncelik ikimizin planı, sonra ne istersek ayrı ayrı da yaparız.
0
kobuzchu kiz
(09.05.22)
Gitsin tabii. Hatta asıl evliyken gitsin, sıkılıyor insan bir yerden sonra, mesafe lazım.
0
Bruce
(09.05.22)
(25)

günde kaç bardak kahve içiyorsunuz?

roket adam
anket ve soru başlıktadır :)ek olarak ne tarz kahve içtiğinizi de yazabilirsiniz.
anket ve soru başlıktadır :)
ek olarak ne tarz kahve içtiğinizi de yazabilirsiniz.
0
roket adam
(09.05.22)
1/7.

haftada 1-2 kahve anca içiyorum..
günde 3-4 kahve içenlere asla anlam veremem bana çok fazla geliyor. çay içer gibi kahve içiyolar.
0
jelly bear
(09.05.22)
gunde 1 tane iciyorum genelde. haftasonlari cogunlukla sifir.

ev arkadasim starbucks tarzi kahvecilerden kahve alip moka pot denen seyde yapiyor, onu iciyorum. daha fazla bir bilgim yok :)
0
hot potato
(09.05.22)
4-5 bardak
Bunun 3 bardağı filtre, kalanı granül ya da Türk kahvesi. Dışarda içeceksem flat white.
0
sevilen progressive türkücü
(09.05.22)
400-500 ml civarı içiyorum.
Full manuel V60'ta demliyorum, pour over yani.
0
Bruce
(09.05.22)
Günde 1-2 küçük kupa americano içiyorum, bu aralar sadece 1 tane içiyorum çoğunlukla. Hava sıcaksa buna bir tane de iced americano ekleniyor ya da sıcak kahve hiç içmeyip 2-3 iced americano içiyorum. Bu evde, normal bir günde içtiğim.

Arkadaşlar uğrarsa ya da ben dışarı çıkarsam fazladan 1-2 kahve daha (americano, filtre ya da biri yaparsa Türk kahvesi) içiyorum.

Ek olarak çay, kola gibi diğer kafeinli içecekleri neredeyse hiç tüketmiyorum.
0
kobuzchu kiz
(09.05.22)
Yurtdisindayken gunluk 3-4 espresso(illy)turkiye ye geldigim zamanlarda sabahleyin tek orta boy kupa filtre kahve(sumatra)
0
duptıs
(09.05.22)
günde 1-2 bardak. evde filtre kahve oluyor makinede veya v60'ta. dışarıda ise genelde espresso bazlı kahveler oluyor.
0
floydian
(09.05.22)
ne yazık ki sadece kalktığımdan öğlene kadar(saat 9 ile 1 arası) 3-4 kupa içmiş oluyorum. yatana kadar 8i buluyor. ortalama olarak bakarsak gün içindeki bu kahvelerin yarısı filtre kahve, yarısı neskafe gold oluyor.
0
Barki
(09.05.22)
nescafe gold içiyorum, şekersiz.

3-4 bardak, o da 600-800 ml yapar.
0
hayirsiz
(09.05.22)
3-4 kupa, filtre
0
euteamo
(09.05.22)
Sabah 2 fincan sutsuz sekersiz filtre kahve, cogu zaman okulda da bir latte.
0
sopiro
(09.05.22)
Sıfıra yakın. Ayda belki 1 defa. Kahveyi sevmem
0
birmilyonunvarmi
(09.05.22)
Değişiyor, artıp azalabiliyor. Şu sıralar sabah ve öğlen 2 fincan türk kahvesi bir de gün içinde bir yerlerde bir kupa nescafe.

Çalışmadığım günlerde evde sabah bir fincan türk kahvesi gün içinde de iki kupa filtre kahve.

Yazın sıcak kahve içmiyorum çok örneğin, filtre kahveyi buz dolu bardağa boşaltıp içiyorum böyle zamanlarda gün içinde 3-4 bardak kahve içiyorum.

Kışın ortasında da 4-5 kupa filtre kahve içebiliyorum yeri geliyor. Ondan sonra çarpıntım başlıyor ve azaltıyorum. Döngü böyle gidiyor.
0
akhenaten
(09.05.22)
ben türk kahvesi ve nescafe içiyorum, günde 6 7 büyük kupa içiyorum ama yarım litrelik bardağa koyduğum kahve miktarı yaklaşık yarım tatlı kaşığı oluyor.

yani yoğunluğu çok düşük.

sütsüz ve şekersiz içiyorum, yaz olursa aynısını buzlu olarak yapıyorum.
0
killerbee
(09.05.22)
sabah 1
aksam 1
soguk cortado
0
nibba
(09.05.22)
hafta içi; home ofis çalışırken, sabah 1 tall americano, ofiste çalışırken, sabah 1-2 grande filtre kahve, öğleden sonra 1 türk kahvesi.

hafta sonu; sabah 2 tall americano, öğleden sonra 1-2 grande cappuccino .
0
gabe h coud
(09.05.22)
Hafta içi sabah, öğle 16:00, akşam toplam 3 bardak filtre kahve.
Hafta sonu kafein detoksu için sadece akşamları.
0
onemoremile
(09.05.22)
Direkt Bruce +1

öğütmeyi de kendim yapıyorum. Kahveyi sanalbaharat diye bi siteden aldım. Fiyatına göre çok iyi. Öneriyi buradaki bi duruyurdan almıştım.

www.eksiduyuru.com @hadi ya la
0
himmet dayi
(09.05.22)
sabahları bir kupa şekersiz filtre kahve. nadiren akşam üstü ikinciyi içerim.
0
lazpalle
(09.05.22)
haftada 2-3 belki.
0
false pretension
(09.05.22)
en az 2 büyük bardak. (800-1000 ml ++)

americano / filtre kahve.
0
foolrules
(09.05.22)
3.

Sabah americano, öğleden sonra ve akşam latte.
0
jazzabel
(09.05.22)
günde 1-2 orta boy şekersiz ve sütsüz americano ve/veya filtre kahve.
0
blatta hiberna
(09.05.22)
400-450 ml filtre kahve
0
mustafakesekci
(09.05.22)
Evde 1 ya da 2 tane aeropress sert kahve.

Is yerinde de, kötüsünden filtre kahve. 1-2 kupa.

Disarida, simariklik kahvesi, 1 espresso ya da espresso bazli icecek. Her gün degil, haftada 2-3 kere.
0
buf-e kür
(09.05.22)
(9)

Sevgiliye hediye

mavi gri
Hobileri açısından biraz fazla genel olacak ama kitap ve sinema seven biri için ne hediye alınabilir, önerilere ihtiyacım var. Çanta cüzdan parfüm gibi bir şey olmasın istedim, daha spesifik bir şey olabilir. Bütçe Max 1000tl olursa iyi olur. Teşekkür ederim:)
Hobileri açısından biraz fazla genel olacak ama kitap ve sinema seven biri için ne hediye alınabilir, önerilere ihtiyacım var. Çanta cüzdan parfüm gibi bir şey olmasın istedim, daha spesifik bir şey olabilir. Bütçe Max 1000tl olursa iyi olur. Teşekkür ederim:)
0
mavi gri
(08.05.22)
Sevdiği bir filmin orijinal afişi ya da posteri olabilir. Orijinali yoksa bile bastırıp çerçeveletebilirsin.
0
Bruce
(08.05.22)
sevgiliniz kadin kisisi sanirim. Tablo, poster+1 boga burcuysa kaliteli bir seyler yapmaya calisin. ben olsam incecik altin bileklik(14 ayar falan) boyle bi seyler varsa 1000 liraya onu tercih ederdim. veya saat
0
ala09
(08.05.22)
Hediye amacı ne, doğum günü mü ya da sevgili olduğunuz tarih mi, içinizden mi geldi...

1000 liraya iyi bir ayakkabı alınabilir. Güneş gözlüğü alınabilir. Kulaklık da olabilir.

Kitap seviyorsa kitap seti oluşturabilirsiniz.

Özel basım kitaplar olabilir.

Oyun seviyorsa oyun hediye edebilirsiniz.

1000 liraya bir sürü şey alınabilir.

Poster çok basit olur. Sonuçta bir kâğıt parçası.
0
dissendium
(08.05.22)
Tasarım takılar satan internet sitelerini bir inceleyin. İnternette bir sürü var. Şunun gibi mesela:

(git: artucky.com)

Bu sitede Klimt, Van Gogh gibi ressamların tablolarını küçültüp takı yapmışlar, bunun film versiyonu da vardır mutlaka, aramaya inanmak lazım.

Hem çok basit değil, hem çok pahalı değil, özel, mutlu edecek şeyler.
0
mantheman
(08.05.22)
Sevgiliniz eğer figür tarzı şeyleri seviyorsa, sevdiği bir film karakterinin figürü olabilir. Atıyorum Harry Potter çok seviyorsa onun figürünü alın.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(08.05.22)
Ben şahsen manevi hediye vermeyi de almayı da hiç sevmem, sevgiliniz de öyle biri mi yoksa manevi hediyelere mi değer veren biri?

Eğer manevi hediyeye değer veriyosa sosyopix diye bişiy var, o kişinin instagrama yüklediği fotoğraflardan bazılarını seçiyorsun sanırım 15 - 20 tane. Onlara gönderiyorsn, onlar da küçük kağıtlara basıp güzelce kutulayıp gönderiyor. Bu tarz bi şey önerebilirim. Bunu yıllar önce bir arkadaşımıza almıştık hala böyle romantik şeyler var mı bilmiyorum varsa ve manevi hediye seven biriyse yapılabilir muhtemelen uygun fiyatlıdır.

Maddi hediye olaraksa;

-sevdiği bir şarkıcının konser biletini alabilirsin (bu aralar varsa) tahmin ediyorum 1000 tl altında bulunabilir.
-sevdiği bi oyuncunun devam eden tiyatro oyunu varsa ona götürebilirsin.
-grupanya tarzı bi yerden hamam+sauna+kese köpük filan gibi bi etkinlik alabilirsin hatta çift olarak gidersiniz güzel etkinlik olur.
-polaroid fotoğraf makinesi alabilirsin.
-çok klasik ve banel de dursa bence ayakkabı çok güzel bi hediye. Çünkü ihtiyacı varsa onu maddi bi yükten kurtarmış oluyosn, ihtiyacı yoksa da kim fazladan 1 ayakkabısı daha olmasını istemez ki.

Not: Ne aldığını da yaz sonra bize, bimde ne tepki verdiğini, bize de fikir olur.
0
turuncu tonlarda
(08.05.22)
mubi üyeligi?
0
buf-e kür
(08.05.22)
sevdiği bir filmde veya dizideki bir mekanın/ikonik bir şeyin maketi/replikası. mesela ben şöyle bir hediye alsaydım kafayı yerdim: seinfeldsetreplica.com bu tarz sevdiği bir şeyleri yakalamaya çalışın.
0
jen
(08.05.22)
İyi bir sanatçıya parayı basıp bir ex libris tasarlatabilirsiniz
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(09.05.22)
(24)

Gururumu inciten sevgili adayı

Mirabel
Bugün 2 kız, 2 erkek öğlen yemeği yedik. İş yerine yürüme mesafesinde. Erkeklerden bir tanesi benim sevgili adayım. Hepimiz arkadaşız. Çıkarken diğer kız ve erkek önden yürüyorlardı. Benim aday ellerini yıkamaya girdi. Ben de onu bekledim. Çıkarken bana baktı ama yürümeye devam etti. Onlara yetişmek
Bugün 2 kız, 2 erkek öğlen yemeği yedik. İş yerine yürüme mesafesinde. Erkeklerden bir tanesi benim sevgili adayım. Hepimiz arkadaşız. Çıkarken diğer kız ve erkek önden yürüyorlardı. Benim aday ellerini yıkamaya girdi. Ben de onu bekledim. Çıkarken bana baktı ama yürümeye devam etti. Onlara yetişmek için resmen koştu. Ben de öylece kalakaldım arkada. Arkadan yavaş yürüyorum. Acaba beni görmedi mi diye düşünürken bi de kafasını çevirip baktı ve hıZlı yürümeye devam etti.

Sonra ben de başlarım yaa diye gittim tuvalete girdim. Böyle zavallı duruma düşeceğime onlar gitsin bari ben de tuvalette vakit geçireyim dedim. Sonra telefonum çaldı sevgili adayı arıyor. Nerdesin falan dedi. Dedim tuvaletteyim, e seni bekliyoruz dedi. Ben de aaa yazık canım günahımı aldım deyip hıZlıca çıktım ama kapının önünde falan değiller, beni falan beklemiyorlar. İş yerine kdar yürüdüm. Diğer erkek binaya girmiş, diğer kızla benim aday kızın arabasının başında konuşuyor. Kız da evine gidecekmiş. Ben de aşırı gıcık oldum haliyle. Beni aramasının sebebi de sırf o kıZla onu konuşurken göreceğim diyeydi bence. E ben seni aradım ya falan diyecekti aklınca uyanık.

Ben bozuldum haliyle o da anladı. Biraz konuşalım dedi ben de bakarız dedim sonra gitmedim gerek yok dedim, itici geldi olay. İşte çok darlanmış da kuzeninin ölüm yıl dönümüymüş, işle ilgili kafasında bir aürü şey varmış, babası hastaymış falan filan. Alakasız şeyler saydı. Şimdi de arıyor hiç bişey olmamış gibi ama konuşasım gelmiyor.

Sizce ben mi abartıyorum? Paranoyaklık mı? Kendimi kötü hissettim. Sizce yanlış mı düşünüyorum. Ne yapayım?
0
Mirabel
(06.05.22)
Siz abartıyorsunuz. Sacma sapan bi sebepten hoşlandığınız kişiden olmak istemiyorsanız normale dönün, abartmayın.
0
jen
(06.05.22)
Ayrıl.
Kız arkadaş adayını restoranda öylece bırakıp gitmek normal değil.
0
mungojerry
(06.05.22)
Siz abartmıyorsunuz. Doğru olanı yapmışsınız hatta ben erkek halimle bile az yaptığınızı düşünüyorum. Kısacası kapıyı göster, numaralarını sil/engelle. Varsa ortak arkadaşınız konuş bir daha seni aramasın, mesaj atmasın. Yaptığı çok büyük terbiyesizlik.
0
skzr
(06.05.22)
Abartma falan yok. Ayrıl, uzaklaş. Kimsenin senin üzerinden egosunu beslemesine müsade etme. Yol yakınken üzülmemek için exit.
0
baldan kaymak
(06.05.22)
öfff gerçekten. hödüklük yapıp yapıp sonra da "senin bilmediğin sorunlarım var" moduna geçiyorlar.

abartmıyorsunuz.

insanların sorunları olabilir, dalgın da olabilirler. ama nazik biri genel olarak her zaman naziktir. nezaket skalasında atıyorum 100 üzerinden 90 iken 20'ye düşmez kafası dolu diye, 80'e falan düşer.

ayrıca demekki sorunları olunca kabalaşan biri. kabalaşmadığı anları görmek için hayatının sorunsuz olmasını mı bekleyeceğiz? öyle bir an var mı?

abartmıyorsunuz, uğraşmaya değmez.
0
la lykia
(06.05.22)
abartmıyorsun haklısın, engelle geç
0
Hallegadola
(06.05.22)
ilkokul çocuğu mu bu tuvaletten çıkınca koşup diğerlerine yetişmeye çalışmış?

hayır gelmez bence, salla gitsin.
0
rose parks
(06.05.22)
Abartmiyorsunuz, erkeğim ve sevgili adayi varken başka millete yetişmek için uğraşmam.
Bence de ya karşılıklı değil ya da kişi hoduk biraz.
0
logisticsmanager
(06.05.22)
"eşeklik ettim, bir daha olmaz" diyerek kolayca sıyrılmak varken dedem mutsuz babam depresyonda yalanları aşırı komik. tam bir kalitesizlik örneği.

öteki kızla ilgili detay vermemişsin ama orada başka şeyler var sanki. gözü ötekinde miydi yoksa?!?

açıklama fırsatı vermen yanlış olmuş.
0
IncredibleMau
(06.05.22)
Ben erkek halimle yerime koyunca naziklik diye hoşlandığım kızı beklesem ve şu durumu yapsa verdiğim değerin karşılığını görmüyor olarak düşünürüm. Bende silinir, üzerini çizerim.
0
Dartagnan
(06.05.22)
Aksi yonde bir sey yazacaktim ama yorumlar o kadar mantikli geldi ki son cevaplara dogru fikrim tamamen degisti.

Yukaridaki arkadaslar +1
0
brkylmz
(06.05.22)
senin elemandan sevgili adayi degil aday adayi bile olmaz..ilk turda elenmesi lazim buraya kadar iyi gelmis.
0
cooperr
(06.05.22)
bahaneler bahaneler

bana yüz veren biri olsa tüm mutsuzluklarımı an olarak unuturum

olay bu kadar basit

ama bir yandan böyleleri müstehak
0
rain when i die
(06.05.22)
Açıklama yapmasından belli senin farkında olarak yaptığı. Sen yedektesin gibi geldi bana. Aklı sende değil.
0
zimbirik
(06.05.22)
acayip sinir oldum sevgiline. dobra dobra konuşmayıp da karşısıdakini aptal yerine koymaya çalışan, babam hapiste dedem yatalak bahanesi sıralayan insanlara uyuz oluyorum. yaptığı hayvanlığın da çok farkında yani, konuşalım mı falan dediğine göre. gerçekten farkında olmasa o yalanları sıralamazdı öyle.
üzgünüm mirabel ama sevgilinin gözü o kızda.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.05.22)
Tek kelime ile "toksik".

Kendi icinde sorunlari var, baskalari ile saglikli iliski kuramiyor.
0
buf-e kür
(06.05.22)
Şu kısım çok iyiymiş.

Acaba beni görmedi mi diye düşünürken bi de kafasını çevirip baktı ve hıZlı yürümeye devam etti.

Aklıma şu gif geldi.

thumbs.gfycat.com

Bence çok saçma bir hareket. Abartmıyorsun.
0
dissendium
(06.05.22)
Flört aşamasındaki bu tip yok babam hasta, yok kafam karışık bahaneleri sizinle ciddi düşünmediğini gösterir. Yedek durumu yüzde 90. Eğer çok beğeniyorum, siz bilmiyorsunuz aslında harika biri diyebiliyorsanız biraz daha zorlayın, resti çekin. Eğer ciddi ciddi pişman olup özür dilerse ve vazgeçmezse bi düşünürsünüz=)
0
mslny
(06.05.22)
salla bence bu çocuğu. muhtemelen diğer kıza yanlıyor ya da seninle olan iletişimine çok da bir değer vermiyor.

ayrıl coco diyorum.
0
Mossy
(06.05.22)
Hislerine güven.
0
imnotsureabout
(06.05.22)
sevgili adayı olmaz ondan. uzaklaş bence.
0
gabe h coud
(06.05.22)
ayrıl.
0
mg3929
(06.05.22)
Bence abartmıyorsunuz, nezaketen beklemesi gerekirdi. Nezaketi önemseyen insanlar önemseyenlerle önemsemeyenler önemsemeyenlerle birlikte olsun bence. Aksi şeylere ben katlanamıyorum.

Bir iki böyle olayla daha karşılaşıp boş bulunarak yapmadığına emin olursanız yol yakınken bırakın bence bu işi. Gerçi böyle bir olayda böyle saçma bahaneler öne süren birinin sizi daha komplike bir olayda krizlere sürükleme ihtimali de yüksek.

Nedense böyle şeyler insanların büyük gördüğü sorunlardan çok daha fazla irrite ediyor beni.
0
akhenaten
(07.05.22)
abartmıyorsun, bu adam seninle ilgilenmiyor, anlattığı bahanelerin hepsi yalan.
bundan sonra hiç ilgilenme.
0
dafuq
(07.05.22)
(8)

Toksik insan diye birşey gerçekte var mı?

psmstc
Yanında durunca kötü hissettiğiniz, gerildiğiniz kişiler için mi bu ifade kullanılıyor? Çevrenizde hiç var mı?
Yanında durunca kötü hissettiğiniz, gerildiğiniz kişiler için mi bu ifade kullanılıyor? Çevrenizde hiç var mı?
0
psmstc
(05.05.22)
toksik biraz daha bilinçsiz rahatsızlık veren insan tipi için
özellikle uğraşmıyor, doğal hali öyle
0
mantık
(05.05.22)
Bana kalırsa evet.

Böyle insanlardan uzak durmakta fayda var.
0
hayirsiz
(05.05.22)
evet var. onlar sınırlara saygı duymazlar ve sıklıkla manipülasyona başvururlar. insanlarla empati kurmazlar, kendi duygularıyla ve başkalarının duygularıyla bağ kuramazlar çünkü. bir de sürekli şikayetlenerek insanın enerjisini düşüren insanlar... bir de sürekli zan altında bırakarak, suçlayarak konuşan insanlar. çeşit çeşit toksik insan modeli var, insan bazen kendisinin toksiklik yapıp yapmadığını da kontrol etmeli bence çünkü bilinçsizce yapılan bir şey.

narsisistik eğilimleri olan insanların en toksik olanlar olduğunu düşünüyorum.
0
Mossy
(05.05.22)
"hiç var mı" seviyesi çok iyimser. insanların çoğu toksik. modu sürekli düşük, sürekli negatif basan insana tahammülüm yok ve hemen uzaklaştırıyorum etrafımdan.
0
ilgeru
(06.05.22)
Bunları genelde çevrendekiler fark eder. Senin fark etmen için ondan kurtulman gerekiyor. Var böyle kişiler.
0
nawar
(06.05.22)
Kesinlikle var. Havadan sudan konuşurken bile öyle bi ince ayarla size telkinde bulunuyorlar ki onlara kanıp mutsuzluğunuzu katmerliyorsunuz. Aa evet bu kişi toksik diyene dek epey zehirlenirsiniz. Dost görünümlü akrep olur bunlar
0
photo85
(06.05.22)
kesinlikle var. bazı insanlar başkalarını ezerek yaşıyorlar, aksini bilmiyorlar adeta. bu insanların yanında gerilen de var gerilmeyen de var. aklı ve kendine saygısı olan insanlar gerilir elbette.
0
dafuq
(07.05.22)
Cevremde yok.

Disney filmlerindeki kötü karekterler gibi, safi kötü ve toksik olan, buram buram negatiflik yayan bir is verenim vardi. Hem bilgisiz hem de saf kötü olunca hic cekilmiyordu. Büroya girince hava soguyordu sanki, huzursuzluk saciyordu kadin. Her gün, altinda sadece elestiri yapma niyeti olan ama ici bos konusmalar yapiyordu.

Böu kadin disinda, boyle bir insan tanimadim. Toksik davranislar var ama basli basina "toksik" insan herhalde cok cok nadirdir.
0
buf-e kür
(07.05.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.